Mezopotamya
New member
Hüseyin GÖKÇE
Çelik üretiminde 1954 yılından bu yana kazandığı tecrübeyi markalaştıran Diler Holding, öngerilmeli çelik üretimini “DNA PC Strand” markası altında 2019 yılı prestijiyle faaliyete geçirdi. Diler, DNA PC Strand ile öngerilmeli beton çeliğinde dışa bağımlılığı azaltmayı öngörüyor. DNA PC Strand Satış Müdür Yardımcısı Halil Arcan, demiryolu travers ve prefabrik yapı elemanlarında kullanılmakta olan beton telinin yanı sıra; köprü kirişleri, prefabrik yapı elemanları, yer ankraj uygulamaları, ardgerme uygulamaları üzere biroldukca alanda kullanılan öngerilmeli beton demeti mamüllerini ürettiklerini belirtti.
“Ürünlerin çeliğini ve filmaşini kendimiz üretiyoruz”
Kullanılan yüksek karbonlu filmaşin ve üretim basamağındaki proseslerle katma pahası yükseltilen DNA PC Strand mamüllerinin, inşaat kesiminde farklı alanlarda kullanıldığını ve bunlara yönelik talebin giderek arttığını söyleyen Halil Arcan, “Ülkemizde tamamlanan ve devam etmekte olan karayolu, demiryolu, köprüler, metro çizgileri, havalimanları, yüksek katlı konut yerleri üzere birfazlaca projede kullanılmış ve kullanılmakta olan eser aşikâr periyotlarda ithal olarak geliyor. DNA markamız ile ithalatın azaltılmasına yönelik katkı sağlamayı da amaçlıyoruz” diye konuştu.
Mevcut durumda inşaat demiri ve filmaşin üretimi yanı sıra, kesimde çeliğini ve filmaşinini kendi bünyesinde sağlayan Türkiye’deki birinci üretici olduklarına dikkat çeken Arcan, “Amacımız DNA PC Strand markamız ile tüm tedarik zincirini kendi bünyesinde barındıran birinci üretici olarak hammaddede ve eserde dışa bağımlılığı azaltmak ve hem de ihracat pazarlarında etkin bir rol almaktır” dedi.
“Sıfıra yakın atık oluşturan tesis örnek olacak”
Türk mühendislerinin tasarladığı ve ürettiği, yıllık 100 bin ton kapasiteye sahip, etrafa hassas rejenerasyon ve su arıtma sistemleri ile desteklenen, büsbütün otomasyon denetimli yüzey süreç sınırı bulunduğunu lisana getiren Arcan, “Türkiye’de birinci aktif olarak çalışan; çevreci, sıfıra yakın atık oluşturan tesisimizde rejenerasyon süreci ile ayrıyeten demir sülfat yan eserini elde etmekteyiz. Gelecek senelerda yüzey süreç yatırımlarında örnek olacağını düşündüğümüz tesisimizin tamamı ve yatırımımızın birinci safhası olan öngerilmeli eser üretimimizin 40 bin tonluk kısmı devreye alındı” sözlerini kullandı.
Tesisinde ikinci safha yatırım çalışmaları sürüyor
2019 son çeyreği ve 2020 yılı birinci yarısında üretim ve belgelendirme çalışmalarında yol aldıklarını söyleyen Halil Arcan, “2020 ikinci yarısı prestiji ile heyeti kapasitemizin tamamını faal olarak kullanmaya başladık ve hala kullanmaya devam ediyoruz. DNA PC Strand 2021 yılı için belirlediği amaçları yakaladı. 2022 yılında da bu ivme ile devam etmeyi öngörüyoruz” dedi.
Öte yandan mevcut tesislerinde yatırımın ikinci safha çalışmalarının da devam ettiği bilgisini veren Halil Arcan, “2022 yılında şurası kapasitemizi yıllık 80 bin tona çıkarıyoruz. Bunun kararı olarak iç pazarda ve ihracatta pazar hisselerimizi arttırmayı hedefliyoruz. hem de müşterilerimizden gelen geri dönüşler ile oluşan yahut oluşması mümkün yeni muhtaçlıkları gözlemleyerek bu gereksinimlere bağlı hazırlıklarımızı planlıyoruz” diye konuştu.
