Kuntz’dan Hamit Altıntop ve Kenan Koçak itirafı! Hamit Altıntop’un daha evvel yaptığı “Stefan Kuntz’un geleceği bu maçla muhakkak olmayacak. Dünya Kupası’na katılmak istiyoruz lakin en değerli projemiz orta ve uzun vadeli” açıklaması hatırlatılan Alman çalıştırıcı, A Ulusal Takım’daki vazifesi bittiği vakit yerine gelecek ismin rahat bir çalışma ortamı yakalayacağını ve sistemin aksamadan işlemesi için çalışacaklarını söz etti.
“Hamit’in tecrübeli futbolculuk geçmişi kıymet taşıyor”
Hamit Altıntop ve Kenan Koçak üzere Almanya kökenli isimlerle çalışmanın işini kolaylaştırıp kolaylaştırmadığıyla ilgili soruyu yanıtlayan Kuntz, “Hamit’e Alman derseniz bunu nasıl karşılar bilmiyorum. Latife bir yana kendisinin Almanya geçmişinin olmasından fazla tecrübeli bir futbolculuk geçmişinin olması kıymet taşıyor. Almanya’da, İspanya’da bulundu ve Galatasaray’da oynadı. Tecrübeli futbolculuk geçmişinden dolayı şu andaki yöneticilik işini layığıyla yapabiliyor zira futbolu biliyor. Kenan hoca konusunda ise, ben ‘Ana lisanı Türkçe olan ve Almanca bilgisi yüksek olan, alanda oyunculara liderlik edecek bir kişi’ istemiştim. Kenan hoca teknik yöneticilik de yaptı. Bu özellikleri taşıdığı için benim yanımda. Bunun haricinde ben kendisine o kadar güveniyorum ki, yalnızca futbol alanında değil, rastgele bir alanda yardıma gereksinimim olursa, eminim ki her türlü mevzuda bana yardımcı olacaktır. Bağlantısı epeyce uygun birisi ve her türlü bireye ulaşıp her türlü yardımı yapabilir. Bu niçinle Kenan hocanın pozisyonu da kıymetli” açıklamasını yaptı.
“Yardımcıların farklı özelliklerde olması fazlaca önemli”
Yardımcı antrenörlerin takım olma konusunda epeyce kıymetli olduğuna dikkat çeken Stefan Kuntz, “Yardımcı antrenörden ne beklediğinize bağlı bir durum. Yalnızca kuka dizmesini istiyorsanız bu biçimde olağan ki Kenan fazlaca daha fazlası. Doğal ki bir ekibin teknik yöneticisi olacak ve yanında yardımcıları olacak. Fakat bu yardımcıların birbirinden farklı özelliklere sahip olması hayli kıymetli. Birisi daha önemli bir karakterdir, oburu daha gerçekçi birisidir. Bir kısmı teoride, bir kısmı pratikte yeterlidir. Bazısının ikna kabiliyeti yüksektir, kiminin yedek oyuncularla ortası daha düzgündür, onlarla ilgileniyor. Kimisi de bilgisayarda hayli uygundur. Bu konularda farklı farklı insanların olması kıymetlidir. Ne kadar çeşitlendirirseniz muvaffakiyet o kadar fazla olur” diyerek devam etti.
“Antrenör lisanslama sisteminin yararı görülecektir”
Muhteşem Lig’de beğendiği teknik adamlar konusundaki soruları yanıtlayan Stefan Kuntz, “bahsetmiş olduğuniz hocalar içinde rastgele birini ayırt etmek istemiyorum. Nuri’yi Almanya’dan tanıyorum ve onu ayırıyorum. Natürel ki Beşiktaş’tan kaptanım olan Rıza’yı da unutamam. Onun da ismini geçirmemiz lazım. Lakin ben sorunuzu öbür tarafa taşımak istiyorum. Hamit Altıntop ve TFF’nin antrenör eğitimine verdiği harikulade bir yük var. Almanya’da 3-5 yıl evvel şöyleki bir soru geldi ve, ‘niçin U15 kadrosunu çalıştıran bir antrenör, U20 kadrosunu çalıştıran bir antrenörden daha az para alsın’ denildi. Biz biliyoruz ki, 14-15’li yaşlarda futbolcular en değerli gelişmenini kazanıyorlar. Hal bu biçimdeyken ‘Biz niye bu bireylere daha az para ödüyoruz’ denildi. Bunun üzerine de Almanya’da antrenörlükte uzmanlaşma denilen olay başladı. Belli yaş aralıkları var ve hocalar, kendilerini rahat çalışacağını hissettiği yaş aralığında uzmanlaştıkları için çalışıyorlar. Kendi uzmanlaştıkları alanda çocuklara bildiklerini aktarıyorlar. bu biçimdece en harika eğitim üslubu sağlanmış oluyor. Daha düzgün antrenör daha âlâ oyuncu demek. Bu anlattığımız sistemin yansımalarını Türkiye’de de görüyoruz. Hem Hamit’in tıpkı vakitte TFF’nin antrenör lisanslama sisteminde de bunun yapılacağını görüyorum. ötürüsıyla bunun yararı, burada da görülecektir” diye konuştu.
