Undertaker
New member
Turkcell, BNP Paribas ile imzaladığı mutabakat yardımıyla 2019’da tahsis ettiği sürdürülebilir endeksli kredinin fiyatını arttırdı ve vadesini uzattı. Turkcell’in kısa ve uzun vadeli çevresel gayelerinde sergilediği istikrarlı performansın ve Sürdürülebilir Finansman çalışmalarının kararı kapsamında, 2019’da BNP Paribas’tan 3 yıl vade ile 50 milyon Euro büyüklüğünde ‘Sürdürülebilirlik Endeksli Kredi’ tahsis etmişti. Turkcell, bu yeni mutabakat yardımıyla kredi meblağını 70 milyon Euro’ya, vadesini ise imza tarihinden itibaren 5 yıla çıkardı.
2030 yılına kadar elektrik tüketimini %100 oranında kendi yenilenebilir güç kaynaklarından karşılamayı ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonunu hedefleyen Turkcell, imzalanan mutabakat kapsamında 2030 ve 2050 taahhütlerini de göz önünde bulundurarak kredi kullanım gayelerini revize etti. Bu amaçlar; elektrik tüketimindeki yenilenebilir gücün hissesi, güç kullanımlarında şirket bünyesinde üretilen yenilenebilir gücün hissesi ve toplanan yıllık e-atık ölçüsü olarak sıralandı. Kredi muahedesine bakılırsa, Turkcell’in sürdürülebilirlik temelli çevresel gayelerinin tutturulması durumunda krediye uygulanan faiz oranı düşürülecek. Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Osman Yılmaz, Turkcell’in, finansal kurumlarla gerçekleştirdiği mutabakatlar yardımıyla sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını finansman boyutunda da devam ettirdiğini vurguladı ve şu biçimde konuştu:
“Turkcell olarak tüm iş süreçlerimizde dünyaya bıraktığımız izi düşünerek hareket ediyoruz. İklim değişikliği karşısında; süratle gelişen teknolojinin gücünü kullanarak işimizi daha çevreci daha verimli ve sürdürülebilir bir modele dönüştürmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik alanındaki bu taahhütlerimizi, finansman kaynaklarımızı çeşitlendirme amacımızla birleştirdik ve BNP Paribas ile daha evvel imzaladığımız ‘Sürdürülebilirlik Endeksli Kredi’ mutabakatımızda meblağı arttırıp vadeyi uzatarak güncelledik. Bu kredi yardımıyla karbon ayak izimizi azaltılarak etrafa karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirirken finansman maliyetlerimizi de düşürebileceğiz. Bu şekil kaynakların artarak kullanılması için öncülük yapmaya devam edeceğiz.”
Turkcell, uygulamalarıyla sürdürülebilirliğe ve daha âlâ bir dünyaya takviye sunuyor
“Daha güzel bir Dünya için Teknoloji” anlayışıyla insan odaklı ve etrafa hassas bir kurumsal yaklaşıma sahip olan Turkcell, tüm süreçlerini sürdürülebilirlik prensiplerine göre revize ederken bu sürece tüm paydaşlarını da dahil ediyor. İklim değişikliği ile çabaya enerjiyi verimli ve yenilenebilir biçimde kullanarak, karbon salımını azaltarak ve iklim değişikliği kapsamında gerçekleşecek afetler için tedbir alarak Turkcell müşterilerine de karbon salımlarını azaltacak, güç verimliliği sağlayan sürdürülebilir dijital hizmetler sunuyor. Birleşmiş Milletler Global Prensipler Mukavelesi imzacısı olan Turkcell, GSMA’in İklim Değişikliği Dijital Beyanı’nın da imzacısı pozisyonunda bulunuyor. Turkcell, sürdürülebilir finansman manasında yaptığı çalışmaları aktarmak ve bir model oluşturmak üzere Birleşmiş Milletler CFO bakılırsav Gücü (Task Force)’nde de Türkiye’yi temsil ediyor.
İklim değişikliği ile gayrette karbon ayak izini yakından takip eden Turkcell, daha az karbon salımını hedefleyerek iş süreçlerinde yenilenebilir güç kaynaklarını kullanıyor, güç verimliliğini yükseltmek ismine süreç iyileştirmeleri ile güç tasarrufuna odaklanıyor, atıklarını azaltıyor. Sıfır atık şirket sertifikasına sahip Turkcell, yenilenebilir güç üretimi için 2021 yılında İzmir Karadağ Rüzgar Gücü Santrali’ni (RES) satın aldı. Turkcell, bu RES ile toplam heyeti gücü 18 MW olan yılda yaklaşık 67,5 GWh’lik bir üretim gerçekleştirme kapasitesine sahip ve bu sayede 22 bin 500 konutun yıllık elektrik gereksinimini karşılayabiliyor. RES haricinde birfazlaca güneş gücü konseyimi da olan Turkcell, birtakım baz istasyonlarına solar panel entegre ederek şebeke kesintisi olması durumunda güneş gücü kullanmasına geçiyor, portatif solar alanları ile güneş gücünü verimli kullanıyor.
