Muhabir
New member
Rusya burasını ele geçirmekle sekiz yıl evvel ele geçirdiği Kırım Yarımadası’yla Rus toprakları içinde direkt kara ilişkisini kurmuş, Ukrayna’yı Azak Denizi’nden büsbütün ayırmış oldu. Ukrayna’nın metalurji ve öbür endüstriyel mamüllerinin ihracatında kullanılan bu limanın Rusya’nın kontrolüne geçmesi, Ukrayna endüstrisine de ağır bir darbe demek. Rusya, burasının Donetsk’te ayrılıkçıların kurduğu Donetsk Halk Cumhuriyeti’ne bağlandığını ilan ediyor. Dünya buraları Ukrayna’ya ilişkin olarak tanısa da Kiev’in artık yakın bir gelecekte buralarda fiilen kontrol kurması sıkıntı.
RUSYA-BATI ÇATIŞMASI
Bu savaşa iki farklı açıdan yaklaşıldığını görüyoruz… Bazıları sıkıntıyı yalnızca bir Rusya-Ukrayna çatışması olarak nazaranrek Batı’nın tavrını görmezden geliyor. Bir kesimse yalnızca Rusya-Batı çatışması açısından bakarak Rusya’nın Ukrayna’daki tavrına dikkat etmiyor. halbuki bu savaş hem bir Rusya-Ukrayna çatışması, tıpkı vakitte Rusya-Batı çatışmasıdır. İki etken de vardır. Bir taraftan Rusya’nın hükümran bir ülkeye saldırması ve onun toprak bütünlüğünü ihlali kabul edilemez. Başka taraftansa bu savaşı Rusya-Batı çatışmasından ve ABD ile İngiltere’nin eski Sovyet coğrafyasına, Karadeniz havzasına hâkim olma dileğinden ve Rusya’yı yıpratmak istemesinden başka düşünmek de mümkün değil. Evvelki yazılarımda da söylemiş olduğim üzere İngiltere’yle ABD, Ukrayna idaresinin Rusya’yla barış sağlamasını önlemek için ellerinden geleni yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “İstanbul Müzakereleri’nden daha sonra savaşın bu kadar uzayacağını düşünmemiştik. Fakat NATO dışişleri bakanları toplantısından daha sonra NATO’ya bağlı ülkeler ortasında bu savaşın devam etmesi isteğinde olanlar var halinde bir kanaat oluştu. Savaş devam etsin Rusya zayıflasın diye” biçimindeki kelamları de bunu doğruluyor. Ukrayna’daki radikal Batıcı çevreler Çavuşoğlu’nun bu kelamlarını eleştirmeye başladı. Evvelden değindiğim üzere İngiltere, Türkiye’nin de barış teşebbüslerini boşa çıkarma çabasında. halbuki savaşın sürmesi Rusya’nın yanında Ukrayna’yı da mahvediyor. Ukrayna’nın gençleri Batı’ya göç ederken, ülke Batı’nın kredilerine muhtaç hale geliyor. Mevcut tabloyu her insanın sakince incelemesi kural.
RUSYA-BATI ÇATIŞMASI
Bu savaşa iki farklı açıdan yaklaşıldığını görüyoruz… Bazıları sıkıntıyı yalnızca bir Rusya-Ukrayna çatışması olarak nazaranrek Batı’nın tavrını görmezden geliyor. Bir kesimse yalnızca Rusya-Batı çatışması açısından bakarak Rusya’nın Ukrayna’daki tavrına dikkat etmiyor. halbuki bu savaş hem bir Rusya-Ukrayna çatışması, tıpkı vakitte Rusya-Batı çatışmasıdır. İki etken de vardır. Bir taraftan Rusya’nın hükümran bir ülkeye saldırması ve onun toprak bütünlüğünü ihlali kabul edilemez. Başka taraftansa bu savaşı Rusya-Batı çatışmasından ve ABD ile İngiltere’nin eski Sovyet coğrafyasına, Karadeniz havzasına hâkim olma dileğinden ve Rusya’yı yıpratmak istemesinden başka düşünmek de mümkün değil. Evvelki yazılarımda da söylemiş olduğim üzere İngiltere’yle ABD, Ukrayna idaresinin Rusya’yla barış sağlamasını önlemek için ellerinden geleni yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “İstanbul Müzakereleri’nden daha sonra savaşın bu kadar uzayacağını düşünmemiştik. Fakat NATO dışişleri bakanları toplantısından daha sonra NATO’ya bağlı ülkeler ortasında bu savaşın devam etmesi isteğinde olanlar var halinde bir kanaat oluştu. Savaş devam etsin Rusya zayıflasın diye” biçimindeki kelamları de bunu doğruluyor. Ukrayna’daki radikal Batıcı çevreler Çavuşoğlu’nun bu kelamlarını eleştirmeye başladı. Evvelden değindiğim üzere İngiltere, Türkiye’nin de barış teşebbüslerini boşa çıkarma çabasında. halbuki savaşın sürmesi Rusya’nın yanında Ukrayna’yı da mahvediyor. Ukrayna’nın gençleri Batı’ya göç ederken, ülke Batı’nın kredilerine muhtaç hale geliyor. Mevcut tabloyu her insanın sakince incelemesi kural.