Muhabir
New member
Gilles de Kerchove tarafınca hazırlanan ve AB üyesi ülkelerin delegasyonlarına gönderilen “Sol ve Anarşist Aşırıcılık ve Terörizmle Çaba için AB Eylemi” başlıklı iç tartışma evrakı, AB’de sivil özgürlük bahislerini takip eden kar emeli gütmeyen “Statewatch” isimli kuruluş tarafınca yayımlandı.
AB’nin terörle gayret stratejisinde terörün tüm formlarına karşı durulduğu tabir edilen dokümanda, 1970 ve 1980’lerde Batı Avrupa ülkelerinde solcu terör kümelerinin taarruzlar düzenlediği hatırlatıldı.
Dokümanda, Avrupa ülkelerinde bugün ana terör tehdidinin AB’nin “cihatçı teröristler” olarak isimlendirdiği kaynaktan geldiği, solcu ve şiddet içeren anarşist aşırıcılık ve terörün aslında hiç bir vakit ortadan kaybolmadığı açıklandı.
– Avrupa’daki çok solcularla YPG kontağı
Sol ve anarşist aşırıcılık kaynaklı terör olaylarının İtalya, Yunanistan ve daha az olmakla birlikte İspanya’da ağırlaştığı belirtilen evrakta, “Avrupa’daki çok solcuların Suriye’nin kuzeyindeki sol eğilimli kümelerle dayanışmaya” büyük kıymet verdiği aktarıldı.
“Avrupalı aşırılıkçı solcularla Kürt tertipler içindeki bağlar son vakit içinderda giderek güçlenmektedir.” denilen dokümanda, şu sözler yer aldı:
“Suriye’de DEAŞ ile savaşan Kürt küme YPG’ye katılan Batılı gönüllülerin kimileri aşırıcı sol ideolojik görüşlere sahiptir. AB, YPG’yi terör örgütü olarak tanımadığı için silahlı savaşçı olarak bu kümeye katılan gönüllüler yabancı terörist savaşçı olarak değerlendirilmemekte ve bu niçinle biroldukca AB ülkesinde haklarında yasal takibat yapılmamaktadır. Birçoğunun çatışmalara katıldığını inkar etmesi, bu şahıslar hakkındaki yasal takibatı daha da zorlaştırmaktadır. Cihatçı kümelere katılan Avrupalılar üzere Suriye’deki solcu ve anarşist savaşçılar, Avrupa’daki terör faaliyetlerinde kullanabilecekleri muharebe kabiliyetleri edinmekte yahut bunları güçlendirmektedir.”
Evrakta, Fransa’da geçen yılın sonunda terör saldırısı hazırlığındaki bir kümeye yönelik operasyon ve Suriye’de YPG saflarında savaşan Fransız terör kümesi önderinin bu operasyonda tutuklanması örnek gösterildi.
– DHKP-C de evrakta
AB’nin evrakında yalnızca terör örgütü YPG’ye yer verilmedi. Ayrıyeten bir öbür terör örgütü olan DHKP-C de dokümanda yer aldı.
DHKP-C’nin Avrupa ülkelerinin topraklarını, Türkiye’deki faaliyetlerini desteklemek için lojistik üs olarak kullandığı söz edildi.
Buna karşın DHKP-C’nin AB ortasında hücum riskinin düşük olduğu değerlendirmesi yapıldı.
– YPG/PKK ve DHKP-C, Europol raporunda da yer almıştı
AB Polis Teşkilatı Europol de haziran ayında yayımladığı terör raporunda, PKK’nın başta Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya ve Hollanda üzere ülkelerde etkin olarak propaganda faaliyetlerini mobilize ettiği lakin Kovid-19 kaynaklı seyahat yasakları sebebiyle terör örgütünün Avrupa’da istediği kadar para toplayamadığı tabir edilmişti.
Raporda Belçika, İngiltere ve başka kimi Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan biroldukca kişinin YPG/PKK’ya katılmak için Suriye’nin kuzebir daha gittiğine dikkat çekilmişti.
DHKP-C terör örgütünün hücre oluşturma, insan kaçırma ve kurye hareketlerine değinilen raporda, örgüt üyesi üç kişinin Avusturya’da mahkum edildiği vurgulanmıştı.
Yunanistan’da yapılan bir operasyonda 12 DHKP-C üyesinin Avrupa’dan Türkiye’ye silah, para ve askeri gereç tedarik ettiği nedeni öne sürülerek tutuklandığı aktarılmış, İtalya ve Almanya’da ise TKP/ML üyelerinin yargılandığı hatırlatılmıştı.
