Mezopotamya
New member
Merve YİĞİTCAN
Marmara Denizi’nde etraf felaketine yol açan müsilaj (deniz salyası) denizlerdeki atık yüküyle ilgili tartışmaları hızlandırırken, mikro/nano parçacık teknolojisi sorunun tahlili için bir ışık yakıyor. Ankara Ostim’de yer alan ozon sistemleri üreticisi Safir Ozon firması, mikro/nano parçacık teknolojisini kullanarak geliştirdiği gaz parçacığı jeneratörüyle Marmara Denizi’nde 5 yılda çözülmesi beklenen müsilaj salgınının bir yıl ortasında gözle görünür biçimde temizleneceğini garanti ediyor. Akademi dünyası da mikro/nano parçacık teknolojisinin su kirliliği ve atık üzere etraf problemlerinde bir an evvel devreye alınması gerektiğini söylüyor.
Safir Ozon İdare Heyeti Lideri Metin Öner, Marmara Denizi’ndeki müsilajın yetersiz oksijenden kaynaklandığını belirterek, geliştirdikleri eser ile denizdeki oksijen düzeyiyle oynanabileceğini söylemiş oldu. Öner şu sözleri kullandı: “Uzmanlar, Marmara’ya derin deniz deşarjı yapılan atıkların gereğince arıtılmadığı için organik unsur yüklerinin epey fazla olduğunu söylüyor. Bunlar parçalanırken sudaki oksijeni kullanıyorlar. Fakat o kadar süratli atık giriyor ve süratli kirleniyor ki, deniz kendi oksijen kazanımıyla bunu temizleyemiyor. Yani müsilajın ana sebebi atıkların gereğince oksijenle muamele edilmemesi. İşte biz bu oksijeni süratli biçimde devreye alırsak tabiat da kendi kendine nefes almaya başlar. Tıpkı COVID-19 hastaları için kullanılan ömür dayanak üniteleri üzere.”
Parçacıklar oksijen deposu olacak
Oksijen içeren mikro/nano kabarcıkların yapısı gereği yüzeye çıkmayıp derine indiğini, bu türlü denizin altında bir oksijen deposu fonksiyonu gördüğünü söyleyen Öner, “Sıvılardaki oksijen düzeyiyle oynayabildiğimiz için Marmara’daki müsilaj meselesine kesin tahlil getirebileceğimize inanıyoruz. birebir vakitte bunu atmosferde doğal olarak bulunan oksijen ile yapıyoruz. Şu an Marmara Denizi’nde oksijen ölçüsünün 0,65 mg/L’ye indiği belirtiliyor. Denizlerde olması gereken düzey azamî 12 mg/L. Biz şu an 0,6 mg/L olan kıymeti 40 mg/L’ye çıkarmayı garanti ediyoruz” diye konuştu.
Öner, bu değişen teknolojinin hem atıkların Marmara’ya derin deşarjı öncesi devreye alınabileceğini, tıpkı vakitte mevcut müsilajın temizlenmesi için seyyar platformlarla su üzerinde kullanılabileceğini lisana getirdi.
Safir Ozon, bu teknolojiyle ilgili geliştirmelerini çeşitli üniversitelerden 4 profesörün yer aldığı bir bilim heyetiyle gerçekleştiriyor. Şu ana kadar 3 milyon TL civarında bir yatırımla geliştirilen gaz kabarcığı jeneratörüyle daha evvel bir epey kirli suda çalışmalar gerçekleştirmiş. Öner’in verdiği bilgiye nazaran, bu teknoloji ile kirliliğiyle makus bir şöhreti olan Ankara’daki Mogan Gölü’nden alınan kirli su 5 dakikada; numune olarak toplanan çöp atık suyunun kimyasal oksijen pahası de 20 dakika ortasında yüzde 80-90 oranında azaltıldı.
