Muhabir
New member
US Marine Corps/Reuters
ABD Lideri Joe Biden, Afganistan’daki Amerikan vatandaşlarının ve risk altında olan Afganların tahliye edilmesi için çalışmaya devam edeceklerini; IŞİD tehdidinin “bir yanılsama olmadığını” söylemiş oldu. Bu sebeple Taliban’la işbirliği yapılarak havalimanı etrafındaki güvenlik alanının da genişletildiğini duyurdu.
Taliban’ın Kabil’e girdiği 15 Ağustos’tan bu yana Kabil Havalimanı etrafında toplanan binlerce kişi, tahliye uçaklarına binebilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor.
Ülkede halk besin bulmakta gitgide zorlanıyor. Birfazlaca kişi ya işini kaybetti ya da güvenlik derdiyle ile gitmiyor. Besin tedarik zincirinde çalışan binlerce kişi de göç etti. Hem para kazanmak tıpkı vakitte besine erişim bu sebeple zorlaşıyor. Bu da ülkeden kaçmak isteyenlerin sayısında her geçen gün artışa yol açıyor.
Bir haftada 28 binin üzerinde yabancı ülke vatandaşı ve Afgan tahliye edilirken Taliban, havaalanı etrafında ülkeden kaçabilmek için bekleyenlere tehdit olmaya devam ediyor. Afganlara ülkeden çıkmama daveti yapan Taliban, “güvenliği sağlamakta zorlandığını ve havaya ateş açtığını” deklare etti.
Son bir haftada yaklaşık 20 kişi havalimanı etrafındaki bekleyiş sırasında silahla yaralanarak ya da izdiham sırasında ömrünü kaybetti.
ABD Lideri Joe Biden, çekilmenin büsbütün sonlanmasının planlandığı 31 Ağustos tarihinin ertelenmesi ve tahliyelerin bu tarihten daha sonra da sürmesi konusunda baskı altında.
Bu mevzuda birfazlaca ülke başkanıyla irtibat halinde olduğunu belirten Biden, “Buna gerek kalmayacağını umduğunu” söylemiş oldu.
Biden, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi konusunda kâfi planlama yapılmadığı ve 20 yıldır ABD için çalışan Afganların risk altında artta bırakıldığı tenkitlerine de maruz kalıyor.
Pazar günü Beyaz Saray’dan son durumla ilgili açıklama yapan Biden, “Açık konuşayım, Kabil’den binlerce kişinin tahliye edilmesi şiddetli ve acılı olacak. Ne vakit başlarsa başlasın bu biçimde olacaktı. Daha epey uzun bir yolumuz var ve daha biroldukca yanlış olabilir” dedi.
Biden, bir haftadır havalimanı haricinde ölümlere ve faydalanmalara yol açan olayların Pazar günü durulduğunu hatırlattı ve “Taliban’ın havalimanı etrafındaki inançlı alanın genişletilmesi konusunda işbirliğine açık hareket ettiğini” söylemiş oldu:
“Dört kıtadan 25’ten çok ülke tahliye çalışmalarına yardımcı oluyor. Kabil Havalimanı etrafındaki güvenlik çemberini genişlettik. Bu adımı atarken Taliban da işbirliği yaptı. Cuma günü söylemiştim, IŞİD Taliban’ın yeminli düşmanı ve birbirleriyle savaş geçmişleri var. Fakat bizim de alanda askerlerimiz var. Havalimanındaki bu askerler ve siviller, muhakkak bir aralıktan de olsa IŞİD saldırısı tehdidi altındalar.”
Reuters
İngiltere Kara Kuvvetleri’nden sorumlu bakan James Heappey de, Taliban’ın havalimanı haricinde işbirliği yaparak tahliye uçağı bekleyenleri bir sıraya soktuğunu ve süreci hızlandırdığını söylemiş oldu.
İngiltere 13 Ağustos’tan bu yana 5.725 kişiyi tahliye etti. Afganistan’da tahliyeler için çalışan 1.000’in üzerinde İngiliz askeri var.
Ticari havayolu şirketlerinden tahliyeler için dayanak talep edildi
Tahliyeleri askeri uçaklarla sürdüren ABD, altı ticari havayolu şirketinden de tahliyeler için yardım istedi.
ABD’nin en büyük havayolu şirketleri olan United Airlines, American Airlines,Atlas Air, Hawaiian Airlines ve Delta Air dahil olmak üzere şirketlerden 18 uçak talep edildi.
Bu uçakların, Afganistan’dan askeri uçaklarla çıkarılıp üçüncü ülkelere gdolayılen ABD vatandaşları ve ABD vizesi olan Afganları bu ülkelerden alarak ABD’ye taşımaları istendi.
ABD ordusunun ticari şirketlerden yardım istediği son milletlerarası operasyon, 2003’teki Irak işgali sırasında sivillerin tahliyesi olmuştu.
ABD kanunları, sivillerin taşınması için ticari şirketlerden yardım istenmesine müsaade veriyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da, Afganistan’da hâlâ birkaç bin ABD vatandaşı bulunduğunu varsayım ettiklerini söylemiş oldu.
Reuters
Taliban’ın üst seviye üyelerinden Amir Han Mutaqi ise, havalimanındaki düzensizlikten ABD’yi sorumlu tuttu.
Mutaqi, yeni bir hükümetin kurulması için tüm taraflarla görüşmeye devam ettiklerini de deklare etti.
