Mezopotamya
New member
Esra ÖZARFAT
BURSA – Bu yıl olağanlaşmanın de tesiriyle temmuz ayı itibariyle talep patlaması ile karşılaştıklarını belirten Aroma Genel Müdürü Sefer Kılınç, “25 yıldır bu kesimdeyim. Bugüne kadar satışın üretimdilk evvel gittiği bir devri hatırlamıyorum. Kapasitemizi yüzde 100 doldurduk. 4’üncü çeyrek satış öngörülerine baktığımızda makinelerimiz daima çalışsa bile gelen talebin yüzde 30’unu karşılayamıyoruz. 2019 büyüme amaçlarımıza hayli yakınız. 4.5 ayda gerideki tüm kaybı kapattık. Öbür meşakkatler şayet olmazsa pandemi öncesinin büyüme amaçlarını yakalayacağız” dedi.
Tedarik sıkıntısının üretimleri etkileyecek biçimde giderek derinleştiğine işaret eden Kılınç, “Üretimde büyük hisse alan karton temini için lokal imalatçıları destekledik. Ayrıyeten yeni tedarik kanalları açtık. Bu operasyon biraz olsun krize girmemizi engelledi. Meşakkat yok mu? Var. Pipet üzere küçük bir plastik eserde bile inanılmaz bir kriz yaşanıyor şu anda. Kesim olarak kapasitelerimizin yüzde 100’lere çıkmasına sevinemiyoruz. Zira yarın ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Parayı konuşmuyoruz bile. Karton, pipet, palet, pet, sarf gereçleri sorun. Dövizin üstlere gitmesi başka bir sorun. Hangisiyle baş edeceğimizi şaşırdık. Tedarik problemleri bizi epeyce zorluyor” diye konuştu.
Hammadde krizinin bölümde kolektif çalışmayı tetiklediğine değinen Kılınç, “Sektör o kadar hoş bir dayanışma içine girdi ki, üretimin durmaması için herkes kimde eksik hammadde var ise onu tamamlayarak üretimleri ayakta tuttu. Her firma kendini denetim etme fırsatı yakaladı. Firmalar, ‘tedarikte bir sorun yaşarsam alternatifi nerde ve nasıl ortadan kaldırabilirim’ kurgusunu yapmaya başladı. Bu önemli bir hasılattır” diye konuştu.
2022 tedarik mutabakatlarını yapmaya başladılar
Tedarik sorunlarının 2022’de de süreceğinin sinyallerini aldıklarını vurgulayan Sefer Kılınç, risklere karşın yıllık tedarik mutabakatlarını yapmaya başladıklarını tabir etti.
Meyve tedarikinde de problemler yaşandığına dikkat çeken Kılınç, bilhassa kayısıda yaşanan rekolte azlığı ve ihraç edilmesinin meyve suyu firmalarını zora soktuğunu, kayısı meyve suyuna kota koyarak satış yaptıklarını anlattı. Geçen yıl 50 ila 75 kuruş olan meyve suyu şeftalisinin de 2 ila 3 lira içinde satıldığına işaret eden Sefer Kılınç, “Sistem şu anda hayatta kalabilmek ismine uğraş ediyor” dedi.
“Pandemide haddimizi de kabiliyetimizi de öğrendik”
Bu yıl daha evvel ihracat yapmadıkları Moğolistan, Endonezya üzere ülkelere yüzde 100 meyve suları ile giriş yaptıklarını ve bu ülkelere dönük satış önyargılarını yıktıklarını belirten Kılınç, Japonya’ya domates ve vişne suyu gönderdiklerini, halihazırda 80 ülkede tertipleri bulunduğunu kaydetti. Dünyanın değerli fuarlarına iştirak sağladıklarını aktaran Sefer Kılınç, toplam cironun yüzde 14’ünün ihracattan karşılandığını, 2022’de Turquality’ye müracaatta bulunacaklarını söylemiş oldu. Kurumsallaşma kapsamında İK, satış pazarlama üzere reorganizasyon çalışmalarını tamamladıklarını lisana getiren Kılınç, “Aroma markası bu kesimde en büyük oyuncu olmanın hazırlıklarını yapıyor. Pazarda daha agresif olacağız. 2027’e kadar içecek kesiminde belirleyici olmak istiyoruz. Pandemi devrinde haddimizi de, kabiliyetimizi de, eksikliklerimizi de öğrendik. Reorganizasyonu tamamladık. Marmara çanağına sıkışmıştık. Bir buçuk yıldır yatayda büyütebilmek ismine tüm bayii organizasyonumuzu yeniledik. Her vilayette hizmet verebilecek güçlü iş ortaklarıyla anlaştık. 312 bayimiz var. 2025 amaçlarımızı 2027’ye revize ettik. 2027 yılına epey güçlü bir marka olarak gireceğiz” açıklamasını yaptı.
