‘Şişe rönesansı’nın üssü Türkiye oluyor

Mezopotamya

New member
TAMER IŞITIR

Dünyada 180 milyar dolar büyüklüğe sahip plastik şişe sanayisinde değişim kapıda. ABD merkezli Saniton Plastic, patentini aldığı birbirine kenetlenebilen yüzde 100 geri dönüştürülebilir pet şişe dizaynıyla depolama ve lojistikte yüzde 35 alan kazandıracak. Üretim ve dağıtım süreçlerinde tasarruf edilen bu alanla besin, meşrubat ve deterjan üzere şişe ambalaj kullanılan kesimlerde değerli bir maliyet avantajı yaratacak yeni kuşak şişeler, bu yolla karbon ayakizi salımını da azaltacak. Şirketin CEO’su Alaa Hattab, İdare Konseyi Lider Yardımcısı Musa Turan ve CFO’su Chris Anderson, Feriye’de bir ortaya geldiği bir küme gazeteciyle yatırımlarının bilgilerinı paylaştı.

“1 milyon kamyonun 350 bininden tasarruf edeceğiz”

Saniton Plastic CEO’su Alaa Hattab, dünya genelinde yaygın olarak kullanılan pet şişelerin her vakit ömrümüzde olacağına dikkat çekerek, pandemi sırasında ortaya çıkan lojistik krizinin şişe ambalajlarda bir inovasyona kapı araladığını lisana getirdi. Hattab, geliştirdikleri iç içe geçebilen şişe dizaynlarının sanayiyi büyük oranda dönüştüreceğine işaret etti. Yeni jenerasyon şişeler yardımıyla lojistik ve depolamada alandan yüzde 35 tasarruf ettiklerini belirten Hattab, “Lojistik süreçler açısından baktığımızda eserimiz her 1 milyon kamyonda 350 bin kamyonun yarattığı karbon salımını engellemiş oluyor. Bu muhteşem” dedi.


Büyük soğuk çay markalarının biriyle muahede tamam

Endüstrideki dönüşümü başlatmak için Türkiye’nin epeyce avantajlı bir ülke olduğunun altını çizen Hattab, “Bizim genel merkezimiz Amerika’da. İstanbul da bölgesel merkezimiz olacak. Dünyanın en hoş kentlerinden birindeyiz. Burası fazlaca kuvvetli bir iş merkezi. Şahane ulaşım avantajları var. Tek bir uçuşla her yere ulaşabiliyorsunuz. Dünyanın her yerinden gelmiş biroldukça iş insanı var. Herkes İstanbul’u epeyce seviyor. Bizim için daha uygun bir yer olamazdı. Birinci 6 aydaki yatırımlarımız 10 milyonlarca doları bulacak. Türkiye’de şimdiden birkaç şirketle çalışmaya başladık. Mukaveleler final kademesinde. Yakında isimlerini duyacaksınız. Bir tanesi en büyük soğuk çay markalarından bir tanesi” diye konuştu.


“Operasyonlarda Türkiye öncü olacak”

Türkiye’deki ekonomik olumsuz şartların yatırım planlarını etkilemediğine de parantez açan Hattab, Musa Turan’la şubat ayında Amerika’da tanıştıktan daha sonra Türkiye’nin barındırdığı fırsatları daha güzel anladıklarını kaydederek, “Martta ortak olduk. Türkiye’nin avantajları bizi daha fazlaca ilgilendiriyor. Bizim eserimiz eşsiz. herkesin eline ulaşabilecek bir eserden bahsediyoruz. Sevgili Turan’la planlarımıza nazaran Türkiye bütün bölgesel operasyonlarımızda öncü olacak” sözlerini kullandı.

“Türkiye’de rönesansın kesimi olabiliriz”

Türkiye’nin milletlerarası iş merkezlerinin ana sınırında olduğuna dikkat çeken Saniton Plastic CFO’su Chris Anderson ise “Bana New York’a mı fabrika kurarsın İstanbul’a mı kurarsın diye sorsanız İstanbul derim. Zira burası dünyadaki en kıymetli pazarlardan biri. Ben her insanın bunun farkında olduğunu düşünmüyorum. Bilseler herkes gelir. Türk iktisadının durumu Türk beşerinin çabalı karakteri yardımıyla güzelleşecektir. Getirdiğimiz teknoloji Türkiye’nin büyümesine de yardımcı olacak. Türkiye’de rönesansın kesimi olabiliriz. Yeni teknoloji yeni fırsatlar doğurur” tabirlerini kullandı.


“Makineleri fabrikalara fiyatsız vereceğiz”

Saniton Plastic İdare Şurası Lider Yardımcısı Musa Turan, Türkiye’de fabrika yatırımı yapmayı da değerlendirdiklerini söylemiş oldu. Turan, “Hedefimizde fabrika kurmak var lakin bu şu anda bizim için ağır bir iş olacak. Var olan fabrikalara kendi makinalarımızı koyduğumuz vakit yaratacağımız katma paha daha büyük olacak. Kesim o kadar büyük, muhtaçlık o kadar epey ki, var olan plastik şişe fabrikalarına teknoloji transferi yaparak onlara bu şişeyi üretmelerini sağlayarak büyük bir ekonomik paha yaratmış olacağız” dedi. İş modelleri hakkında da bilgiler veren Turan, “Müşterilerimiz ürettikleri her şişe başına para ödeyecekler. Biz onlarla lisans hakkımızı paylaşacağız. Fabrikalar olağanda kendileri şişe yapamıyor. Üreticilerden hazır olarak şişeyi alıyor, doldurup kapağını basıp piyasaya sürüyor. Bu da büyük bir maliyet. Biz kendi finans kaynağımızı kullanarak bu fabrikalara kendi makinalarımızı fiyatsız olarak vereceğiz. Onlarla 10-15 yıllık muahedeler yapacağız. Onlar bize yalnızca dışarıda yaptırdıkları bedelden şişe maliyetini bize ödeyecekler. Dışarıya esasen ödeyeceği kaynağı bize ödemiş olacaklar, bu sırada maliyetten, vakitten, karbon emisyonundan tasarruf etmiş olacaklar. Yeni teknoloji kullanacakları için de pazara girmiş, pazarı büyütmüş olacak ve daima bir arada sanayiyi değiştirmiş olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Her bir makine 4,5 milyon dolar

KOBİ’lerin finansmana erişim sorununu hatırlatan Turan, “Faiz oranları devasa yükseklikte. Burada yüzde 0 faizle, rastgele bir yatırım yapmadan makinaya erişecekler. Her bir makinamız 4,5 milyon dolar. Fabrikanın gereksinimi kaç makinaysa fiyatsız bir biçimde vereceğiz. 2023’ün başında şişelerimizi Türkiye pazarında görmeye başlayacağız. Şu anda 5 başka şirketle kontratları finalize etme evresindeyiz. Patentler yeni çıktı. çabucak hemen orada da pazara girmedi. Amerika’yla birebir anda Türkiye’de pazarda olacağız. Türkiye de bu sanayide değişimin liderliğini yapacak” halinde konuştu.
 
Üst