Okan Buruk’tan Galatasaray açıklaması Galatasaray’da seçim kaosu sürerken lider adaylarının yola devam etmeyeceğini deklare ettiğı Domenec Torrent’in akabinde gözler, yeni hocanın kim olacağı konusuna çevrildi. Sarı-kırmızılı ekiple ismi sık sık anılan Okan Buruk, sessizliğini bozdu ve Galatasaray sorusuna flaş bir karşılık verdi. İşte detaylar…
“DIŞARDAN DAHA NET GÖRÜYORSUN
Hocam uzun vakittir sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Öncelikle nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
“Benim için bir yenilenme, dinlenme, birtakım şeyleri gözden geçirme devri oldu. Dışarıdan kimi vakit birtakım şeyleri daha net görüyorsun. bir müddetdir Paris’teydim.”
“EN UYGUN PROJE İÇİN BEKLİYORUM”
Mesleğinizdeki en uzun ayrılık bu mu?
“2-3 aylık ortalar olmuştu lakin bu en uzun orta oldu. Akhisar’la Türkiye Kupası sevinci hayatıştık, Başakşehir daha sonrası şampiyon olmuş bir hoca olarak hakikat bir projenin ortasında bulunmam gerekiyor diye düşünüyorum. Bunun için bekledim ve en uygun proje için de bekliyorum.”
“BİRÇOK TEKLİF ALDIM”
Bu süreçte teklifler aldınız mı?
“Süper Lig’den ve yurt haricinden birfazlaca teklif aldım. Yüzde yüz istediğim bir proje ve üst gerçek bir adım atmak için bekledim. Çalışmayı seviyoruz lakin kimi vakit beklemek gerek. Lakin saha kenarında olmayı özledim. Bu süreçte maçları genelde televizyondan izledim…”
“EN BÜYÜK MUTLULUĞUM G.SARAY OLUR”
Seçim sürecinde isminiz Galatasaray’la anılmaya başlandı. Teklif gelirse yanıtınız ne olur?
“Galatasaray altyapısından yetişmiş, o formaya uzun yıllar hizmet etmiş ve büyük muvaffakiyetler elde etmiş bir futbolcu olarak, teknik adamlık mesleğimde de ismimin Galatasaray için geçmesi memnunluk verici. Ben o tesislere 11 yaşında girdim, 18 sene oynadım. daha sonra İtalya maceram oldu. Gittim, geldim. 2008’de şampiyon olarak ayrıldım. Bu saatten daha sonra yaşayacağım en büyük memnunluk da Galatasaray teknik yöneticiliği olur. Bir seçim süreci var. Adayların kimi tercih edeceği belirli değil lakin adımın geçmesi hoş. Bana da hem sokakta hem toplumsal medya üzerinden taraftarların büyük bir takviyesi, ilgisi var. Bunun için de bu biçimde bir bakılırsav verilirse Galatasaray’ın geleceği için adımlar atmaktan, maddi-manevi bir şey düşünmeden hizmet etmekten memnunluk duyarım.”
“BAŞAKŞEHİR’DE BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ”
Sizin şampiyon yaptığınız Başakşehir’de artık teknik yöneticilik koltuğunda uzun yıllar bir arada futbol oynadığınız Emre Belözoğlu oturuyor. Belözoğlu’nun hocalığını beğeniyor musunuz?
“Emre hocanın Fenerbahçe performansı da fazlaca yeterliydi. Bir maç kazansa şampiyon olacaktı. Başakşehir performansı da harika bir çıkışla başladı. Devamında inişli-çıkışlı bir grafiğe döndü. Ancak oyun kalitesi başta olmak üzere Başakşehir’de biroldukca şeyi değiştirdiğini gördük. Taktiksel olarak da tıpkı fikirdeyim.”
“GELİŞİMİMİZİ SÜRDÜRMELİYİZ”
Fenerbahçe, İsmail Kartal’la devam etmeli mi sizce?
Bu kulüp sonucudır. Lider ve idare karar verecektir fakat İsmail hoca bu biçimde bir çıkış yaptı. Konya’da İlhan hocanın (Palut) bir yükselişi var. Abdullah hoca (Avcı) Trabzon’da epey önde gitti. Emre (Belözoğlu) ve Nuri Şahin üzere yeni isimler kendilerini gösterdi. Takım olarak küme düşecek diye baktığımız Giresun’da Hakan Keleş’in yaptıkları var. Yani özetlemek gerekirse Türk teknik adamlar başarılı ancak bizlerin de gelişimimizi sürdürmemiz gerekiyor. Dünya futboluna ayak uydurmamız koşul. Bu söyleyeceğim yanlış anlaşılmasın fakat kendi ülkesinde tercih edilmeyenler Türkiye’deki vazifesi kabul ediyor.