Yabancılar istedi ancak satmadık
Öner, bu teknolojiyi nasıl geliştirdiklerini de şöyleki anlattı: “Suların dezenfeksiyonu ve ıslahı üzerine çalışan bir firmayız. Ürettiğimiz gazı suya daha süratli ve daha az güç ile nasıl aktarabileceğimiz üzerine çalışırken kütle transferi teknolojilerine odaklandık. Bu sırada Trabzon’da bir balık yetiştiriciliği birliğinden suyun oksijen ölçüsünün artırılmasıyla ilgili bir talep aldık. Kendileri sudaki oksijen ölçüsünü 11 Kw kullanarak 24 saatte 11 mg/L’nin üzerine çıkaramadıklarını ilettiler. Burada bir Ar-Ge çalışması gerçekleştirdik. 6 ay çalıştıktan daha sonra geliştirdiğimiz teknoloji ile 1,2 Kw güç harcayarak 30 dakikada oksijen ölçüsünü 30 mg/L’ye çıkardık. Geliştirdiğimiz gaz kabarcığı jeneratörünün patent çalışmaları sürüyor. hem de bu teknolojiyi de geliştirmeye devam ediyoruz.” Bu teknolojiyi satın almak için Avrupa ve Katar’dan biroldukca firmanın kapılarını çaldığını söyleyen Öner, “Ama biz bu teknolojimize yerli ve ulusal bir proje olarak bakıyoruz. Bu niçinle onları reddettik. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan randevu aldık. Geliştirdiğimiz süratle gelişen teknolojinin ülkemizin faydasına olduğunu anlatmak istiyoruz. Maddi beklentimiz ikinci planda. Umarım bu teknoloji ülkemizin sularının paklığında yaygın bir biçimde kullanılır” sözlerini kullandı.
Akademi de teknolojiyi destekliyor
Safir Ozon firmasının geliştirdiği mikro/nano kabarcık teknolojisini pahalandıran Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yahya Kemal Avşar, bu teknoloji ile atmosferdeki oksijen, sınırsız bir biçimde ve düşük bir maliyet ile suların oksijen gereksiniminin süratle giderilmesinde kullanılabileceğini söylemiş oldu. Avşar şu ayrıntıları verdi: “Bu teknoloji mikro/nano boyutta ve oksijen içeren gaz kabarcıklarının sistem içerisinde bir oksijen deposu olarak kullanılmasına dayanıyor. Ülkemizde mevcut olan bu süratle gelişen teknolojinin bir an evvel su kirliliği ve atık üzere etraf mevzularına süratle kullanılması gerekiyor.”
Marmara Denizi’nde etraf felaketine yol açan müsilaj (deniz salyası) denizlerdeki atık yüküyle ilgili tartışmaları hızlandırırken, mikro/nano parçacık teknolojisi sorunun tahlili için bir ışık yakıyor. Ankara Ostim’de yer alan ozon sistemleri üreticisi Safir Ozon firması, mikro/nano parçacık teknolojisini kullanarak geliştirdiği gaz parçacığı jeneratörüyle Marmara Denizi’nde 5 yılda çözülmesi beklenen müsilaj salgınının bir yıl ortasında gözle görünür biçimde temizleneceğini garanti ediyor. Akademi dünyası da mikro/nano parçacık teknolojisinin su kirliliği ve atık üzere etraf problemlerinde bir an evvel devreye alınması gerektiğini söylüyor.
Safir Ozon İdare Heyeti Lideri Metin Öner, Marmara Denizi’ndeki müsilajın yetersiz oksijenden kaynaklandığını belirterek, geliştirdikleri eser ile denizdeki oksijen düzeyiyle oynanabileceğini söylemiş oldu. Öner şu sözleri kullandı: “Uzmanlar, Marmara’ya derin deniz deşarjı yapılan atıkların gereğince arıtılmadığı için organik unsur yüklerinin epey fazla olduğunu söylüyor. Bunlar parçalanırken sudaki oksijeni kullanıyorlar. Fakat o kadar süratli atık giriyor ve süratli kirleniyor ki, deniz kendi oksijen kazanımıyla bunu temizleyemiyor. Yani müsilajın ana sebebi atıkların gereğince oksijenle muamele edilmemesi. İşte biz bu oksijeni süratli biçimde devreye alırsak tabiat da kendi kendine nefes almaya başlar. Tıpkı COVID-19 hastaları için kullanılan ömür dayanak üniteleri üzere.”
