Ali Koç: 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde gündeme dair basın toplantısı düzenliyor.
Ali Koç’un açıklamalarından satırbaşları:
“Aylardır sistematik biçimde 2010-2011 şampiyonluğuyla ilgili telaffuz ve hareketlerle uğraşıyoruz. Rastgele bir kadronun şampiyonluğu bizi ilgilendirmez lakin hiç bir şampiyonluk, kuralları ve hukuku çiğneme hakkı vermez. Kaybetmenin ve rekabet etmenin de bir asaleti vardır.”
“2010-2011 şampiyonluğumuza göz diken kulübe ve garip duruşuna yanıt vermedilk evvel 3 hatırlatma yapmak istiyoruz. Birincisi, Sayın Cumhurbaşkanımızın hususa dair his ve niyetleri… Fenerbahçe, tek başına topluluğu ve taraftarıyla gayret vermiştir.”
“İkinci bilgi, 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı’nda yayınlanan bilgi. Bu şemada, 15 Temmuz’a giden yolda kelamda şike davası da bulunuyor.”
“Üçüncü başlık ise, İçişleri Bakanlığı tarafınca, Fenerbahçe Kongresi Üyesi İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yazdığı kitaptır. Örgütün yargı yapılanması aracılığıyla hukuksuz halde yönetilen Ergenekon, Balyoz, Şike üzere kumpas davalarıyla sansasyon yarattığı anlatılıyor.”
‘BAŞVURDUKLARI KAPILARDAN DÖNDÜLER’
“Trabzonspor’un yöneticilerine sesleniyorum. 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır. Başvurdukları her kapından ret yediklerini de hatırlayalım. CAS, UEFA, FIFA, İsviçre Federal Mahkemesi kararları… Her mahkemeye gittiniz, kapı kapı dolaştınız. Avukatlara dünyanın parasını harcadınız. Kimilerinin vakit ortasında ‘FETÖ’cü avukatlar olduğu da ortaya çıktı. Topluluğunuza geçersiz umut pompaladınız. Sayenizde hayali şampiyonluk vadeden yöneticiler gördük. hiç bir teşebbüsünüzden sonuç alamadınız. Alsaydınız bu kupa, bu müzede durmazdı.”
“Bugün hâlâ bu gerçeklere karşın 2010-2011 şampiyonuyuz diyerek kendinizi kandırıyorsunuz. Bir an evvelden topluluğunuzu gerçeklerle tanıştırın ve onları gerçeklere alıştırın.”
“Konusu hata teşkil eden, cürmü ve hatalıyı teşkil eden bir pankart asıldı. Bu cüreti nereden buluyorsunuz? Neye güvenerek yapıyorsunuz? Maksadınız nedir? Kulüp idaresinin bu durumdan haberinin olmaması kelam konusu değildir. Maçın Federasyon temsilcisinin haberinin olmaması, üstlerine iletlememesi, yöneticilerin bilgisinin olmaması mümkün değildir.”
“Bu yapılan, konsey ve hukuk tanımazlığın, kendini ayrıcalıklı hissetmenin bir örneğidir. Taraftarına ‘silahsız sevinin’ davetinde bulunup, o maçta silahlı bir pankartı oraya asmak, yalnızca dizginlenmeyen Fenerbahçe kompleksinizin kesimi değil, tam bir akıl tutulmasıdır. Hiç kimse “durun, ne yapıyorsunuz?” diyemedi mi?”
‘FERDİ KADIOĞLU PANKARTINI İÇERİ SOKMADIK’
“Bizim stadımızdaki pankartta, 12 yaşında Ferdi Kadıoğlu hayranı bir çocuk ‘Formanı alabilir miyim?’ diyor. Stat girişinde bu pankartta ne yazdığı anlaşılmadığı için müsaade verilmemişti. İstanbul’da istisnasız uygulanan kurallar, kelam konusu Trabzon olunca kural tanımazlık… Emniyet Müdürlüğümüzün kuralları, kentlere bakılırsa farklı mı işliyor?”