ABD Lideri Joe Biden, Afganistan’daki Amerikan vatandaşlarının ve risk altında olan Afganların tahliye edilmesi için çalışmaya devam edeceklerini; IŞİD tehdidinin “bir yanılsama olmadığını” söylemiş oldu. Bu sebeple Taliban’la işbirliği yapılarak havalimanı etrafındaki güvenlik alanının da genişletildiğini duyurdu.
Taliban’ın Kabil’e girdiği 15 Ağustos’tan bu yana Kabil Havalimanı etrafında toplanan binlerce kişi, tahliye uçaklarına binebilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor.
Ülkede halk besin bulmakta gitgide zorlanıyor. Birfazlaca kişi ya işini kaybetti ya da güvenlik derdiyle ile gitmiyor. Besin tedarik zincirinde çalışan binlerce kişi de göç etti. Hem para kazanmak tıpkı vakitte besine erişim bu sebeple zorlaşıyor. Bu da ülkeden kaçmak isteyenlerin sayısında her geçen gün artışa yol açıyor.
Bir haftada 28 binin üzerinde yabancı ülke vatandaşı ve Afgan tahliye edilirken Taliban, havaalanı etrafında ülkeden kaçabilmek için bekleyenlere tehdit olmaya devam ediyor. Afganlara ülkeden çıkmama daveti yapan Taliban, “güvenliği sağlamakta zorlandığını ve havaya ateş açtığını” deklare etti.
Son bir haftada yaklaşık 20 kişi havalimanı etrafındaki bekleyiş sırasında silahla yaralanarak ya da izdiham sırasında ömrünü kaybetti.
ABD Lideri Joe Biden, çekilmenin büsbütün sonlanmasının planlandığı 31 Ağustos tarihinin ertelenmesi ve tahliyelerin bu tarihten daha sonra da sürmesi konusunda baskı altında.
Bu mevzuda birfazlaca ülke başkanıyla irtibat halinde olduğunu belirten Biden, “Buna gerek kalmayacağını umduğunu” söylemiş oldu.
Biden, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi konusunda kâfi planlama yapılmadığı ve 20 yıldır ABD için çalışan Afganların risk altında artta bırakıldığı tenkitlerine de maruz kalıyor.
Pazar günü Beyaz Saray’dan son durumla ilgili açıklama yapan Biden, “Açık konuşayım, Kabil’den binlerce kişinin tahliye edilmesi şiddetli ve acılı olacak. Ne vakit başlarsa başlasın bu biçimde olacaktı. Daha epey uzun bir yolumuz var ve daha biroldukca yanlış olabilir” dedi.
Biden, bir haftadır havalimanı haricinde ölümlere ve faydalanmalara yol açan olayların Pazar günü durulduğunu hatırlattı ve “Taliban’ın havalimanı etrafındaki inançlı alanın genişletilmesi konusunda işbirliğine açık hareket ettiğini” söylemiş oldu:
“Dört kıtadan 25’ten çok ülke tahliye çalışmalarına yardımcı oluyor. Kabil Havalimanı etrafındaki güvenlik çemberini genişlettik. Bu adımı atarken Taliban da işbirliği yaptı. Cuma günü söylemiştim, IŞİD Taliban’ın yeminli düşmanı ve birbirleriyle savaş geçmişleri var. Fakat bizim de alanda askerlerimiz var. Havalimanındaki bu askerler ve siviller, muhakkak bir aralıktan de olsa IŞİD saldırısı tehdidi altındalar.”
Reuters
İngiltere Kara Kuvvetleri’nden sorumlu bakan James Heappey de, Taliban’ın havalimanı haricinde işbirliği yaparak tahliye uçağı bekleyenleri bir sıraya soktuğunu ve süreci hızlandırdığını söylemiş oldu.
İngiltere 13 Ağustos’tan bu yana 5.725 kişiyi tahliye etti. Afganistan’da tahliyeler için çalışan 1.000’in üzerinde İngiliz askeri var.
Ticari havayolu şirketlerinden tahliyeler için dayanak talep edildi
Tahliyeleri askeri uçaklarla sürdüren ABD, altı ticari havayolu şirketinden de tahliyeler için yardım istedi.
ABD’nin en büyük havayolu şirketleri olan United Airlines, American Airlines,Atlas Air, Hawaiian Airlines ve Delta Air dahil olmak üzere şirketlerden 18 uçak talep edildi.
Bu uçakların, Afganistan’dan askeri uçaklarla çıkarılıp üçüncü ülkelere gdolayılen ABD vatandaşları ve ABD vizesi olan Afganları bu ülkelerden alarak ABD’ye taşımaları istendi.
ABD ordusunun ticari şirketlerden yardım istediği son milletlerarası operasyon, 2003’teki Irak işgali sırasında sivillerin tahliyesi olmuştu.
ABD kanunları, sivillerin taşınması için ticari şirketlerden yardım istenmesine müsaade veriyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da, Afganistan’da hâlâ birkaç bin ABD vatandaşı bulunduğunu varsayım ettiklerini söylemiş oldu.
Reuters
Taliban’ın üst seviye üyelerinden Amir Han Mutaqi ise, havalimanındaki düzensizlikten ABD’yi sorumlu tuttu.
Mutaqi, yeni bir hükümetin kurulması için tüm taraflarla görüşmeye devam ettiklerini de deklare etti.