Muhabir
New member
Milletlerarası Etraf ve Kalkınma Enstitüsü (IIED) ve Anti-Slavery International (Uluslararası Kölelik Karşıtlığı) tarafınca yapılan yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin önümüzdeki senelerda milyonlarca kişiyi çağdaş kölelik ve insan kaçakçılığı riskiyle karşı karşıya bırakacağı açıklandı. Yayımlanan raporda, bilhassa gençlerin iklim krizi niçiniyle çalışma alanlarının azaldığına dikkat çekilirken, bireylerin borçlarını ödemek için ise çağdaş bir kölelik yaşadıkları aktarıldı.
Raporda, şiddetli kuraklık ve kuvvetli kasırgalar niçiniyle meskenlerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın, önümüzdeki senelerda çağdaş kölelik ve insan kaçakçılığı riskiyle karşı karşıya kalacağı açıklandı.
YIKICI TESİR OLUŞTURACAK
NTV’de yer alan haberre göre, araştırmada, iklim krizi ve sel, kuraklık ve büyük yangınlar dahil olmak üzere çok hava felaketlerinin artan sıklığı, halihazırda yoksulluk ortasında yaşayan insanların geçim kaynakları üzerinde yıkıcı bir tesir oluşturacağı ve onları köleliğe sürükleyeceği vurgulandı.
Bilhassa Afrika kıtasının iklim krizinin ekonomik tesirlerinden büyük bir oranda etkileneceğinin altı çizilen raporda, kuzey Gana’daki kuraklığın gençleri büyük kentlere göç etmeye yönlendirdiği tespit edildi.
Ülkedeki birfazlaca hanımın hamal olarak çalışmaya başladığı bildirilirken, maddi yetersizlikler niçiniyle insan ticareti ve borçlanmanın her geçen gün arttığı, şahısların borçlarını ödemek için ise çağdaş bir kölelik yaşadıkları aktarıldı.
Raporda, Güney Asya ülkeleri Hindistan ve Bangladeş sonundaki Sundarbans’da, şiddetli kasırgaların sellere niye olarak tarım için uygun toprakları azalttığı aktarılırken, iklim felaketlerine eğimli bölgelerde kaçakçıların ve insan tacirlerinin, iş ve gelir bulmak için Hindistan sonunu geçmek isteyen bireyleri hedefledikleri bildirildi.
“KÖLELİĞE KARŞI SAVUNMASIZ BIRAKIYOR”
Anti-Slavery International’da iklim değişikliği ve çağdaş kölelik danışmanı olan Fran Witt, “Araştırmamız, iklim değişikliğinin milyonlarca insanın hayatı üstündeki domino tesirini gösteriyor” derken, “Aşırı hava olayları çevresel yıkıma katkıda bulunuyor, insanları meskenlerini terk etmeye zorluyor ve onları insan ticareti, sömürü ve köleliğe karşı savunmasız bırakıyor” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası da 2050 yılına kadar, düşük mahsul randımanı, su eksikliği ve yükselen deniz düzeyleri üzere iklim krizlerinin Sahra altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika da dahil olmak üzere altı bölgede 216 milyondan fazla insanı göç etmek zorunda bırakacağının altını çizmişti.
Raporda, şiddetli kuraklık ve kuvvetli kasırgalar niçiniyle meskenlerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın, önümüzdeki senelerda çağdaş kölelik ve insan kaçakçılığı riskiyle karşı karşıya kalacağı açıklandı.
YIKICI TESİR OLUŞTURACAK
NTV’de yer alan haberre göre, araştırmada, iklim krizi ve sel, kuraklık ve büyük yangınlar dahil olmak üzere çok hava felaketlerinin artan sıklığı, halihazırda yoksulluk ortasında yaşayan insanların geçim kaynakları üzerinde yıkıcı bir tesir oluşturacağı ve onları köleliğe sürükleyeceği vurgulandı.
Bilhassa Afrika kıtasının iklim krizinin ekonomik tesirlerinden büyük bir oranda etkileneceğinin altı çizilen raporda, kuzey Gana’daki kuraklığın gençleri büyük kentlere göç etmeye yönlendirdiği tespit edildi.
Ülkedeki birfazlaca hanımın hamal olarak çalışmaya başladığı bildirilirken, maddi yetersizlikler niçiniyle insan ticareti ve borçlanmanın her geçen gün arttığı, şahısların borçlarını ödemek için ise çağdaş bir kölelik yaşadıkları aktarıldı.
Raporda, Güney Asya ülkeleri Hindistan ve Bangladeş sonundaki Sundarbans’da, şiddetli kasırgaların sellere niye olarak tarım için uygun toprakları azalttığı aktarılırken, iklim felaketlerine eğimli bölgelerde kaçakçıların ve insan tacirlerinin, iş ve gelir bulmak için Hindistan sonunu geçmek isteyen bireyleri hedefledikleri bildirildi.
“KÖLELİĞE KARŞI SAVUNMASIZ BIRAKIYOR”
Anti-Slavery International’da iklim değişikliği ve çağdaş kölelik danışmanı olan Fran Witt, “Araştırmamız, iklim değişikliğinin milyonlarca insanın hayatı üstündeki domino tesirini gösteriyor” derken, “Aşırı hava olayları çevresel yıkıma katkıda bulunuyor, insanları meskenlerini terk etmeye zorluyor ve onları insan ticareti, sömürü ve köleliğe karşı savunmasız bırakıyor” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası da 2050 yılına kadar, düşük mahsul randımanı, su eksikliği ve yükselen deniz düzeyleri üzere iklim krizlerinin Sahra altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika da dahil olmak üzere altı bölgede 216 milyondan fazla insanı göç etmek zorunda bırakacağının altını çizmişti.