Muhabir
New member
İran, Suriye hükümetinin 2012 yılından bu yana silahlı muhalif kümelerin elinde bulunan Halep’in doğusunu neredeyse büsbütün geri almasını kendisi açısından büyük bir zafer olarak görüyor.
İranlı yetkililer ve basın organları, Halep’in geri alınmasını “kentin kurtuluşu” olarak tanımlıyor. Yapılan açıklama ve yorumlarda, İran’ın Suriye hükümetine yönelik dayanağının devam edeceği vurgulandı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Manevî, bu hafta içerisinde Suriye Devlet Lideri Beşar Esad’ı telefonla arayarak, Halep’te elde edilen kazanımlardan dolayı tebrik etti.
İran Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Ruhani’nin Esad’a, “Halep zaferi, Suriye’nin en büyük ikinci kentinin bir daha halkın denetimi altına girdiği manasına geliyor ve direnen, tek yürek olmuş Suriye halkının teröristlere ve destekçilerine karşı büyük bir muvaffakiyet elde ettiğini gösteriyor” dediği açıklandı.
Manevî, toplantıda Halep’in geri alınmasının “nihai zaferin müjdecisi” olduğunu da söz etti.
Suriye ordusu, Temmuz ayında 2012 yılından bu yana silahlı muhalif kümelerin denetimi altında bulunan Doğu Halep’i büsbütün kuşatmış ve Kasım ayında başlatmış olduğu büyük taarruz kararı kentin yüzde 98’ini ele geçirmişti.
Kalan kısımlarda silahlı savaşçıların ve ailelerinin tahliye süreçlerinin tamamlanmasıyla bir arada kentin tamamı da Suriye idaresinin denetimine geçmiş olacak.
BBC
Suriye’den İran’a teşekkür
İran, Suriye’de barışçıl protestoların başlaması ve ondan sonrasında isyanın silahlı bir karakter kazanmasından bu yana Esad idaresine verdiği dayanağı sürdürdü. İran, iç savaşın şiddetlenmesi ve Suriye ordusunun da silahlı kümelere karşı zorlanmasının akabinde evvel askeri danışmanlar, akabinde da kendi milis güçlerini göndererek savaşa dahil oldu.
İran’ın dini önderi Ali Hamaney’in kıdemli askeri danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim-Sefevi de Halep’te elde edilen kazanımların ardında İran, Rusya ve Hizbullah’ın oluşturduğu koalisyonun yattığını söylemiş oldu.
ILNA haber ajansına nazaran, Sefevi yaptığı açıklamada, “Rusya, bu bölgede İran ile ittifaka giderken, Halep’in kurtuluşunu İran, Rusya ve Hizbullah’ın oluşturduğu koalisyon sağladı ve fazlaca yakında Musul da kurtarılacak” dedi.
İran’ın yanı sıra Lübnan Hizbullah’ı da Suriye idaresinin silahlı muhalif kümelere karşı başlatmış olduğu operasyonlara dayanak veriyor.
‘Halep zaferinde yeni taktiklerin tesiri oldu’
İran basınında yapılan yorumlarda ise bir yandan muharebe alanında İhtilal Muhafızları’nın oynadığı rol ve kullandığı taktiklere övgüler yöneltilirken, öteki yandan da Halep’in Suriye idaresi tarafınca geri alınmasının bölgedeki güç istikrarları üzerinde yapacağı değişimler incelendi.
Muhafazakar Keyhan gazetesinin baş yazısında, Halep’in geri alınmasında operasyonda vazife alan farklı askeri birlikler için ortak bir komuta merkezinin kurulmasının kritik rol oynadığı vurgulandı.
Operasyonun yönetimi konusunda İran İhtilal Muhafızları’nın nispeten daha genç olan subaylarının komutasını Suriye’nin tecrübeli ve yaşı büyük askerlerine kabul ettirmenin birinci başta güç olacağının düşünüldüğü lakin bu sorunun süratle aşıldığı da tabir edildi.
Yazıda, Halep’te İranlı güçlerin de yer aldığı askeri kuvvetlerin farklı taktiklere başvurduğu belirtilirken, “Aslında ‘sürekli yenilenen küçük birliklerle daima operasyon düzenleme’ prosedürüne dayanan karmaşık ve epeyce katmanlı bu formül, Halep savaşında bir dönüm noktası oldu” denildi.