Çok sol örgütlerin Avrupa’da düzenlediği 25 atağın 24’ünün İtalya’da, öbür akının ise Fransa’da gerçekleştiği belirtilmişti.
AB’nin terörle gayret stratejisinde terörün tüm formlarına karşı durulduğu tabir edilen dokümanda, 1970 ve 1980’lerde Batı Avrupa ülkelerinde solcu terör kümelerinin taarruzlar düzenlediği hatırlatıldı.
Dokümanda, Avrupa ülkelerinde bugün ana terör tehdidinin AB’nin “cihatçı teröristler” olarak isimlendirdiği kaynaktan geldiği, solcu ve şiddet içeren anarşist aşırıcılık ve terörün aslında hiç bir vakit ortadan kaybolmadığı açıklandı.
– Avrupa’daki çok solcularla YPG kontağı
Sol ve anarşist aşırıcılık kaynaklı terör olaylarının İtalya, Yunanistan ve daha az olmakla birlikte İspanya’da ağırlaştığı belirtilen evrakta, “Avrupa’daki çok solcuların Suriye’nin kuzeyindeki sol eğilimli kümelerle dayanışmaya” büyük kıymet verdiği aktarıldı.
“Avrupalı aşırılıkçı solcularla Kürt tertipler içindeki bağlar son vakit içinderda giderek güçlenmektedir.” denilen dokümanda, şu sözler yer aldı:
“Suriye’de DEAŞ ile savaşan Kürt küme YPG’ye katılan Batılı gönüllülerin kimileri aşırıcı sol ideolojik görüşlere sahiptir. AB, YPG’yi terör örgütü olarak tanımadığı için silahlı savaşçı olarak bu kümeye katılan gönüllüler yabancı terörist savaşçı olarak değerlendirilmemekte ve bu niçinle biroldukca AB ülkesinde haklarında yasal takibat yapılmamaktadır. Birçoğunun çatışmalara katıldığını inkar etmesi, bu şahıslar hakkındaki yasal takibatı daha da zorlaştırmaktadır. Cihatçı kümelere katılan Avrupalılar üzere Suriye’deki solcu ve anarşist savaşçılar, Avrupa’daki terör faaliyetlerinde kullanabilecekleri muharebe kabiliyetleri edinmekte yahut bunları güçlendirmektedir.”
Evrakta, Fransa’da geçen yılın sonunda terör saldırısı hazırlığındaki bir kümeye yönelik operasyon ve Suriye’de YPG saflarında savaşan Fransız terör kümesi önderinin bu operasyonda tutuklanması örnek gösterildi.
– DHKP-C de evrakta
AB’nin evrakında yalnızca terör örgütü YPG’ye yer verilmedi. Ayrıyeten bir öbür terör örgütü olan DHKP-C de dokümanda yer aldı.
DHKP-C’nin Avrupa ülkelerinin topraklarını, Türkiye’deki faaliyetlerini desteklemek için lojistik üs olarak kullandığı söz edildi.
Buna karşın DHKP-C’nin AB ortasında hücum riskinin düşük olduğu değerlendirmesi yapıldı.
– YPG/PKK ve DHKP-C, Europol raporunda da yer almıştı
AB Polis Teşkilatı Europol de haziran ayında yayımladığı terör raporunda, PKK’nın başta Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya ve Hollanda üzere ülkelerde etkin olarak propaganda faaliyetlerini mobilize ettiği lakin Kovid-19 kaynaklı seyahat yasakları sebebiyle terör örgütünün Avrupa’da istediği kadar para toplayamadığı tabir edilmişti.
Raporda Belçika, İngiltere ve başka kimi Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan biroldukca kişinin YPG/PKK’ya katılmak için Suriye’nin kuzebir daha gittiğine dikkat çekilmişti.
DHKP-C terör örgütünün hücre oluşturma, insan kaçırma ve kurye hareketlerine değinilen raporda, örgüt üyesi üç kişinin Avusturya’da mahkum edildiği vurgulanmıştı.
Yunanistan’da yapılan bir operasyonda 12 DHKP-C üyesinin Avrupa’dan Türkiye’ye silah, para ve askeri gereç tedarik ettiği nedeni öne sürülerek tutuklandığı aktarılmış, İtalya ve Almanya’da ise TKP/ML üyelerinin yargılandığı hatırlatılmıştı.
Çok sol örgütlerin Avrupa’da düzenlediği 25 atağın 24’ünün İtalya’da, öbür akının ise Fransa’da gerçekleştiği belirtilmişti.