Üretimlerinin ekseriyetle yüksek güvenlik ve bütçeler gerektiren altyapı çalışmalarında kullanıldığını tabir eden Arcan, “Buna bağlı olarak DNA PC Strand’in içerisinde bulunması gereken pazarlar genelde kuvvetli ekonomilere sahip bölgeler. Bu iki sebeple ilgili pazarlarda rol alabilmek için uzun vakit ve maliyet gerektiren ön çalışmalar içerisindeyiz. Adım adım ilerlemeye devam ediyoruz. Bu vakte kadar bitirdiğimiz ve devam ettiğimiz çalışmalarımız mevcut. Yeni gereklilikler tespit edildikçe de devam edecektir” dedi.
Pazar şartlarını ve müşteri beklentilerindeki süratli değişimleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Arcan, değişen teknolojinin ve rekabetteki değişimin, müşteri istek ve taleplerini de değiştirdiğini bildirdi.
“Dünya ticaretinin istikrarı değişti”
Arcan, eser geliştirme gayeleri doğrultusunda, merhum İdare Şurası Liderleri Recep Sami Yazıcı’nın ismini taşıyacak olan Eser Geliştirme Merkezi kurulumunu tamamlayacaklarını söylemiş oldu. Pandemi sürecinin dünya ticaretinde biroldukça dengeyi değiştirdiğini belirten Halil Arcan, “Özellikle sevkiyat ağlarında yaşanan problemler, kur dalgalanmaları, güç ve hammadde maliyetlerinin üst istikamette daima hareketliliği, üretim maliyetlerine yansımakta. Bu durumun vakit zaman planlama yapmayı zorlaştırmasına karşın DNA PC Strand süreçleri en uygun biçimde yöneterek üretimine devam ediyor ve iş ortaklarına verdiği taahhütleri yerine getiriyor” sözlerini kullandı.
Çelik üretiminde 1954 yılından bu yana kazandığı tecrübeyi markalaştıran Diler Holding, öngerilmeli çelik üretimini “DNA PC Strand” markası altında 2019 yılı prestijiyle faaliyete geçirdi. Diler, DNA PC Strand ile öngerilmeli beton çeliğinde dışa bağımlılığı azaltmayı öngörüyor. DNA PC Strand Satış Müdür Yardımcısı Halil Arcan, demiryolu travers ve prefabrik yapı elemanlarında kullanılmakta olan beton telinin yanı sıra; köprü kirişleri, prefabrik yapı elemanları, yer ankraj uygulamaları, ardgerme uygulamaları üzere biroldukca alanda kullanılan öngerilmeli beton demeti mamüllerini ürettiklerini belirtti.
“Ürünlerin çeliğini ve filmaşini kendimiz üretiyoruz”
Kullanılan yüksek karbonlu filmaşin ve üretim basamağındaki proseslerle katma pahası yükseltilen DNA PC Strand mamüllerinin, inşaat kesiminde farklı alanlarda kullanıldığını ve bunlara yönelik talebin giderek arttığını söyleyen Halil Arcan, “Ülkemizde tamamlanan ve devam etmekte olan karayolu, demiryolu, köprüler, metro çizgileri, havalimanları, yüksek katlı konut yerleri üzere birfazlaca projede kullanılmış ve kullanılmakta olan eser aşikâr periyotlarda ithal olarak geliyor. DNA markamız ile ithalatın azaltılmasına yönelik katkı sağlamayı da amaçlıyoruz” diye konuştu.
Mevcut durumda inşaat demiri ve filmaşin üretimi yanı sıra, kesimde çeliğini ve filmaşinini kendi bünyesinde sağlayan Türkiye’deki birinci üretici olduklarına dikkat çeken Arcan, “Amacımız DNA PC Strand markamız ile tüm tedarik zincirini kendi bünyesinde barındıran birinci üretici olarak hammaddede ve eserde dışa bağımlılığı azaltmak ve hem de ihracat pazarlarında etkin bir rol almaktır” dedi.
