Mezopotamya
New member
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) dün merasimle kapılarını açtı.
Yapılan açıklamaya göre, Tabanlıoğlu Mimarlık tarafınca binanın tarihi özelliklerine bağlı kalınarak bir daha tasarlanan AKM’nin kalbinde ise Kaleseramik’in ürettiği seramik karolarla “Kırmızı Küre” hayat buldu.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “İçerisindeki 2 bin 38 kişilik opera salonu ile AKM’nin yeni simgesi olan kürenin tüm karoları, Kaleseramik’in bayan istihdamına dayanak olmak emeliyle Çanakkale’nin Çan ilçesindeki fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de üretildi.
Proje ve tasarım grubunun, farklı renk ve modeller üzerinde yaptığı yüzlerce denemenin akabinde son eser seçildi. “Kırmızı Küre”nin imalinde kullanılan ve 3 farklı model olarak, tasarlanan 15 bin adet özel seramik kesiminin her biri el emeğiyle tek tek üretildi.
Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim, ambalaj ve kalite denetim süreçleri için özel olarak kurulan 18 kişilik bir grup, gece gündüz çalıştı.
Üretim evresinde uzun ve titiz süreçlerden geçirilen 3d seramik karoların her biri Atölye Kale’de yüzey denetimleri yapılarak ince bir zımpara süreciyle temizlendi. Küreye can alıcı rengini ise İtalyan seramik sanatkarı ve kendi ismini taşıyan Alexandra Khuen-Belasi Studio’nun kurucusu Alexandra Khuen-Belasi verdi.
Khuen-Belasi tarafınca geliştirilen ve özel bir reçete ile üretilen sır, tüm karolara tek tek uygulanarak kırmızı rengi almaları sağlandı. Yüzeyleri sırlanan seramik karolar, sonrasındasında her biri 2 metreküp büyüklüğündeki 4 adet Kamara fırında 1.000 santigrat derece üstündeki sıcaklıkta pişirildi. Dikkati çeken bir renge kavuşan seramikler, birinci kademesinden son evresine kadar tüm süreçte nazaranv yapan özel gruplar tarafınca kalite denetimleri yapılıp ambalajlandı. Seramik karolar son olarak, AKM’nin kalbinde birleştirilerek, ‘Kırmızı Küre’ye dönüştü.”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Kırmızı Küre”nin, Kaleseramik’in yenilikçi vizyonunun bir göstergesi olduğunu ve hem rengi birebir vakitte dizaynıyla AKM’ye özel bir ruh kattığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kaleseramik olarak, kurulduğumuz günden beri ülkemizin ve insanımızın her alanda gelişmenine katkı sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir gelecek için tesir odaklı döngüsel projelere yatırımı yaparak ve ‘#İyiBakDünyana’ diyerek, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünyayı miras bırakmak istiyoruz. Bugün de geleceğin büyük sanatkarlarının yetişmesine ve ülkemizin kültür, sanat hayatının gelişmenine değerli katkılar yapacağına inandığımız, AKM’nin kalbinde bu biçimdesine eşsiz bir eser ile yer almaktan büyük bir gurur ve memnunluk duyuyoruz. Seramiğin sanata dönüşümünün en can alıcı örneklerinden biri olan bu kürenin her bir karosu, bayan istihdamına takviye hedefiyle kurduğumuz Atölye Kale’de tek tek el emeğiyle üretildi. Bu harika yapıtın ortaya çıkmasında emeği olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Yapılan açıklamaya göre, Tabanlıoğlu Mimarlık tarafınca binanın tarihi özelliklerine bağlı kalınarak bir daha tasarlanan AKM’nin kalbinde ise Kaleseramik’in ürettiği seramik karolarla “Kırmızı Küre” hayat buldu.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “İçerisindeki 2 bin 38 kişilik opera salonu ile AKM’nin yeni simgesi olan kürenin tüm karoları, Kaleseramik’in bayan istihdamına dayanak olmak emeliyle Çanakkale’nin Çan ilçesindeki fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de üretildi.
Proje ve tasarım grubunun, farklı renk ve modeller üzerinde yaptığı yüzlerce denemenin akabinde son eser seçildi. “Kırmızı Küre”nin imalinde kullanılan ve 3 farklı model olarak, tasarlanan 15 bin adet özel seramik kesiminin her biri el emeğiyle tek tek üretildi.
Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim, ambalaj ve kalite denetim süreçleri için özel olarak kurulan 18 kişilik bir grup, gece gündüz çalıştı.
Üretim evresinde uzun ve titiz süreçlerden geçirilen 3d seramik karoların her biri Atölye Kale’de yüzey denetimleri yapılarak ince bir zımpara süreciyle temizlendi. Küreye can alıcı rengini ise İtalyan seramik sanatkarı ve kendi ismini taşıyan Alexandra Khuen-Belasi Studio’nun kurucusu Alexandra Khuen-Belasi verdi.
Khuen-Belasi tarafınca geliştirilen ve özel bir reçete ile üretilen sır, tüm karolara tek tek uygulanarak kırmızı rengi almaları sağlandı. Yüzeyleri sırlanan seramik karolar, sonrasındasında her biri 2 metreküp büyüklüğündeki 4 adet Kamara fırında 1.000 santigrat derece üstündeki sıcaklıkta pişirildi. Dikkati çeken bir renge kavuşan seramikler, birinci kademesinden son evresine kadar tüm süreçte nazaranv yapan özel gruplar tarafınca kalite denetimleri yapılıp ambalajlandı. Seramik karolar son olarak, AKM’nin kalbinde birleştirilerek, ‘Kırmızı Küre’ye dönüştü.”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Kırmızı Küre”nin, Kaleseramik’in yenilikçi vizyonunun bir göstergesi olduğunu ve hem rengi birebir vakitte dizaynıyla AKM’ye özel bir ruh kattığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kaleseramik olarak, kurulduğumuz günden beri ülkemizin ve insanımızın her alanda gelişmenine katkı sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir gelecek için tesir odaklı döngüsel projelere yatırımı yaparak ve ‘#İyiBakDünyana’ diyerek, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünyayı miras bırakmak istiyoruz. Bugün de geleceğin büyük sanatkarlarının yetişmesine ve ülkemizin kültür, sanat hayatının gelişmenine değerli katkılar yapacağına inandığımız, AKM’nin kalbinde bu biçimdesine eşsiz bir eser ile yer almaktan büyük bir gurur ve memnunluk duyuyoruz. Seramiğin sanata dönüşümünün en can alıcı örneklerinden biri olan bu kürenin her bir karosu, bayan istihdamına takviye hedefiyle kurduğumuz Atölye Kale’de tek tek el emeğiyle üretildi. Bu harika yapıtın ortaya çıkmasında emeği olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”