“ONU İZLEMEK İSTİYORSUNUZ”
Arda Güler başta olmak üzere genç oyuncular epeyce konuşulmaya başlandı. 8+3’ün devam etmesi gençleri maniler mi?
“Arda Güler o denli bir çıktı ki hangi grup taraftarı olursanız olun onu izlemek istiyorsunuz. Yetenekli futbolcu çıkıp, kendini gösterip oynuyor. Biz onları yabancı kuralına bağlarsak yanlış olur. Bizim problemimiz oyunculara müddet vermemek. Onlara güvenmemiz gerekiyor. Yalnızca A kadro olarak düşünüyoruz ancak dünyada uygulanan genç oyuncuların gelişmenini gösteren liglerde oynayan ikinci ekipler. Bir tek Türkiye bunu uygulamıyor. TFF’nin birinci yapması gereken, ikinci kadroların liglere sokulması. Altyapılarda tesisleşmeye yatırım da koşul.”
“YERLİ YA DA YABANCI DİYE AYIRT ETMEM”
Son periyotta yabancı hocaya yönelim var. A Ulusal Grup, Beşiktaş, G.Saray üzere… Nasıl yorumlarsınız?
Teknik adamı yerli ya da yabancı diye ayırt etmem. Başarısız ya da başarılı olarak değerlendiririm. Ancak uzun bir müddetdir Türk teknik erkeklerin inanılmaz bir başarısı var. Türk hocaların muvaffakiyetini görmezden gelmek üzere bir bakış açısı var. Türkiye’nin genlerinde olan bir şey aslında bu, yabancıyı gözümüzde fazlaca büyütüyoruz. Kendi insanımızın yaptıklarına bedel vermiyoruz. Yalnızca futbolda değil ömrün her etabında bu bu biçimde. Türk beşerinin muvaffakiyetlerini daima görmezden gelip onları düşürmeye çalışıyoruz. Yabancı hayranlığımız var. Bunu teknik adamlığa da taşımak istiyoruz. Yabancı teknik adamlara karşı değilim. Gelip fazlaca başarılı olanlar da oldu lakin düşününce en son hangi grup yabancı hocayla şampiyon oldu, Zico muydu? (2006-07 F.Bahçe)
KAYNAK: SABAH
“DIŞARDAN DAHA NET GÖRÜYORSUN
Hocam uzun vakittir sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Öncelikle nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
“Benim için bir yenilenme, dinlenme, birtakım şeyleri gözden geçirme devri oldu. Dışarıdan kimi vakit birtakım şeyleri daha net görüyorsun. bir müddetdir Paris’teydim.”
“EN UYGUN PROJE İÇİN BEKLİYORUM”
Mesleğinizdeki en uzun ayrılık bu mu?
“2-3 aylık ortalar olmuştu lakin bu en uzun orta oldu. Akhisar’la Türkiye Kupası sevinci hayatıştık, Başakşehir daha sonrası şampiyon olmuş bir hoca olarak hakikat bir projenin ortasında bulunmam gerekiyor diye düşünüyorum. Bunun için bekledim ve en uygun proje için de bekliyorum.”
“BİRÇOK TEKLİF ALDIM”
Bu süreçte teklifler aldınız mı?
“Süper Lig’den ve yurt haricinden birfazlaca teklif aldım. Yüzde yüz istediğim bir proje ve üst gerçek bir adım atmak için bekledim. Çalışmayı seviyoruz lakin kimi vakit beklemek gerek. Lakin saha kenarında olmayı özledim. Bu süreçte maçları genelde televizyondan izledim…”
“EN BÜYÜK MUTLULUĞUM G.SARAY OLUR”
Seçim sürecinde isminiz Galatasaray’la anılmaya başlandı. Teklif gelirse yanıtınız ne olur?
