Muhabir
New member
ABD Dışişleri Bakanlığı 2020 yılı Dini Özgürlükler Raporu’nu yayınladı. 200 ülke ve bölgedeki durumun değerlendirildiği raporun Türkiye kısmında, Müslüman olmayan dini azınlıkların ibadetlerini yerine getirmede problemlerle karşılaştığı, ayrımcı ve nefret lisanının gayesi haline gelebildikleri vurgulandı.
DİNİ AZINLIKLAR HAK İHLALELERİNE MARUZ KALIYOR
Türkiye’deki dini kümelere dair rakamsal dataların yer aldığı raporda, Türkiye nüfusunun 99’unun Müslüman olduğu ve bunun yaklaşık yüzde 77,5’inin Sünni, Hanefi mezhebine mensup olduğu açıklandı. Alevilerin toplam nüfusun yüzde 25 ila 31’ini oluşturduğu, Gayrimüslim dini kümelerin, sıklıkla İstanbul’da ve başka büyük kentler ile güneydoğuda toplandığı tabir edildi. Buna bakılırsa, net olmamakla birlikte Türkiye’de yaklaşık 90 bin Ermeni Apostolik Ortodoks Hristiyan, 25 bin Roma Katolik ve 16 bin Musevi, 25 bin Süryani Ortodoks 15 bin Rus Ortodoks Hristiyan ile 10 bin Bahai’nin bulunduğu bilgisi verildi. Raporda, Türkiye’deki dini azınlıkların karşı karşıya kaldığı ayrımcılıklar ve hak ihlalleri medyaya yansıyan haberlerle ortaya kondu. Raporda Diyanet’in Heybeliada bulunan tarihi bir sanatoryumu İslami eğitim merkezi kurmak emeliyle devralırken, Müslüman olmayan dini kümelerin ülke ortasında din adamı eğitmelerine kısıtlama getirdiği açıklandı. Ayasofya’nın müzeden mescide dönüştürülmesine geniş yer verilen raporda Kariye Müzesi’nin de cami olarak açılmasının gündemde olduğunun altı çizildi.
NEFRET SÖYLEMİ CEZASIZ KALIYOR
20 Mart tarafınca eşiyle birlikte kimliği bilinmeyen şahıslarca kaçırılan Keldani Kilisesi papazının annesi Şimoni Diril ve Hürmüz Diril’den aylarca haber alınamadığı, Şimoni Diril’in cansız vücuduna ulaşılırken baba Hürmüz Diril hala kayıp olduğu söz edildi. Raporda dini azınlık mensuplarına yönelik ayrımcılık, şiddet ve hak ihlalleri içinde A Haber’de yer alan “Joe Biden kimdir, Yahudi mi?” başlıklı makale örnek olarak gösterildi. Raporda yer alan öteki örnekler şunlar oldu: “Arnavutköy Cemevi Lideri Yüksel Yıldız, Arnavutköy Cumhuriyet Ortaokulu’ndan bir öğretmenin, Alevilerin yaptığı yemeğin yenmemesi gerektiğini açıklaması; daha sonrasında da bir kimse Alevi elinden yemek yemişse bu durumu imama istişaresi gerektiğini söylemesi üzerine 2018 yılında hata duyurusunda bulundu. Kuşkulu, tez edilen kelamları kendisinin dediğini kabul etti ve okulla ilişiği kesildi. Fakat savcılık, öğretmenin bu hareketlerinde “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkmamış olmasından sebep” kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ekim ayında kimliği bilinmeyen şahıslar, Bursa’daki bir Alevi kuruluşu olan Pir Sultan Abdal Derneği Liderinin meskeninin kapısına ‘Ölüm vaktin geldi’ formunda bir not bıraktılar. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı, yılsonuna kadar hala devam ediyordu. Birtakım haber kaynakları, Musevileri ilgilendiren komplo teorileri yayınladılar ve COVID-19’un çıkması ve yayılması ile ülkenin ortasında bulunduğu ekonomik külfetlerden ötürü Musevileri suçladılar. Yeni Akit gazetesinde yayınlanan bir okur mektubunda İstanbul’da ikamet eden Musevilerin, sokak köpeklerini Müslümanları ısırması için eğittiği belirtilerek Musevilere yönelik tarihi kan iftirası suçlamaları bir dahalendi.”