“Türkiye özel bir müddetçten geçiyor, ulusal duruş sergilenmeli”
Pandeminin dünya ve Türkiye için özel bir müddetç olduğuna vurgu yapan Sefer Kılınç, her insanın ülke için önyargısız ve çıkar beklemeden işini en güzel biçimde yapması ve ulusal bir duruş sergilemesi gerektiğini söylemiş oldu. STK’ların da faal olarak devletin yanında ve yönlendirici olmaları gerektiğini aktaran Kılınç, şunları söylemiş oldu: “Doğru bilgiyi veriyor olmamız lazım. Devletin de bu noktada yapacağı hareket hepimizi olumlu tarafa çekecek. Ulusal bir sorun. Örneğin Kıbrıs Türk bölümü her alanda Rum bölümüne bağımlı. Biz de bu ulusal bakış açısıyla bir hareket başlattık ve Kıbrıs’ta yarı mamul üreten ve tümüyle Rum kısmına bağlı firmalarla anlaştık. Onlara maddi dayanak de sağlayarak lokal halktan eserleri toplayıp işlemelerini sağlayacağız. daha sonra eserin tamamını Aroma olarak alacağız. bu türlü birbirimizi desteklemeliyiz.”
“Perakende Yasası bir an evvel çıkmalı”
Perakende Yasası’nın bir an evvel çıkması gerektiğinin altını çizen Sefer Kılınç şöyleki konuştu: “Marketlere verdiğimiz eserlerden para kazanamadığımız üzere vadesinde de paralarımızı alamıyoruz. Ayrıyeten zincir marketlerin kendi ismine yaptırdıkları üretimler de markalarımızı olumsuz etkiliyor. Biz markalaşıp ihracatta atılım yapmak isterken iç piyasada zincir market markalarıyla rekabet etmeye çalışıyoruz. Perakende Yasası hakikat ve bir an evvel çıkmalı. Rekabet edebileceğimiz ögelerin kuralları eşit olmalı. Biz rekabet etmekten korkmuyoruz. Devlet bu noktada güzel niyetli. Rekabet Kurumu gerçek çalışıyor. Bizim üzere maksadı ihracat yapıp, yabancı ülkelerde Türkiye’yi temsil eden firmaların daha fazla desteklenmesi lazım. İç piyasada paraya ulaşmak kolay değil. Bilhassa özel bankaların kriz periyotlarında firmalara bakışları epeyce keskin. Devlet bankaları bu noktada yapabildikleri kadar dayanak oluyor. Özel bankaların yaklaşımlarının da firma lehine olması lazım.”
Yeni eserler pazar için yanlışsız vakti bekliyor
Türkiye’nin 53 yıllık markası Aroma, %100 meyve suyu, nektarlar, meyveli ve aromalı içecekler, işlevsel vitaminli ve gazlı içecekler, yarı mamul olan meyve püresi, meyve konsantresi ve doğal kaynak suyu olmak üzere 9 kategoride yaklaşık 150 çeşit eser sunuyor. Yılda 125 bin ton meyve işleyen Aroma, meyve suyu olarak günde 700 bin litre üretim yapıyor. Aroma %100 meyve suları ile Aroma Sa-de markası altında doğal kaynak suyundan üretilen vitaminli işlevsel sulara ilginin arttığını vurgulayan Genel Müdür Kılınç, “Aroma Sa-de’yi çeşitlendiriyoruz. Bu eserler inanılmaz derece hem iç piyasadan tıpkı vakitte bilhassa orta doğu ülkeleri üzere dış pazarlardan talep gördü. Yaklaşık 80’e yakın yeni ve farklı lezzette içecek Ar-Ge’si yapıldı. Pazara sunmak için hakikat vakti bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Aroma Genel Müdürü Sefer Kılınç, dalı ve Aroma’nın gelecek vizyonunu DÜNYA’nın Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi ile paylaştı.