KAYNAK: İHA
“Hamit’in tecrübeli futbolculuk geçmişi kıymet taşıyor”
Hamit Altıntop ve Kenan Koçak üzere Almanya kökenli isimlerle çalışmanın işini kolaylaştırıp kolaylaştırmadığıyla ilgili soruyu yanıtlayan Kuntz, “Hamit’e Alman derseniz bunu nasıl karşılar bilmiyorum. Latife bir yana kendisinin Almanya geçmişinin olmasından fazla tecrübeli bir futbolculuk geçmişinin olması kıymet taşıyor. Almanya’da, İspanya’da bulundu ve Galatasaray’da oynadı. Tecrübeli futbolculuk geçmişinden dolayı şu andaki yöneticilik işini layığıyla yapabiliyor zira futbolu biliyor. Kenan hoca konusunda ise, ben ‘Ana lisanı Türkçe olan ve Almanca bilgisi yüksek olan, alanda oyunculara liderlik edecek bir kişi’ istemiştim. Kenan hoca teknik yöneticilik de yaptı. Bu özellikleri taşıdığı için benim yanımda. Bunun haricinde ben kendisine o kadar güveniyorum ki, yalnızca futbol alanında değil, rastgele bir alanda yardıma gereksinimim olursa, eminim ki her türlü mevzuda bana yardımcı olacaktır. Bağlantısı epeyce uygun birisi ve her türlü bireye ulaşıp her türlü yardımı yapabilir. Bu niçinle Kenan hocanın pozisyonu da kıymetli” açıklamasını yaptı.
“Yardımcıların farklı özelliklerde olması fazlaca önemli”
Yardımcı antrenörlerin takım olma konusunda epeyce kıymetli olduğuna dikkat çeken Stefan Kuntz, “Yardımcı antrenörden ne beklediğinize bağlı bir durum. Yalnızca kuka dizmesini istiyorsanız bu biçimde olağan ki Kenan fazlaca daha fazlası. Doğal ki bir ekibin teknik yöneticisi olacak ve yanında yardımcıları olacak. Fakat bu yardımcıların birbirinden farklı özelliklere sahip olması hayli kıymetli. Birisi daha önemli bir karakterdir, oburu daha gerçekçi birisidir. Bir kısmı teoride, bir kısmı pratikte yeterlidir. Bazısının ikna kabiliyeti yüksektir, kiminin yedek oyuncularla ortası daha düzgündür, onlarla ilgileniyor. Kimisi de bilgisayarda hayli uygundur. Bu konularda farklı farklı insanların olması kıymetlidir. Ne kadar çeşitlendirirseniz muvaffakiyet o kadar fazla olur” diyerek devam etti.
“Antrenör lisanslama sisteminin yararı görülecektir”
Muhteşem Lig’de beğendiği teknik adamlar konusundaki soruları yanıtlayan Stefan Kuntz, “bahsetmiş olduğuniz hocalar içinde rastgele birini ayırt etmek istemiyorum. Nuri’yi Almanya’dan tanıyorum ve onu ayırıyorum. Natürel ki Beşiktaş’tan kaptanım olan Rıza’yı da unutamam. Onun da ismini geçirmemiz lazım. Lakin ben sorunuzu öbür tarafa taşımak istiyorum. Hamit Altıntop ve TFF’nin antrenör eğitimine verdiği harikulade bir yük var. Almanya’da 3-5 yıl evvel şöyleki bir soru geldi ve, ‘niçin U15 kadrosunu çalıştıran bir antrenör, U20 kadrosunu çalıştıran bir antrenörden daha az para alsın’ denildi. Biz biliyoruz ki, 14-15’li yaşlarda futbolcular en değerli gelişmenini kazanıyorlar. Hal bu biçimdeyken ‘Biz niye bu bireylere daha az para ödüyoruz’ denildi. Bunun üzerine de Almanya’da antrenörlükte uzmanlaşma denilen olay başladı. Belli yaş aralıkları var ve hocalar, kendilerini rahat çalışacağını hissettiği yaş aralığında uzmanlaştıkları için çalışıyorlar. Kendi uzmanlaştıkları alanda çocuklara bildiklerini aktarıyorlar. bu biçimdece en harika eğitim üslubu sağlanmış oluyor. Daha düzgün antrenör daha âlâ oyuncu demek. Bu anlattığımız sistemin yansımalarını Türkiye’de de görüyoruz. Hem Hamit’in tıpkı vakitte TFF’nin antrenör lisanslama sisteminde de bunun yapılacağını görüyorum. ötürüsıyla bunun yararı, burada da görülecektir” diye konuştu.
KAYNAK: İHA