“Sıfıra yakın atık oluşturan tesis örnek olacak”
Türk mühendislerinin tasarladığı ve ürettiği, yıllık 100 bin ton kapasiteye sahip, etrafa hassas rejenerasyon ve su arıtma sistemleri ile desteklenen, büsbütün otomasyon denetimli yüzey süreç sınırı bulunduğunu lisana getiren Arcan, “Türkiye’de birinci aktif olarak çalışan; çevreci, sıfıra yakın atık oluşturan tesisimizde rejenerasyon süreci ile ayrıyeten demir sülfat yan eserini elde etmekteyiz. Gelecek senelerda yüzey süreç yatırımlarında örnek olacağını düşündüğümüz tesisimizin tamamı ve yatırımımızın birinci safhası olan öngerilmeli eser üretimimizin 40 bin tonluk kısmı devreye alındı” sözlerini kullandı.
Tesisinde ikinci safha yatırım çalışmaları sürüyor
2019 son çeyreği ve 2020 yılı birinci yarısında üretim ve belgelendirme çalışmalarında yol aldıklarını söyleyen Halil Arcan, “2020 ikinci yarısı prestiji ile heyeti kapasitemizin tamamını faal olarak kullanmaya başladık ve hala kullanmaya devam ediyoruz. DNA PC Strand 2021 yılı için belirlediği amaçları yakaladı. 2022 yılında da bu ivme ile devam etmeyi öngörüyoruz” dedi.
Öte yandan mevcut tesislerinde yatırımın ikinci safha çalışmalarının da devam ettiği bilgisini veren Halil Arcan, “2022 yılında şurası kapasitemizi yıllık 80 bin tona çıkarıyoruz. Bunun kararı olarak iç pazarda ve ihracatta pazar hisselerimizi arttırmayı hedefliyoruz. hem de müşterilerimizden gelen geri dönüşler ile oluşan yahut oluşması mümkün yeni muhtaçlıkları gözlemleyerek bu gereksinimlere bağlı hazırlıklarımızı planlıyoruz” diye konuştu.
Üretimlerinin ekseriyetle yüksek güvenlik ve bütçeler gerektiren altyapı çalışmalarında kullanıldığını tabir eden Arcan, “Buna bağlı olarak DNA PC Strand’in içerisinde bulunması gereken pazarlar genelde kuvvetli ekonomilere sahip bölgeler. Bu iki sebeple ilgili pazarlarda rol alabilmek için uzun vakit ve maliyet gerektiren ön çalışmalar içerisindeyiz. Adım adım ilerlemeye devam ediyoruz. Bu vakte kadar bitirdiğimiz ve devam ettiğimiz çalışmalarımız mevcut. Yeni gereklilikler tespit edildikçe de devam edecektir” dedi.
Pazar şartlarını ve müşteri beklentilerindeki süratli değişimleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Arcan, değişen teknolojinin ve rekabetteki değişimin, müşteri istek ve taleplerini de değiştirdiğini bildirdi.
“Dünya ticaretinin istikrarı değişti”
Arcan, eser geliştirme gayeleri doğrultusunda, merhum İdare Şurası Liderleri Recep Sami Yazıcı’nın ismini taşıyacak olan Eser Geliştirme Merkezi kurulumunu tamamlayacaklarını söylemiş oldu. Pandemi sürecinin dünya ticaretinde biroldukça dengeyi değiştirdiğini belirten Halil Arcan, “Özellikle sevkiyat ağlarında yaşanan problemler, kur dalgalanmaları, güç ve hammadde maliyetlerinin üst istikamette daima hareketliliği, üretim maliyetlerine yansımakta. Bu durumun vakit zaman planlama yapmayı zorlaştırmasına karşın DNA PC Strand süreçleri en uygun biçimde yöneterek üretimine devam ediyor ve iş ortaklarına verdiği taahhütleri yerine getiriyor” sözlerini kullandı.