Getty ImagesDışişleri Bakanı Çavuşoğlu (solda) dün Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak İranlı mevkidaşlı Şık (sağda) ile bir telefon görüşmesi yaptı.
‘Suriye krizi İran–Türkiye–Rusya üçgeninde çözülecek’
Tahran idaresinin desteklediği kümeler içinde Hizbullah’ın yanı sıra Irak, Afganistan ve Pakistan’dan gelen Şii milisler, yaklaşık 1.000 kişilik Iraklı Şiilerin oluşturduğu Harekat el Nuceba ve Suriye’de yaşayan Filistinli mültecilerin oluşturduğu Liva el Kudüs yer alıyor.
Reformcu İtimat gazetesi de Halep’in geri alınmasının Suriye sıkıntısının bitmiş olduği manasına gelmediğini belirterek, bölgesel aktörlerin işbirliği yapması gerektiğini vurguladı.
Gazetede Sara Masumi imzasıyla “Halep’te barışı sağlamak için İran, Türkiye ve Rusya’nın işbirliği” başlıklı tahlilde, “Bu şartlar altında, bölgesel oyuncuların işbirliği yapmalarına hiç olmadığı kadar gerek var. Bu günlerde Suriye krizinin İran, Rusya ve Türkiye üçgeninde sona ereceğini söyleyenlerin epeyce fazla” yorumunu yaptı.
Türkiye ve Rusya’nın teşebbüsleriyle Suriyeli muhalif savaşçıların ve ailelerinin Doğu Halep’ten tahliyesi edilmesi için öngörülen bir plan üzerinde uzlaşma sağlandı.
Lakin bu planın uygulanması için ilan edilen ateşkes sürecinde yaşanan ihlallerin giderilmesi ve tahliyelerin bir daha başlaması için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hem İranlı mevkidaşı Cevad Şık birebir vakitte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmeler yaptı.
Çavuşoğlu, Suriye genelinde ateşkesin sağlanması ve siyasi tahlil konusunda müzakerelerin başlaması için uğraşların devam ettiğini ve bu kapsamda Moskova’da Türkiye, Rusya, İran üçlü toplantısının yapılacağını deklare etti.
İranlı yetkililer ve basın organları, Halep’in geri alınmasını “kentin kurtuluşu” olarak tanımlıyor. Yapılan açıklama ve yorumlarda, İran’ın Suriye hükümetine yönelik dayanağının devam edeceği vurgulandı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Manevî, bu hafta içerisinde Suriye Devlet Lideri Beşar Esad’ı telefonla arayarak, Halep’te elde edilen kazanımlardan dolayı tebrik etti.
İran Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Ruhani’nin Esad’a, “Halep zaferi, Suriye’nin en büyük ikinci kentinin bir daha halkın denetimi altına girdiği manasına geliyor ve direnen, tek yürek olmuş Suriye halkının teröristlere ve destekçilerine karşı büyük bir muvaffakiyet elde ettiğini gösteriyor” dediği açıklandı.
Manevî, toplantıda Halep’in geri alınmasının “nihai zaferin müjdecisi” olduğunu da söz etti.
Suriye ordusu, Temmuz ayında 2012 yılından bu yana silahlı muhalif kümelerin denetimi altında bulunan Doğu Halep’i büsbütün kuşatmış ve Kasım ayında başlatmış olduğu büyük taarruz kararı kentin yüzde 98’ini ele geçirmişti.
Kalan kısımlarda silahlı savaşçıların ve ailelerinin tahliye süreçlerinin tamamlanmasıyla bir arada kentin tamamı da Suriye idaresinin denetimine geçmiş olacak.
BBC
Suriye’den İran’a teşekkür
İran, Suriye’de barışçıl protestoların başlaması ve ondan sonrasında isyanın silahlı bir karakter kazanmasından bu yana Esad idaresine verdiği dayanağı sürdürdü. İran, iç savaşın şiddetlenmesi ve Suriye ordusunun da silahlı kümelere karşı zorlanmasının akabinde evvel askeri danışmanlar, akabinde da kendi milis güçlerini göndererek savaşa dahil oldu.