“Galatasaray altyapısından yetişmiş, o formaya uzun yıllar hizmet etmiş ve büyük muvaffakiyetler elde etmiş bir futbolcu olarak, teknik adamlık mesleğimde de ismimin Galatasaray için geçmesi memnunluk verici. Ben o tesislere 11 yaşında girdim, 18 sene oynadım. daha sonra İtalya maceram oldu. Gittim, geldim. 2008’de şampiyon olarak ayrıldım. Bu saatten daha sonra yaşayacağım en büyük memnunluk da Galatasaray teknik yöneticiliği olur. Bir seçim süreci var. Adayların kimi tercih edeceği belirli değil lakin adımın geçmesi hoş. Bana da hem sokakta hem toplumsal medya üzerinden taraftarların büyük bir takviyesi, ilgisi var. Bunun için de bu biçimde bir bakılırsav verilirse Galatasaray’ın geleceği için adımlar atmaktan, maddi-manevi bir şey düşünmeden hizmet etmekten memnunluk duyarım.”
“BAŞAKŞEHİR’DE BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ”
Sizin şampiyon yaptığınız Başakşehir’de artık teknik yöneticilik koltuğunda uzun yıllar bir arada futbol oynadığınız Emre Belözoğlu oturuyor. Belözoğlu’nun hocalığını beğeniyor musunuz?
“Emre hocanın Fenerbahçe performansı da fazlaca yeterliydi. Bir maç kazansa şampiyon olacaktı. Başakşehir performansı da harika bir çıkışla başladı. Devamında inişli-çıkışlı bir grafiğe döndü. Ancak oyun kalitesi başta olmak üzere Başakşehir’de biroldukca şeyi değiştirdiğini gördük. Taktiksel olarak da tıpkı fikirdeyim.”
“GELİŞİMİMİZİ SÜRDÜRMELİYİZ”
Fenerbahçe, İsmail Kartal’la devam etmeli mi sizce?
Bu kulüp sonucudır. Lider ve idare karar verecektir fakat İsmail hoca bu biçimde bir çıkış yaptı. Konya’da İlhan hocanın (Palut) bir yükselişi var. Abdullah hoca (Avcı) Trabzon’da epey önde gitti. Emre (Belözoğlu) ve Nuri Şahin üzere yeni isimler kendilerini gösterdi. Takım olarak küme düşecek diye baktığımız Giresun’da Hakan Keleş’in yaptıkları var. Yani özetlemek gerekirse Türk teknik adamlar başarılı ancak bizlerin de gelişimimizi sürdürmemiz gerekiyor. Dünya futboluna ayak uydurmamız koşul. Bu söyleyeceğim yanlış anlaşılmasın fakat kendi ülkesinde tercih edilmeyenler Türkiye’deki vazifesi kabul ediyor.
“ONU İZLEMEK İSTİYORSUNUZ”
Arda Güler başta olmak üzere genç oyuncular epeyce konuşulmaya başlandı. 8+3’ün devam etmesi gençleri maniler mi?
“Arda Güler o denli bir çıktı ki hangi grup taraftarı olursanız olun onu izlemek istiyorsunuz. Yetenekli futbolcu çıkıp, kendini gösterip oynuyor. Biz onları yabancı kuralına bağlarsak yanlış olur. Bizim problemimiz oyunculara müddet vermemek. Onlara güvenmemiz gerekiyor. Yalnızca A kadro olarak düşünüyoruz ancak dünyada uygulanan genç oyuncuların gelişmenini gösteren liglerde oynayan ikinci ekipler. Bir tek Türkiye bunu uygulamıyor. TFF’nin birinci yapması gereken, ikinci kadroların liglere sokulması. Altyapılarda tesisleşmeye yatırım da koşul.”
“YERLİ YA DA YABANCI DİYE AYIRT ETMEM”
Son periyotta yabancı hocaya yönelim var. A Ulusal Grup, Beşiktaş, G.Saray üzere… Nasıl yorumlarsınız?
Teknik adamı yerli ya da yabancı diye ayırt etmem. Başarısız ya da başarılı olarak değerlendiririm. Ancak uzun bir müddetdir Türk teknik erkeklerin inanılmaz bir başarısı var. Türk hocaların muvaffakiyetini görmezden gelmek üzere bir bakış açısı var. Türkiye’nin genlerinde olan bir şey aslında bu, yabancıyı gözümüzde fazlaca büyütüyoruz. Kendi insanımızın yaptıklarına bedel vermiyoruz. Yalnızca futbolda değil ömrün her etabında bu bu biçimde. Türk beşerinin muvaffakiyetlerini daima görmezden gelip onları düşürmeye çalışıyoruz. Yabancı hayranlığımız var. Bunu teknik adamlığa da taşımak istiyoruz. Yabancı teknik adamlara karşı değilim. Gelip fazlaca başarılı olanlar da oldu lakin düşününce en son hangi grup yabancı hocayla şampiyon oldu, Zico muydu? (2006-07 F.Bahçe)
KAYNAK: SABAH