2030 yılına kadar elektrik tüketimini %100 oranında kendi yenilenebilir güç kaynaklarından karşılamayı ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonunu hedefleyen Turkcell, imzalanan mutabakat kapsamında 2030 ve 2050 taahhütlerini de göz önünde bulundurarak kredi kullanım gayelerini revize etti. Bu amaçlar; elektrik tüketimindeki yenilenebilir gücün hissesi, güç kullanımlarında şirket bünyesinde üretilen yenilenebilir gücün hissesi ve toplanan yıllık e-atık ölçüsü olarak sıralandı. Kredi muahedesine bakılırsa, Turkcell’in sürdürülebilirlik temelli çevresel gayelerinin tutturulması durumunda krediye uygulanan faiz oranı düşürülecek. Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Osman Yılmaz, Turkcell’in, finansal kurumlarla gerçekleştirdiği mutabakatlar yardımıyla sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını finansman boyutunda da devam ettirdiğini vurguladı ve şu biçimde konuştu:
“Turkcell olarak tüm iş süreçlerimizde dünyaya bıraktığımız izi düşünerek hareket ediyoruz. İklim değişikliği karşısında; süratle gelişen teknolojinin gücünü kullanarak işimizi daha çevreci daha verimli ve sürdürülebilir bir modele dönüştürmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik alanındaki bu taahhütlerimizi, finansman kaynaklarımızı çeşitlendirme amacımızla birleştirdik ve BNP Paribas ile daha evvel imzaladığımız ‘Sürdürülebilirlik Endeksli Kredi’ mutabakatımızda meblağı arttırıp vadeyi uzatarak güncelledik. Bu kredi yardımıyla karbon ayak izimizi azaltılarak etrafa karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirirken finansman maliyetlerimizi de düşürebileceğiz. Bu şekil kaynakların artarak kullanılması için öncülük yapmaya devam edeceğiz.”
Turkcell, uygulamalarıyla sürdürülebilirliğe ve daha âlâ bir dünyaya takviye sunuyor
“Daha güzel bir Dünya için Teknoloji” anlayışıyla insan odaklı ve etrafa hassas bir kurumsal yaklaşıma sahip olan Turkcell, tüm süreçlerini sürdürülebilirlik prensiplerine göre revize ederken bu sürece tüm paydaşlarını da dahil ediyor. İklim değişikliği ile çabaya enerjiyi verimli ve yenilenebilir biçimde kullanarak, karbon salımını azaltarak ve iklim değişikliği kapsamında gerçekleşecek afetler için tedbir alarak Turkcell müşterilerine de karbon salımlarını azaltacak, güç verimliliği sağlayan sürdürülebilir dijital hizmetler sunuyor. Birleşmiş Milletler Global Prensipler Mukavelesi imzacısı olan Turkcell, GSMA’in İklim Değişikliği Dijital Beyanı’nın da imzacısı pozisyonunda bulunuyor. Turkcell, sürdürülebilir finansman manasında yaptığı çalışmaları aktarmak ve bir model oluşturmak üzere Birleşmiş Milletler CFO bakılırsav Gücü (Task Force)’nde de Türkiye’yi temsil ediyor.
İklim değişikliği ile gayrette karbon ayak izini yakından takip eden Turkcell, daha az karbon salımını hedefleyerek iş süreçlerinde yenilenebilir güç kaynaklarını kullanıyor, güç verimliliğini yükseltmek ismine süreç iyileştirmeleri ile güç tasarrufuna odaklanıyor, atıklarını azaltıyor. Sıfır atık şirket sertifikasına sahip Turkcell, yenilenebilir güç üretimi için 2021 yılında İzmir Karadağ Rüzgar Gücü Santrali’ni (RES) satın aldı. Turkcell, bu RES ile toplam heyeti gücü 18 MW olan yılda yaklaşık 67,5 GWh’lik bir üretim gerçekleştirme kapasitesine sahip ve bu sayede 22 bin 500 konutun yıllık elektrik gereksinimini karşılayabiliyor. RES haricinde birfazlaca güneş gücü konseyimi da olan Turkcell, birtakım baz istasyonlarına solar panel entegre ederek şebeke kesintisi olması durumunda güneş gücü kullanmasına geçiyor, portatif solar alanları ile güneş gücünü verimli kullanıyor.