Raporun tamamını okumak için usembassy.gov adresini ziyaret edebilirsiniz.
DİNİ AZINLIKLAR HAK İHLALELERİNE MARUZ KALIYOR
Türkiye’deki dini kümelere dair rakamsal dataların yer aldığı raporda, Türkiye nüfusunun 99’unun Müslüman olduğu ve bunun yaklaşık yüzde 77,5’inin Sünni, Hanefi mezhebine mensup olduğu açıklandı. Alevilerin toplam nüfusun yüzde 25 ila 31’ini oluşturduğu, Gayrimüslim dini kümelerin, sıklıkla İstanbul’da ve başka büyük kentler ile güneydoğuda toplandığı tabir edildi. Buna bakılırsa, net olmamakla birlikte Türkiye’de yaklaşık 90 bin Ermeni Apostolik Ortodoks Hristiyan, 25 bin Roma Katolik ve 16 bin Musevi, 25 bin Süryani Ortodoks 15 bin Rus Ortodoks Hristiyan ile 10 bin Bahai’nin bulunduğu bilgisi verildi. Raporda, Türkiye’deki dini azınlıkların karşı karşıya kaldığı ayrımcılıklar ve hak ihlalleri medyaya yansıyan haberlerle ortaya kondu. Raporda Diyanet’in Heybeliada bulunan tarihi bir sanatoryumu İslami eğitim merkezi kurmak emeliyle devralırken, Müslüman olmayan dini kümelerin ülke ortasında din adamı eğitmelerine kısıtlama getirdiği açıklandı. Ayasofya’nın müzeden mescide dönüştürülmesine geniş yer verilen raporda Kariye Müzesi’nin de cami olarak açılmasının gündemde olduğunun altı çizildi.
NEFRET SÖYLEMİ CEZASIZ KALIYOR
20 Mart tarafınca eşiyle birlikte kimliği bilinmeyen şahıslarca kaçırılan Keldani Kilisesi papazının annesi Şimoni Diril ve Hürmüz Diril’den aylarca haber alınamadığı, Şimoni Diril’in cansız vücuduna ulaşılırken baba Hürmüz Diril hala kayıp olduğu söz edildi. Raporda dini azınlık mensuplarına yönelik ayrımcılık, şiddet ve hak ihlalleri içinde A Haber’de yer alan “Joe Biden kimdir, Yahudi mi?” başlıklı makale örnek olarak gösterildi. Raporda yer alan öteki örnekler şunlar oldu: “Arnavutköy Cemevi Lideri Yüksel Yıldız, Arnavutköy Cumhuriyet Ortaokulu’ndan bir öğretmenin, Alevilerin yaptığı yemeğin yenmemesi gerektiğini açıklaması; daha sonrasında da bir kimse Alevi elinden yemek yemişse bu durumu imama istişaresi gerektiğini söylemesi üzerine 2018 yılında hata duyurusunda bulundu. Kuşkulu, tez edilen kelamları kendisinin dediğini kabul etti ve okulla ilişiği kesildi. Fakat savcılık, öğretmenin bu hareketlerinde “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkmamış olmasından sebep” kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ekim ayında kimliği bilinmeyen şahıslar, Bursa’daki bir Alevi kuruluşu olan Pir Sultan Abdal Derneği Liderinin meskeninin kapısına ‘Ölüm vaktin geldi’ formunda bir not bıraktılar. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı, yılsonuna kadar hala devam ediyordu. Birtakım haber kaynakları, Musevileri ilgilendiren komplo teorileri yayınladılar ve COVID-19’un çıkması ve yayılması ile ülkenin ortasında bulunduğu ekonomik külfetlerden ötürü Musevileri suçladılar. Yeni Akit gazetesinde yayınlanan bir okur mektubunda İstanbul’da ikamet eden Musevilerin, sokak köpeklerini Müslümanları ısırması için eğittiği belirtilerek Musevilere yönelik tarihi kan iftirası suçlamaları bir dahalendi.”
Raporun tamamını okumak için usembassy.gov adresini ziyaret edebilirsiniz.