Muhabir
New member
Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır’ın elektrikli araç kesimine yaptığı yatırımlar dünya basının dikkatini çekti. Mevzuyla ilgili tahlil yazısı yayımlayan TFIGlobal isimli haber sitesi, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır, Batı inhisarını yıkmak için el ele veriyor” başlığını kullandı.
İklim değişikliğiyle uğraşta pak güç teknolojilerinin kritik değerde olduğu bir periyotta elektrikli araçlara yönelik yatırımlar dünya genelinde tüm süratiyle artarak devam ediyor.
“LİTYUMA OLAN TALEP ARTTI”
Batılı şirketlerin Afrika topraklarında lityum madenciliği alanını daima genişlettiğine vurgu yapılan tahlilde “Temiz güce artan ilgi niçiniyle, birçok ülke fosil yakıtlı araçları evreli olarak kullanımdan kaldırma ve sıfır emisyonlu elektrikli araçlara geçme planları lityuma olan talebi süratle arttırdı” denildi.
Afrika’nın bol bol lityum rezervine sahip olduğu ve artan talebin kıtanın iktisadını kıymetli ölçüde artırabileceği kaydedilen tahlil yazısında, “Batılı ülkeler uzun müddettir Afrika’yı talan ediyor. Batı’nın refahı, yoksul Afrikalıların esaretine dayanıyor. Afrika devletlerinin sonsuza kadar kendilerine bağımlı kalmasını ve bu biçimdece Batı’nın Afrika’nın içişlerine müdahale etmesini istiyorlar. Tam da bu yüzden açgözlü Batılı şirketler kıymetli avantajlar sağlamadan Afrika’nın lityum hazinelerini çalmak istiyor” tabirleri kullanıldı.
Elektronik araçların hâkim olduğu bir dünyada, Afrika’nın lityum ehemmiyetinin şuurunda olduğu ve bu durumun Batı’nın kıtadaki büyüme sürecini engelleyebileceği kaydedildi. Nijerya hükümetinin lityum madenciliği konusunda Tesla’yı engellemesi ve Zimbabwe’nin işlenmemiş lityum ihracatına yasak getirmesi örnek olarak gösterildi.
‘TÜRKİYE, SUUDİ ARABİSTAN VE MISIR BATARYA FABRİKALARI KURDU’
Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır’ın elektrikli arabalar için batarya fabrikaları kurduğuna dikkat çekildi. Bataryalar yeni bir çağın habercisi olarak nitelendirildi.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan’ın elektrikli araç üretimi için savlı maksatlar belirlediği ve geçen ay Prens Muhammed Bin Selman’ın birinci Suudi araç markası Ceer’i piyasaya sürdüğüne atıfta bulunuldu.
Benzer biçimde Mısır’ın da elektronik arabaların geliştirilmesine ilgi gösterdiği, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi’nin Mısır’da bir fabrika kurulması konusunda kararlı olduğu açıklandı.
Türk yatırımcıların yurtdışına elektrikli kamyon ve otobüs ihraç ettiği belirtilirken fabrika inşaatı tamamlanan Togg’un üretim evresine geçtiğine vurgu yapıldı.
Afrika’nın elektrikli araç pazarındaki fırsatların farkına vardığına işaret edilen tahlil yazısında , “Bugün dünya genelinde biroldukça hükümet ve özel dalın mobilite ekosisteme ilgi gösterdiğine şahit oluyoruz. Batarya üretimi için muhtaçlık duyulan mineral kaynak konusunda yeterli bir pozisyonda olan Afrika’nın elektrik araç üretiminde kritik rolde olması ABD’nin dala hakim olma planlarını altüst etmesi kaçınılmaz” tabirleri kullanıldı.
İklim değişikliğiyle uğraşta pak güç teknolojilerinin kritik değerde olduğu bir periyotta elektrikli araçlara yönelik yatırımlar dünya genelinde tüm süratiyle artarak devam ediyor.
“LİTYUMA OLAN TALEP ARTTI”
Batılı şirketlerin Afrika topraklarında lityum madenciliği alanını daima genişlettiğine vurgu yapılan tahlilde “Temiz güce artan ilgi niçiniyle, birçok ülke fosil yakıtlı araçları evreli olarak kullanımdan kaldırma ve sıfır emisyonlu elektrikli araçlara geçme planları lityuma olan talebi süratle arttırdı” denildi.
Afrika’nın bol bol lityum rezervine sahip olduğu ve artan talebin kıtanın iktisadını kıymetli ölçüde artırabileceği kaydedilen tahlil yazısında, “Batılı ülkeler uzun müddettir Afrika’yı talan ediyor. Batı’nın refahı, yoksul Afrikalıların esaretine dayanıyor. Afrika devletlerinin sonsuza kadar kendilerine bağımlı kalmasını ve bu biçimdece Batı’nın Afrika’nın içişlerine müdahale etmesini istiyorlar. Tam da bu yüzden açgözlü Batılı şirketler kıymetli avantajlar sağlamadan Afrika’nın lityum hazinelerini çalmak istiyor” tabirleri kullanıldı.
Elektronik araçların hâkim olduğu bir dünyada, Afrika’nın lityum ehemmiyetinin şuurunda olduğu ve bu durumun Batı’nın kıtadaki büyüme sürecini engelleyebileceği kaydedildi. Nijerya hükümetinin lityum madenciliği konusunda Tesla’yı engellemesi ve Zimbabwe’nin işlenmemiş lityum ihracatına yasak getirmesi örnek olarak gösterildi.
‘TÜRKİYE, SUUDİ ARABİSTAN VE MISIR BATARYA FABRİKALARI KURDU’
Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır’ın elektrikli arabalar için batarya fabrikaları kurduğuna dikkat çekildi. Bataryalar yeni bir çağın habercisi olarak nitelendirildi.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan’ın elektrikli araç üretimi için savlı maksatlar belirlediği ve geçen ay Prens Muhammed Bin Selman’ın birinci Suudi araç markası Ceer’i piyasaya sürdüğüne atıfta bulunuldu.
Benzer biçimde Mısır’ın da elektronik arabaların geliştirilmesine ilgi gösterdiği, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi’nin Mısır’da bir fabrika kurulması konusunda kararlı olduğu açıklandı.
Türk yatırımcıların yurtdışına elektrikli kamyon ve otobüs ihraç ettiği belirtilirken fabrika inşaatı tamamlanan Togg’un üretim evresine geçtiğine vurgu yapıldı.
Afrika’nın elektrikli araç pazarındaki fırsatların farkına vardığına işaret edilen tahlil yazısında , “Bugün dünya genelinde biroldukça hükümet ve özel dalın mobilite ekosisteme ilgi gösterdiğine şahit oluyoruz. Batarya üretimi için muhtaçlık duyulan mineral kaynak konusunda yeterli bir pozisyonda olan Afrika’nın elektrik araç üretiminde kritik rolde olması ABD’nin dala hakim olma planlarını altüst etmesi kaçınılmaz” tabirleri kullanıldı.