Mezopotamya
New member
Her yıl global iktisadın farklı alanlardaki paydaşlarını İsviçre’nin Davos kasabasında bir ortaya getiren Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı, bu yıl “Parçalanmış Bir Dünyada İş Birliği” temasıyla düzenlendi.
Hepsiburada’dan yapılan açıklamaya nazaran, toplantı kapsamında gerçekleştirilen “Yapay Zekaya İtinayla Yatırım Yapmak” başlıklı bir panelde Hepsiburada Kurucusu ve İdare Konseyi Lideri Hanzade Doğan da yer aldı.
Açıklamada paneldeki konuşmasına yer verilen Doğan, Davos gündemini bu yıl Rusya-Ukrayna savaşı, bununla gelen jeopolitik riskler, tüm dünyada ortaya çıkan enflasyon, büyümeye dair riskler, finansal kesime dair kırılganlıklar, iklim riskleri ve değişen teknolojinin birlikteinde getirebileceği yıkıcı tesirler üzere mevzuların oluşturduğunu bildirdi.
Ana temayı, bilhassa dünyanın karşı karşıya olduğu risklere karşı iş birliği ortasında tahlil arama arayışına odaklanması niçiniyle değerli bulduğunu belirten Doğan, “Toplantılarda bu bahislere dair iş birliğinin yalnızca kısa vadede bu meseleleri çözmek için değil, uzun vadeli yapısal tahliller üretmek için de kıymetli olduğu vurgulandı. Hem katıldığım toplantılarda tıpkı vakitte birebir yaptığım görüşmelerde ortasında bulunduğumuz devrin getirdiği risklere karşı iş birliğinin ehemmiyeti ve hem şirketlere hem kamuya düşen bakılırsavler üzerine konuşuldu. Biz de iş insanları olarak buradan aldığımız ilhamla ve içgörüyle kendi iş yapış formumuzu nasıl gözden geçireceğimizi kıymetlendirme fırsatı bulduk” tabirlerini kullandı.
“Biz sorumlu ve ahlaklı yapay zekâ uygulamalarını benimsiyoruz”
Hanzade Doğan, Hepsiburada olarak kuruldukları birinci günden itibaren Türkiye’nin dijital dönüşümüne, gelişmenine kaldıraç olma misyonunu benimsediklerini aktararak, “Teknoloji gücümüzü her vakit yerleşik dalları yıpratmaya yönelik olarak değil, onları geliştirmeye dayanak olmak, birlikte büyümek ve dijitalleşmelerinin süratli sağlanması doğrultusunda kullanıyoruz. Yapay zekâ çalışmalarımızı da birebir ideoloji ile devam ettiriyoruz. Biz sorumlu ve ahlaklı yapay zekâ uygulamalarını benimsiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu tarafta attıkları adımlarla Türk Patent Kurumu tarafınca patent verilen rota optimizasyonu modeli ile kuryelerin katettiği uzaklıkta yüzde 8 tasarruf sağlandığını bildiren Doğan, “Platformumuzdaki 94 bin faal KOBİ’nin kullanmasına açtığımız teklif motoru perakendenin satışlarını arttırıyor. İnsansız çalışan mağazamızda yapay zekâ algoritmalarımızı misal tarafta geliştiriyoruz. Yapay zekânın insanların yerini alacağına değil, insanların gelişmenini destekleyeceğine inanıyoruz. Çalışmalarımızı da bu istikamette ilerletiyor, yapay zekâ algoritmalarını mevcut nazaranvlere dahil olacakları biçimde eğitiyoruz.” sözlerini kullandı.
Her ülkenin kendi yapay zekâ stratejisine sahip olmasının zorunluluğuna işaret eden Doğan, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki en büyük AR-GE merkezlerinden birine sahibiz ve merkezlerimizde 1.000’den çok mühendis istihdam ediyoruz. Bu açıdan kullandığımız teknolojileri dışarıdan ihraç eden değil, bu teknolojileri üretip geliştiren bir şirketiz. Gelişen teknoloji ve yapay zekâ uygulamaları nezdinde, bir manada devlet açısından da ulusal güvenliğin sağlanması kritik bir hal alıyor. Kendi vatandaşlarımızın ve müşterilerimizin bilgilerini korumak en kıymetli bakılırsavlerimiz içinde. Teknoloji bağımsızlığı, teknoloji alanında geliştirdiğimiz yetkinlikler ölçüsünde oluşuyor. Amerika ve Avrupa’nın, Çin’in kendi ülkelerindeki teknoloji şirketlerini satın almasını yasaklaması teknolojiyle oluşabilecek tehditlerin bir göstergesi. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yayınladığı ‘Ulusal Yapay Zekâ’ stratejisine tam dayanağımız var. TÜBİTAK iş birliğimiz ile e-ticaret alanında yapay zekâ yetkinliklerinin ülkemizde geliştirilmesine yönelik bir yetkinlik merkezi kurduk. Burada hayli çeşitli öncü projeler üzerinde çalışıyoruz.”