BURSA – Bu yıl olağanlaşmanın de tesiriyle temmuz ayı itibariyle talep patlaması ile karşılaştıklarını belirten Aroma Genel Müdürü Sefer Kılınç, “25 yıldır bu kesimdeyim. Bugüne kadar satışın üretimdilk evvel gittiği bir devri hatırlamıyorum. Kapasitemizi yüzde 100 doldurduk. 4’üncü çeyrek satış öngörülerine baktığımızda makinelerimiz daima çalışsa bile gelen talebin yüzde 30’unu karşılayamıyoruz. 2019 büyüme amaçlarımıza hayli yakınız. 4.5 ayda gerideki tüm kaybı kapattık. Öbür meşakkatler şayet olmazsa pandemi öncesinin büyüme amaçlarını yakalayacağız” dedi.
Tedarik sıkıntısının üretimleri etkileyecek biçimde giderek derinleştiğine işaret eden Kılınç, “Üretimde büyük hisse alan karton temini için lokal imalatçıları destekledik. Ayrıyeten yeni tedarik kanalları açtık. Bu operasyon biraz olsun krize girmemizi engelledi. Meşakkat yok mu? Var. Pipet üzere küçük bir plastik eserde bile inanılmaz bir kriz yaşanıyor şu anda. Kesim olarak kapasitelerimizin yüzde 100’lere çıkmasına sevinemiyoruz. Zira yarın ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Parayı konuşmuyoruz bile. Karton, pipet, palet, pet, sarf gereçleri sorun. Dövizin üstlere gitmesi başka bir sorun. Hangisiyle baş edeceğimizi şaşırdık. Tedarik problemleri bizi epeyce zorluyor” diye konuştu.
Hammadde krizinin bölümde kolektif çalışmayı tetiklediğine değinen Kılınç, “Sektör o kadar hoş bir dayanışma içine girdi ki, üretimin durmaması için herkes kimde eksik hammadde var ise onu tamamlayarak üretimleri ayakta tuttu. Her firma kendini denetim etme fırsatı yakaladı. Firmalar, ‘tedarikte bir sorun yaşarsam alternatifi nerde ve nasıl ortadan kaldırabilirim’ kurgusunu yapmaya başladı. Bu önemli bir hasılattır” diye konuştu.
2022 tedarik mutabakatlarını yapmaya başladılar
Tedarik sorunlarının 2022’de de süreceğinin sinyallerini aldıklarını vurgulayan Sefer Kılınç, risklere karşın yıllık tedarik mutabakatlarını yapmaya başladıklarını tabir etti.
Meyve tedarikinde de problemler yaşandığına dikkat çeken Kılınç, bilhassa kayısıda yaşanan rekolte azlığı ve ihraç edilmesinin meyve suyu firmalarını zora soktuğunu, kayısı meyve suyuna kota koyarak satış yaptıklarını anlattı. Geçen yıl 50 ila 75 kuruş olan meyve suyu şeftalisinin de 2 ila 3 lira içinde satıldığına işaret eden Sefer Kılınç, “Sistem şu anda hayatta kalabilmek ismine uğraş ediyor” dedi.
“Pandemide haddimizi de kabiliyetimizi de öğrendik”
Bu yıl daha evvel ihracat yapmadıkları Moğolistan, Endonezya üzere ülkelere yüzde 100 meyve suları ile giriş yaptıklarını ve bu ülkelere dönük satış önyargılarını yıktıklarını belirten Kılınç, Japonya’ya domates ve vişne suyu gönderdiklerini, halihazırda 80 ülkede tertipleri bulunduğunu kaydetti. Dünyanın değerli fuarlarına iştirak sağladıklarını aktaran Sefer Kılınç, toplam cironun yüzde 14’ünün ihracattan karşılandığını, 2022’de Turquality’ye müracaatta bulunacaklarını söylemiş oldu. Kurumsallaşma kapsamında İK, satış pazarlama üzere reorganizasyon çalışmalarını tamamladıklarını lisana getiren Kılınç, “Aroma markası bu kesimde en büyük oyuncu olmanın hazırlıklarını yapıyor. Pazarda daha agresif olacağız. 2027’e kadar içecek kesiminde belirleyici olmak istiyoruz. Pandemi devrinde haddimizi de, kabiliyetimizi de, eksikliklerimizi de öğrendik. Reorganizasyonu tamamladık. Marmara çanağına sıkışmıştık. Bir buçuk yıldır yatayda büyütebilmek ismine tüm bayii organizasyonumuzu yeniledik. Her vilayette hizmet verebilecek güçlü iş ortaklarıyla anlaştık. 312 bayimiz var. 2025 amaçlarımızı 2027’ye revize ettik. 2027 yılına epey güçlü bir marka olarak gireceğiz” açıklamasını yaptı.
