Muhabir
New member
Getty Images
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, İngiltere-ABD-Avustralya içindeki AUKUS Paktı’na reaksiyon gösteren Fransa’ya dayanak verdi.
Basına kapalı toplantının akabinde konuşan AB Dış Alakalar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Çin’in en büyük yükselen güç olduğu Hint-Pasifik bölgesinde istikrar ve barışa ulaşmak için daha fazla işbirliği, daha fazla uyum ve daha az bölünmeye muhtaçlık olduğunu” söylemiş oldu.
Avustralya, Fransa’dan satın almak üzere anlaştığı denizaltıları kapsayan muahedeyi feshederek “nükleer başlıklı en az sekiz denizaltı almak istediğini” ve bunu da AUKUS Paktı’nı imzaladığı İngiltere ve ABD’den sağlayacağını duyurmuştu.
Borrell, AB’nin, bu muahedeye ve kendi mutabakatlarının iptaline reaksiyon gösteren Fransa’nın yanında olduğunu söylemiş oldu. “Bu duyuru bizim için de olağan olarak sürpriz oldu.” dedi.
Getty ImagesBorrell ve Le Drian
Fransa, bu gelişmeye reaksiyon olarak geçen hafta ABD ve Avustralya’daki büyükelçilerini Paris’e geri çağırmış; Fransız Savunma Bakanı Londra’da İngiliz mevkidaşı ile bu hafta yapacağı toplantıyı iptal etmişti.
New York’ta bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ABD Lideri Joe Biden’ın idaresini, selefi Donald Trump’ın “tek taraflılık, öngörülemez biçimde davranma, acımasızlık ve ortaklarına hürmet duymama” özelliklerini devam ettirmekle suçladı:
“Biz müttefikiz, birbirimizle konuşur ve ayrıntılı farklı stratejilerimizi birbirimizden saklamayız. İşte bu sebeple şu an inanç krizi yaşıyoruz. Bir açıklamaya ve mevzuyu netliğe kavuşturmaya gereksinimimiz var. Bu da biraz vakit alabilir.”
Le Drian’ın bu açıklamalarının bir gibisi, Fransa’nın yanında yer alan AB’den de geldi. AB Kurulu Lideri Charles Michel, ABD idaresini vefasızlıkla suçladı:
“Avustralya, İngiltere ve ABD’nin attığı bu adımı anlamakta zorlanıyorum. niye mi? Zira ‘Biden idaresiyle bir arada ABD geri döndü.’ Yeni idareye geldiklerinde verdikleri tarihi bildiri buydu. Ancak artık bizim soru işaretlerimiz var. Amerika geri döndü, ne demek? Amerika, Amerika’ya mı yoksa öbür bir yere mi geri döndü? Bilmiyoruz.
“Eğer Washington’ın asıl gayesi Çin’se, Avustralya ve İngiltere’yle başka bir grup oluşturması hayli garip zira bu karar Transatlantik İttifakı’nı zayıflatıyor.”
Beyaz Saray, Paris’in bu bahisteki yansısını ve öfkesini dindirmek için diyalog eforunu sürdürüyor. Bu hafta ortasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Biden içinde bir telefon görüşmesi gerçekleşmesi planlanıyor.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison ise, New York’ta gazetecilerin Macron’la görüşüp görüşmeyeceğine dair soruya “Bu sefer buna fırsat olmayacak. Eminim vakit için bir fırsat doğacaktır.” cevabını verdi.
12 Ekim’de AB ile Avustralya içinde ticaret muahedesi müzakerelerinin bir daha sonraki çeşidi gerçekleştirilecekti. Bu görüşmenin olup olmayacağı da şu an için bilinmeyen.
Avustralya Ticaret Bakanı Dan Tehan ise, Fransa’nın reaksiyonuna karşın toplantının ‘kararlaştırıldığı biçimde yapılmasını umduğunu’ söz etti.
Yeni oluşturulan ABD-AB Ticaret ve Teknoloji Kurulu’nun birinci toplantısı da bu ayın sonunda Pennsylvania’da yapılacaktı.
