Mezopotamya
New member
Son birkaç gündür her sabah saat altıda aniden uyanıyorum. Beni bir saat sonra uyandırması gereken cep telefonumun alarm sesinden değil. Ama eş aramak için ideal yer olarak balkonumuzu seçen ve yavaş ama emin adımlarla beni deli eden bir güvercin hakkında. Gerçekten bahar olduğunu işte böyle fark edersiniz.
Kuşla aramda uzun zamandır bir rutin oluşmuştu: Sabahın erken saatlerinde güvercin, sekizinci kattaki dairemizin balkon korkuluğuna oturuyor ve ötmeye başlıyor. Yatak odamın balkona açılan penceresine sertçe vurmam hayvanı hiç etkilemiyor. En sonunda kalkıp balkon kapısına yürümek zorunda kalıyorum. Ancak bu açıldığında kuş irkilir ve uçmaya başlar.
Sonra yol doğrudan yatağa çıkıyor. Ama tam da belki birkaç dakika daha huzur içinde uyumak için tekrar uzandığımda, güvercin geri dönüyor ve şarkısına yeniden başlıyor. Böylece her şey yeniden başlıyor. Pencereyi çalın, teslimiyetle içini çekin ve sonunda pes edip yeniden kalkın. En geç bu noktada, son uykululuk hissi de ortadan kalktı ve ben sadece uyanık kalıyorum. Ve sanki güvercin bunu biliyormuş gibi bir süre geri dönmedi.
Pes ediyorum ve erken kalkan biri oluyorum
Berlin hayvan barınağına göre, başkentteki güvercinlerin sayısı kesin olarak belirlenemiyor ancak en az 10.000 civarında bulunuyor. Hayvanların çoğu, üreme veya yarış güvercinleri gibi evcil hayvanların soyundan gelen şehir güvercinleridir. Tercih edilen yuvalama yerleri arasında evdeki nişler yer alır ve bu nişler görünüşe göre balkonumuzu da içerir.
Öyleyse ne yapabiliriz? Zaten balkona bağlanmış olan kedi ağı, korkuluk arkasında olduğu için kuşu dışarıda tutamadı. Çiçek kutuları gibi engeller oluşturmak da şu ana kadar başarısız oldu. Sonraki plan: Tren istasyonundaki gibi metal çivilerden yapılmış bir güvercin savunması. Ancak, baş belasının yoluna devam edip pencere pervazlarımızdan birine yerleşeceğinden şüpheleniyorum.
İnternet bana güvercinler için ana üreme sezonunun Mart ve Eylül ayları arasında olduğunu söylüyor. O zamana kadar sabah ziyaretlerini beklemem gerekecek. Görünüşe göre erken kalkan biri olmaktan başka seçeneğim yok. O kadar da kötü değil; bence gün doğumu balkonumuzdan özellikle güzel görünüyor.
Kuşla aramda uzun zamandır bir rutin oluşmuştu: Sabahın erken saatlerinde güvercin, sekizinci kattaki dairemizin balkon korkuluğuna oturuyor ve ötmeye başlıyor. Yatak odamın balkona açılan penceresine sertçe vurmam hayvanı hiç etkilemiyor. En sonunda kalkıp balkon kapısına yürümek zorunda kalıyorum. Ancak bu açıldığında kuş irkilir ve uçmaya başlar.
Sonra yol doğrudan yatağa çıkıyor. Ama tam da belki birkaç dakika daha huzur içinde uyumak için tekrar uzandığımda, güvercin geri dönüyor ve şarkısına yeniden başlıyor. Böylece her şey yeniden başlıyor. Pencereyi çalın, teslimiyetle içini çekin ve sonunda pes edip yeniden kalkın. En geç bu noktada, son uykululuk hissi de ortadan kalktı ve ben sadece uyanık kalıyorum. Ve sanki güvercin bunu biliyormuş gibi bir süre geri dönmedi.
Pes ediyorum ve erken kalkan biri oluyorum
Berlin hayvan barınağına göre, başkentteki güvercinlerin sayısı kesin olarak belirlenemiyor ancak en az 10.000 civarında bulunuyor. Hayvanların çoğu, üreme veya yarış güvercinleri gibi evcil hayvanların soyundan gelen şehir güvercinleridir. Tercih edilen yuvalama yerleri arasında evdeki nişler yer alır ve bu nişler görünüşe göre balkonumuzu da içerir.
Öyleyse ne yapabiliriz? Zaten balkona bağlanmış olan kedi ağı, korkuluk arkasında olduğu için kuşu dışarıda tutamadı. Çiçek kutuları gibi engeller oluşturmak da şu ana kadar başarısız oldu. Sonraki plan: Tren istasyonundaki gibi metal çivilerden yapılmış bir güvercin savunması. Ancak, baş belasının yoluna devam edip pencere pervazlarımızdan birine yerleşeceğinden şüpheleniyorum.
İnternet bana güvercinler için ana üreme sezonunun Mart ve Eylül ayları arasında olduğunu söylüyor. O zamana kadar sabah ziyaretlerini beklemem gerekecek. Görünüşe göre erken kalkan biri olmaktan başka seçeneğim yok. O kadar da kötü değil; bence gün doğumu balkonumuzdan özellikle güzel görünüyor.