Muhabir
New member
Türkiye-AB bağları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan AP’nin Polonyalı Milletvekili Czarnecki, AB-Türkiye münasebetlerinde 2020’nin pek şiddetli geçtiğini, 2021 başında Ankara’dan gelen olumlu sinyallerle bağların de bu yıl nispeten olumlu seyrettiğini belirtti. Czarnecki, “Özellikle Doğu Akdeniz’deki istikrarlı durumla birlikte Türkiye ile Yunanistan içindeki istişari görüşmelerin başlaması, AB Kurulu’nun Türkiye’ye tüm tarafların ana çıkarlarını koruyacak bir olumlu gündem sunmasını mümkün kıldı. Bu olumlu gündem, daha yapan bir bağın önünü açabilir.” dedi.
Doğu Akdeniz’de son 6 ayda yapan yaklaşımları kolaylaştıran yavaş lakin istikrarlı bir dinamik gördüklerini tabir eden Czarnecki, şunları kaydetti:
“Vakit geçtikçe dar ve maksimalist ulusal durumların ortadaki ayrılıkları daha da derinleştireceği tüm taraflar için daha açık hale geldi. AB de hem de üyelerinin Avrupa dayanışmasına güvenebileceğini ortaya koydu. Türkiye ile Yunanistan içindeki görüşmeler ve Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesi, tüm tarafların müzakere edilmiş tahlillere olan ilgisini yansıtmaktadır.“
“İLİŞKİLERİ AĞIRLAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Czarnecki, AB-Türkiye Dostluk Kümesi’nin çalışmalarından bahsederken de kurucu lider olarak yeterli bağlar geliştirmek için çalıştığını lisana getirdi.
Kümenin bir partiye bağlı olmayan tarafsız bir platform olarak Avrupalı ve Türk karar vericiler, iş topluluğu ve sivil toplumlar içinde yüksek seviyeli diyaloğu desteklediğini vurgulayanCzarnecki, Türkiye ile AB’yi daha da yakınlaştırmak istediklerini söylemiş oldu ve şöyleki devam etti:
“Biz AB-Türkiye Dostluk Kümesinde Türkiye’nin jeostratejik konumundan kaynaklanan değerli bahisleri tahlil etmeyi ve vurgulamayı, Türkiye’ye daha geniş bir kapsama dahil etmeyi hedefliyoruz. Bu mevzular Türkiye’nin Avrupa ile evrimleşen alakası ile Asya ve Avrupa içindeki ticaret ve altyapıyı geliştirmeyi amaçlayan Nesil ve Yol Teşebbüsündeki rolünü de kapsamaktadır. Geniş bir çerçevedeki yapan toplantılarla ve parlamenter diplomasi yoluyla Türkiye ile AB kurumları, ayrıyeten üye ülkeler içindeki bağlantıları ağırlaştırmak için çalışıyoruz.“
“TÜRKİYE AVRUPA’NIN PARÇASIDIR” HATIRLATMASI
Türkiye’nin 1815’teki Avrupa Uyumu’ndan bu yana Avrupa diplomasisinin bir modülü olduğunu tabir eden Czarnecki, Türkiye-AB ilgilerinin de Türkiye’nin 1959’daki paydaşlık başvurusu ve 1963’teki İştirak Mutabakatına kadar gittiğini hatırlattı. Czarnecki, şunları kaydetti:
“Vaktin Avrupa Kurulu Lideri Walter Hallstein, muahedeyi ‘büyük siyasi değere sahip bir olay’ olarak nitelendirmiş ve ‘Türkiye Avrupa’nın modülüdür.’ demişti. Avrupa Topluluğu ile paydaşlık kuran birinci ülkelerden biri bulunmasına karşın Türkiye ortadan geçen yarım yüzyılda daha fazla entegrasyon tarafında daha süratli hareket imkanı bulamadı. Her iki taraftaki sayısız karmaşık siyasi gelişmeler bunun sorumlusu olmuştur.“
Doğu Akdeniz’de son 6 ayda yapan yaklaşımları kolaylaştıran yavaş lakin istikrarlı bir dinamik gördüklerini tabir eden Czarnecki, şunları kaydetti:
“Vakit geçtikçe dar ve maksimalist ulusal durumların ortadaki ayrılıkları daha da derinleştireceği tüm taraflar için daha açık hale geldi. AB de hem de üyelerinin Avrupa dayanışmasına güvenebileceğini ortaya koydu. Türkiye ile Yunanistan içindeki görüşmeler ve Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesi, tüm tarafların müzakere edilmiş tahlillere olan ilgisini yansıtmaktadır.“
“İLİŞKİLERİ AĞIRLAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Czarnecki, AB-Türkiye Dostluk Kümesi’nin çalışmalarından bahsederken de kurucu lider olarak yeterli bağlar geliştirmek için çalıştığını lisana getirdi.
Kümenin bir partiye bağlı olmayan tarafsız bir platform olarak Avrupalı ve Türk karar vericiler, iş topluluğu ve sivil toplumlar içinde yüksek seviyeli diyaloğu desteklediğini vurgulayanCzarnecki, Türkiye ile AB’yi daha da yakınlaştırmak istediklerini söylemiş oldu ve şöyleki devam etti:
“Biz AB-Türkiye Dostluk Kümesinde Türkiye’nin jeostratejik konumundan kaynaklanan değerli bahisleri tahlil etmeyi ve vurgulamayı, Türkiye’ye daha geniş bir kapsama dahil etmeyi hedefliyoruz. Bu mevzular Türkiye’nin Avrupa ile evrimleşen alakası ile Asya ve Avrupa içindeki ticaret ve altyapıyı geliştirmeyi amaçlayan Nesil ve Yol Teşebbüsündeki rolünü de kapsamaktadır. Geniş bir çerçevedeki yapan toplantılarla ve parlamenter diplomasi yoluyla Türkiye ile AB kurumları, ayrıyeten üye ülkeler içindeki bağlantıları ağırlaştırmak için çalışıyoruz.“
“TÜRKİYE AVRUPA’NIN PARÇASIDIR” HATIRLATMASI
Türkiye’nin 1815’teki Avrupa Uyumu’ndan bu yana Avrupa diplomasisinin bir modülü olduğunu tabir eden Czarnecki, Türkiye-AB ilgilerinin de Türkiye’nin 1959’daki paydaşlık başvurusu ve 1963’teki İştirak Mutabakatına kadar gittiğini hatırlattı. Czarnecki, şunları kaydetti:
“Vaktin Avrupa Kurulu Lideri Walter Hallstein, muahedeyi ‘büyük siyasi değere sahip bir olay’ olarak nitelendirmiş ve ‘Türkiye Avrupa’nın modülüdür.’ demişti. Avrupa Topluluğu ile paydaşlık kuran birinci ülkelerden biri bulunmasına karşın Türkiye ortadan geçen yarım yüzyılda daha fazla entegrasyon tarafında daha süratli hareket imkanı bulamadı. Her iki taraftaki sayısız karmaşık siyasi gelişmeler bunun sorumlusu olmuştur.“