Michel, kimi AB üye ülkelerinin bu toplantıyı de ileri bir tarihe erteleme konusunda baskı yaptığını söylemiş oldu.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, İngiltere-ABD-Avustralya içindeki AUKUS Paktı’na reaksiyon gösteren Fransa’ya dayanak verdi.
Basına kapalı toplantının akabinde konuşan AB Dış Alakalar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Çin’in en büyük yükselen güç olduğu Hint-Pasifik bölgesinde istikrar ve barışa ulaşmak için daha fazla işbirliği, daha fazla uyum ve daha az bölünmeye muhtaçlık olduğunu” söylemiş oldu.
Avustralya, Fransa’dan satın almak üzere anlaştığı denizaltıları kapsayan muahedeyi feshederek “nükleer başlıklı en az sekiz denizaltı almak istediğini” ve bunu da AUKUS Paktı’nı imzaladığı İngiltere ve ABD’den sağlayacağını duyurmuştu.
Borrell, AB’nin, bu muahedeye ve kendi mutabakatlarının iptaline reaksiyon gösteren Fransa’nın yanında olduğunu söylemiş oldu. “Bu duyuru bizim için de olağan olarak sürpriz oldu.” dedi.
Getty ImagesBorrell ve Le Drian
Fransa, bu gelişmeye reaksiyon olarak geçen hafta ABD ve Avustralya’daki büyükelçilerini Paris’e geri çağırmış; Fransız Savunma Bakanı Londra’da İngiliz mevkidaşı ile bu hafta yapacağı toplantıyı iptal etmişti.
New York’ta bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, ABD Lideri Joe Biden’ın idaresini, selefi Donald Trump’ın “tek taraflılık, öngörülemez biçimde davranma, acımasızlık ve ortaklarına hürmet duymama” özelliklerini devam ettirmekle suçladı:
“Biz müttefikiz, birbirimizle konuşur ve ayrıntılı farklı stratejilerimizi birbirimizden saklamayız. İşte bu sebeple şu an inanç krizi yaşıyoruz. Bir açıklamaya ve mevzuyu netliğe kavuşturmaya gereksinimimiz var. Bu da biraz vakit alabilir.”
Le Drian’ın bu açıklamalarının bir gibisi, Fransa’nın yanında yer alan AB’den de geldi. AB Kurulu Lideri Charles Michel, ABD idaresini vefasızlıkla suçladı:
“Avustralya, İngiltere ve ABD’nin attığı bu adımı anlamakta zorlanıyorum. niye mi? Zira ‘Biden idaresiyle bir arada ABD geri döndü.’ Yeni idareye geldiklerinde verdikleri tarihi bildiri buydu. Ancak artık bizim soru işaretlerimiz var. Amerika geri döndü, ne demek? Amerika, Amerika’ya mı yoksa öbür bir yere mi geri döndü? Bilmiyoruz.
“Eğer Washington’ın asıl gayesi Çin’se, Avustralya ve İngiltere’yle başka bir grup oluşturması hayli garip zira bu karar Transatlantik İttifakı’nı zayıflatıyor.”
Beyaz Saray, Paris’in bu bahisteki yansısını ve öfkesini dindirmek için diyalog eforunu sürdürüyor. Bu hafta ortasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Biden içinde bir telefon görüşmesi gerçekleşmesi planlanıyor.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison ise, New York’ta gazetecilerin Macron’la görüşüp görüşmeyeceğine dair soruya “Bu sefer buna fırsat olmayacak. Eminim vakit için bir fırsat doğacaktır.” cevabını verdi.
12 Ekim’de AB ile Avustralya içinde ticaret muahedesi müzakerelerinin bir daha sonraki çeşidi gerçekleştirilecekti. Bu görüşmenin olup olmayacağı da şu an için bilinmeyen.
Avustralya Ticaret Bakanı Dan Tehan ise, Fransa’nın reaksiyonuna karşın toplantının ‘kararlaştırıldığı biçimde yapılmasını umduğunu’ söz etti.
Yeni oluşturulan ABD-AB Ticaret ve Teknoloji Kurulu’nun birinci toplantısı da bu ayın sonunda Pennsylvania’da yapılacaktı.
Michel, kimi AB üye ülkelerinin bu toplantıyı de ileri bir tarihe erteleme konusunda baskı yaptığını söylemiş oldu.