Ali Koç’un açıklamalarından satırbaşları:
“Aylardır sistematik biçimde 2010-2011 şampiyonluğuyla ilgili telaffuz ve hareketlerle uğraşıyoruz. Rastgele bir kadronun şampiyonluğu bizi ilgilendirmez lakin hiç bir şampiyonluk, kuralları ve hukuku çiğneme hakkı vermez. Kaybetmenin ve rekabet etmenin de bir asaleti vardır.”
“2010-2011 şampiyonluğumuza göz diken kulübe ve garip duruşuna yanıt vermedilk evvel 3 hatırlatma yapmak istiyoruz. Birincisi, Sayın Cumhurbaşkanımızın hususa dair his ve niyetleri… Fenerbahçe, tek başına topluluğu ve taraftarıyla gayret vermiştir.”
“İkinci bilgi, 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı’nda yayınlanan bilgi. Bu şemada, 15 Temmuz’a giden yolda kelamda şike davası da bulunuyor.”
“Üçüncü başlık ise, İçişleri Bakanlığı tarafınca, Fenerbahçe Kongresi Üyesi İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yazdığı kitaptır. Örgütün yargı yapılanması aracılığıyla hukuksuz halde yönetilen Ergenekon, Balyoz, Şike üzere kumpas davalarıyla sansasyon yarattığı anlatılıyor.”
‘BAŞVURDUKLARI KAPILARDAN DÖNDÜLER’
“Trabzonspor’un yöneticilerine sesleniyorum. 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu tüm mahkemelerce kanıtlanmıştır. Başvurdukları her kapından ret yediklerini de hatırlayalım. CAS, UEFA, FIFA, İsviçre Federal Mahkemesi kararları… Her mahkemeye gittiniz, kapı kapı dolaştınız. Avukatlara dünyanın parasını harcadınız. Kimilerinin vakit ortasında ‘FETÖ’cü avukatlar olduğu da ortaya çıktı. Topluluğunuza geçersiz umut pompaladınız. Sayenizde hayali şampiyonluk vadeden yöneticiler gördük. hiç bir teşebbüsünüzden sonuç alamadınız. Alsaydınız bu kupa, bu müzede durmazdı.”
“Bugün hâlâ bu gerçeklere karşın 2010-2011 şampiyonuyuz diyerek kendinizi kandırıyorsunuz. Bir an evvelden topluluğunuzu gerçeklerle tanıştırın ve onları gerçeklere alıştırın.”
“Konusu hata teşkil eden, cürmü ve hatalıyı teşkil eden bir pankart asıldı. Bu cüreti nereden buluyorsunuz? Neye güvenerek yapıyorsunuz? Maksadınız nedir? Kulüp idaresinin bu durumdan haberinin olmaması kelam konusu değildir. Maçın Federasyon temsilcisinin haberinin olmaması, üstlerine iletlememesi, yöneticilerin bilgisinin olmaması mümkün değildir.”
“Bu yapılan, konsey ve hukuk tanımazlığın, kendini ayrıcalıklı hissetmenin bir örneğidir. Taraftarına ‘silahsız sevinin’ davetinde bulunup, o maçta silahlı bir pankartı oraya asmak, yalnızca dizginlenmeyen Fenerbahçe kompleksinizin kesimi değil, tam bir akıl tutulmasıdır. Hiç kimse “durun, ne yapıyorsunuz?” diyemedi mi?”
‘FERDİ KADIOĞLU PANKARTINI İÇERİ SOKMADIK’
“Bizim stadımızdaki pankartta, 12 yaşında Ferdi Kadıoğlu hayranı bir çocuk ‘Formanı alabilir miyim?’ diyor. Stat girişinde bu pankartta ne yazdığı anlaşılmadığı için müsaade verilmemişti. İstanbul’da istisnasız uygulanan kurallar, kelam konusu Trabzon olunca kural tanımazlık… Emniyet Müdürlüğümüzün kuralları, kentlere bakılırsa farklı mı işliyor?”