Hepsiburada’dan yapılan açıklamaya nazaran, toplantı kapsamında gerçekleştirilen “Yapay Zekaya İtinayla Yatırım Yapmak” başlıklı bir panelde Hepsiburada Kurucusu ve İdare Konseyi Lideri Hanzade Doğan da yer aldı.
Açıklamada paneldeki konuşmasına yer verilen Doğan, Davos gündemini bu yıl Rusya-Ukrayna savaşı, bununla gelen jeopolitik riskler, tüm dünyada ortaya çıkan enflasyon, büyümeye dair riskler, finansal kesime dair kırılganlıklar, iklim riskleri ve değişen teknolojinin birlikteinde getirebileceği yıkıcı tesirler üzere mevzuların oluşturduğunu bildirdi.
Ana temayı, bilhassa dünyanın karşı karşıya olduğu risklere karşı iş birliği ortasında tahlil arama arayışına odaklanması niçiniyle değerli bulduğunu belirten Doğan, “Toplantılarda bu bahislere dair iş birliğinin yalnızca kısa vadede bu meseleleri çözmek için değil, uzun vadeli yapısal tahliller üretmek için de kıymetli olduğu vurgulandı. Hem katıldığım toplantılarda tıpkı vakitte birebir yaptığım görüşmelerde ortasında bulunduğumuz devrin getirdiği risklere karşı iş birliğinin ehemmiyeti ve hem şirketlere hem kamuya düşen bakılırsavler üzerine konuşuldu. Biz de iş insanları olarak buradan aldığımız ilhamla ve içgörüyle kendi iş yapış formumuzu nasıl gözden geçireceğimizi kıymetlendirme fırsatı bulduk” tabirlerini kullandı.
“Biz sorumlu ve ahlaklı yapay zekâ uygulamalarını benimsiyoruz”
Hanzade Doğan, Hepsiburada olarak kuruldukları birinci günden itibaren Türkiye’nin dijital dönüşümüne, gelişmenine kaldıraç olma misyonunu benimsediklerini aktararak, “Teknoloji gücümüzü her vakit yerleşik dalları yıpratmaya yönelik olarak değil, onları geliştirmeye dayanak olmak, birlikte büyümek ve dijitalleşmelerinin süratli sağlanması doğrultusunda kullanıyoruz. Yapay zekâ çalışmalarımızı da birebir ideoloji ile devam ettiriyoruz. Biz sorumlu ve ahlaklı yapay zekâ uygulamalarını benimsiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu tarafta attıkları adımlarla Türk Patent Kurumu tarafınca patent verilen rota optimizasyonu modeli ile kuryelerin katettiği uzaklıkta yüzde 8 tasarruf sağlandığını bildiren Doğan, “Platformumuzdaki 94 bin faal KOBİ’nin kullanmasına açtığımız teklif motoru perakendenin satışlarını arttırıyor. İnsansız çalışan mağazamızda yapay zekâ algoritmalarımızı misal tarafta geliştiriyoruz. Yapay zekânın insanların yerini alacağına değil, insanların gelişmenini destekleyeceğine inanıyoruz. Çalışmalarımızı da bu istikamette ilerletiyor, yapay zekâ algoritmalarını mevcut nazaranvlere dahil olacakları biçimde eğitiyoruz.” sözlerini kullandı.
Her ülkenin kendi yapay zekâ stratejisine sahip olmasının zorunluluğuna işaret eden Doğan, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki en büyük AR-GE merkezlerinden birine sahibiz ve merkezlerimizde 1.000’den çok mühendis istihdam ediyoruz. Bu açıdan kullandığımız teknolojileri dışarıdan ihraç eden değil, bu teknolojileri üretip geliştiren bir şirketiz. Gelişen teknoloji ve yapay zekâ uygulamaları nezdinde, bir manada devlet açısından da ulusal güvenliğin sağlanması kritik bir hal alıyor. Kendi vatandaşlarımızın ve müşterilerimizin bilgilerini korumak en kıymetli bakılırsavlerimiz içinde. Teknoloji bağımsızlığı, teknoloji alanında geliştirdiğimiz yetkinlikler ölçüsünde oluşuyor. Amerika ve Avrupa’nın, Çin’in kendi ülkelerindeki teknoloji şirketlerini satın almasını yasaklaması teknolojiyle oluşabilecek tehditlerin bir göstergesi. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yayınladığı ‘Ulusal Yapay Zekâ’ stratejisine tam dayanağımız var. TÜBİTAK iş birliğimiz ile e-ticaret alanında yapay zekâ yetkinliklerinin ülkemizde geliştirilmesine yönelik bir yetkinlik merkezi kurduk. Burada hayli çeşitli öncü projeler üzerinde çalışıyoruz.”