“Türkiye özel bir müddetçten geçiyor, ulusal duruş sergilenmeli”
Pandeminin dünya ve Türkiye için özel bir müddetç olduğuna vurgu yapan Sefer Kılınç, her insanın ülke için önyargısız ve çıkar beklemeden işini en güzel biçimde yapması ve ulusal bir duruş sergilemesi gerektiğini söylemiş oldu. STK’ların da faal olarak devletin yanında ve yönlendirici olmaları gerektiğini aktaran Kılınç, şunları söylemiş oldu: “Doğru bilgiyi veriyor olmamız lazım. Devletin de bu noktada yapacağı hareket hepimizi olumlu tarafa çekecek. Ulusal bir sorun. Örneğin Kıbrıs Türk bölümü her alanda Rum bölümüne bağımlı. Biz de bu ulusal bakış açısıyla bir hareket başlattık ve Kıbrıs’ta yarı mamul üreten ve tümüyle Rum kısmına bağlı firmalarla anlaştık. Onlara maddi dayanak de sağlayarak lokal halktan eserleri toplayıp işlemelerini sağlayacağız. daha sonra eserin tamamını Aroma olarak alacağız. bu türlü birbirimizi desteklemeliyiz.”
“Perakende Yasası bir an evvel çıkmalı”
Perakende Yasası’nın bir an evvel çıkması gerektiğinin altını çizen Sefer Kılınç şöyleki konuştu: “Marketlere verdiğimiz eserlerden para kazanamadığımız üzere vadesinde de paralarımızı alamıyoruz. Ayrıyeten zincir marketlerin kendi ismine yaptırdıkları üretimler de markalarımızı olumsuz etkiliyor. Biz markalaşıp ihracatta atılım yapmak isterken iç piyasada zincir market markalarıyla rekabet etmeye çalışıyoruz. Perakende Yasası hakikat ve bir an evvel çıkmalı. Rekabet edebileceğimiz ögelerin kuralları eşit olmalı. Biz rekabet etmekten korkmuyoruz. Devlet bu noktada güzel niyetli. Rekabet Kurumu gerçek çalışıyor. Bizim üzere maksadı ihracat yapıp, yabancı ülkelerde Türkiye’yi temsil eden firmaların daha fazla desteklenmesi lazım. İç piyasada paraya ulaşmak kolay değil. Bilhassa özel bankaların kriz periyotlarında firmalara bakışları epeyce keskin. Devlet bankaları bu noktada yapabildikleri kadar dayanak oluyor. Özel bankaların yaklaşımlarının da firma lehine olması lazım.”
Yeni eserler pazar için yanlışsız vakti bekliyor
Türkiye’nin 53 yıllık markası Aroma, %100 meyve suyu, nektarlar, meyveli ve aromalı içecekler, işlevsel vitaminli ve gazlı içecekler, yarı mamul olan meyve püresi, meyve konsantresi ve doğal kaynak suyu olmak üzere 9 kategoride yaklaşık 150 çeşit eser sunuyor. Yılda 125 bin ton meyve işleyen Aroma, meyve suyu olarak günde 700 bin litre üretim yapıyor. Aroma %100 meyve suları ile Aroma Sa-de markası altında doğal kaynak suyundan üretilen vitaminli işlevsel sulara ilginin arttığını vurgulayan Genel Müdür Kılınç, “Aroma Sa-de’yi çeşitlendiriyoruz. Bu eserler inanılmaz derece hem iç piyasadan tıpkı vakitte bilhassa orta doğu ülkeleri üzere dış pazarlardan talep gördü. Yaklaşık 80’e yakın yeni ve farklı lezzette içecek Ar-Ge’si yapıldı. Pazara sunmak için hakikat vakti bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Aroma Genel Müdürü Sefer Kılınç, dalı ve Aroma’nın gelecek vizyonunu DÜNYA’nın Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi ile paylaştı.