İran’ın dini önderi Ali Hamaney’in kıdemli askeri danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim-Sefevi de Halep’te elde edilen kazanımların ardında İran, Rusya ve Hizbullah’ın oluşturduğu koalisyonun yattığını söylemiş oldu.
ILNA haber ajansına nazaran, Sefevi yaptığı açıklamada, “Rusya, bu bölgede İran ile ittifaka giderken, Halep’in kurtuluşunu İran, Rusya ve Hizbullah’ın oluşturduğu koalisyon sağladı ve fazlaca yakında Musul da kurtarılacak” dedi.
İran’ın yanı sıra Lübnan Hizbullah’ı da Suriye idaresinin silahlı muhalif kümelere karşı başlatmış olduğu operasyonlara dayanak veriyor.
‘Halep zaferinde yeni taktiklerin tesiri oldu’
İran basınında yapılan yorumlarda ise bir yandan muharebe alanında İhtilal Muhafızları’nın oynadığı rol ve kullandığı taktiklere övgüler yöneltilirken, öteki yandan da Halep’in Suriye idaresi tarafınca geri alınmasının bölgedeki güç istikrarları üzerinde yapacağı değişimler incelendi.
Muhafazakar Keyhan gazetesinin baş yazısında, Halep’in geri alınmasında operasyonda vazife alan farklı askeri birlikler için ortak bir komuta merkezinin kurulmasının kritik rol oynadığı vurgulandı.
Operasyonun yönetimi konusunda İran İhtilal Muhafızları’nın nispeten daha genç olan subaylarının komutasını Suriye’nin tecrübeli ve yaşı büyük askerlerine kabul ettirmenin birinci başta güç olacağının düşünüldüğü lakin bu sorunun süratle aşıldığı da tabir edildi.
Yazıda, Halep’te İranlı güçlerin de yer aldığı askeri kuvvetlerin farklı taktiklere başvurduğu belirtilirken, “Aslında ‘sürekli yenilenen küçük birliklerle daima operasyon düzenleme’ prosedürüne dayanan karmaşık ve epeyce katmanlı bu formül, Halep savaşında bir dönüm noktası oldu” denildi.
Getty ImagesDışişleri Bakanı Çavuşoğlu (solda) dün Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak İranlı mevkidaşlı Şık (sağda) ile bir telefon görüşmesi yaptı.
‘Suriye krizi İran–Türkiye–Rusya üçgeninde çözülecek’
Tahran idaresinin desteklediği kümeler içinde Hizbullah’ın yanı sıra Irak, Afganistan ve Pakistan’dan gelen Şii milisler, yaklaşık 1.000 kişilik Iraklı Şiilerin oluşturduğu Harekat el Nuceba ve Suriye’de yaşayan Filistinli mültecilerin oluşturduğu Liva el Kudüs yer alıyor.
Reformcu İtimat gazetesi de Halep’in geri alınmasının Suriye sıkıntısının bitmiş olduği manasına gelmediğini belirterek, bölgesel aktörlerin işbirliği yapması gerektiğini vurguladı.
Gazetede Sara Masumi imzasıyla “Halep’te barışı sağlamak için İran, Türkiye ve Rusya’nın işbirliği” başlıklı tahlilde, “Bu şartlar altında, bölgesel oyuncuların işbirliği yapmalarına hiç olmadığı kadar gerek var. Bu günlerde Suriye krizinin İran, Rusya ve Türkiye üçgeninde sona ereceğini söyleyenlerin epeyce fazla” yorumunu yaptı.
Türkiye ve Rusya’nın teşebbüsleriyle Suriyeli muhalif savaşçıların ve ailelerinin Doğu Halep’ten tahliyesi edilmesi için öngörülen bir plan üzerinde uzlaşma sağlandı.
Lakin bu planın uygulanması için ilan edilen ateşkes sürecinde yaşanan ihlallerin giderilmesi ve tahliyelerin bir daha başlaması için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hem İranlı mevkidaşı Cevad Şık birebir vakitte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmeler yaptı.
Çavuşoğlu, Suriye genelinde ateşkesin sağlanması ve siyasi tahlil konusunda müzakerelerin başlaması için uğraşların devam ettiğini ve bu kapsamda Moskova’da Türkiye, Rusya, İran üçlü toplantısının yapılacağını deklare etti.