Parçacıklar oksijen deposu olacak
Oksijen içeren mikro/nano kabarcıkların yapısı gereği yüzeye çıkmayıp derine indiğini, bu türlü denizin altında bir oksijen deposu fonksiyonu gördüğünü söyleyen Öner, “Sıvılardaki oksijen düzeyiyle oynayabildiğimiz için Marmara’daki müsilaj meselesine kesin tahlil getirebileceğimize inanıyoruz. birebir vakitte bunu atmosferde doğal olarak bulunan oksijen ile yapıyoruz. Şu an Marmara Denizi’nde oksijen ölçüsünün 0,65 mg/L’ye indiği belirtiliyor. Denizlerde olması gereken düzey azamî 12 mg/L. Biz şu an 0,6 mg/L olan kıymeti 40 mg/L’ye çıkarmayı garanti ediyoruz” diye konuştu.
Öner, bu değişen teknolojinin hem atıkların Marmara’ya derin deşarjı öncesi devreye alınabileceğini, tıpkı vakitte mevcut müsilajın temizlenmesi için seyyar platformlarla su üzerinde kullanılabileceğini lisana getirdi.
Safir Ozon, bu teknolojiyle ilgili geliştirmelerini çeşitli üniversitelerden 4 profesörün yer aldığı bir bilim heyetiyle gerçekleştiriyor. Şu ana kadar 3 milyon TL civarında bir yatırımla geliştirilen gaz kabarcığı jeneratörüyle daha evvel bir epey kirli suda çalışmalar gerçekleştirmiş. Öner’in verdiği bilgiye nazaran, bu teknoloji ile kirliliğiyle makus bir şöhreti olan Ankara’daki Mogan Gölü’nden alınan kirli su 5 dakikada; numune olarak toplanan çöp atık suyunun kimyasal oksijen pahası de 20 dakika ortasında yüzde 80-90 oranında azaltıldı.
Yabancılar istedi ancak satmadık
Öner, bu teknolojiyi nasıl geliştirdiklerini de şöyleki anlattı: “Suların dezenfeksiyonu ve ıslahı üzerine çalışan bir firmayız. Ürettiğimiz gazı suya daha süratli ve daha az güç ile nasıl aktarabileceğimiz üzerine çalışırken kütle transferi teknolojilerine odaklandık. Bu sırada Trabzon’da bir balık yetiştiriciliği birliğinden suyun oksijen ölçüsünün artırılmasıyla ilgili bir talep aldık. Kendileri sudaki oksijen ölçüsünü 11 Kw kullanarak 24 saatte 11 mg/L’nin üzerine çıkaramadıklarını ilettiler. Burada bir Ar-Ge çalışması gerçekleştirdik. 6 ay çalıştıktan daha sonra geliştirdiğimiz teknoloji ile 1,2 Kw güç harcayarak 30 dakikada oksijen ölçüsünü 30 mg/L’ye çıkardık. Geliştirdiğimiz gaz kabarcığı jeneratörünün patent çalışmaları sürüyor. hem de bu teknolojiyi de geliştirmeye devam ediyoruz.” Bu teknolojiyi satın almak için Avrupa ve Katar’dan biroldukca firmanın kapılarını çaldığını söyleyen Öner, “Ama biz bu teknolojimize yerli ve ulusal bir proje olarak bakıyoruz. Bu niçinle onları reddettik. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan randevu aldık. Geliştirdiğimiz süratle gelişen teknolojinin ülkemizin faydasına olduğunu anlatmak istiyoruz. Maddi beklentimiz ikinci planda. Umarım bu teknoloji ülkemizin sularının paklığında yaygın bir biçimde kullanılır” sözlerini kullandı.
Akademi de teknolojiyi destekliyor
Safir Ozon firmasının geliştirdiği mikro/nano kabarcık teknolojisini pahalandıran Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yahya Kemal Avşar, bu teknoloji ile atmosferdeki oksijen, sınırsız bir biçimde ve düşük bir maliyet ile suların oksijen gereksiniminin süratle giderilmesinde kullanılabileceğini söylemiş oldu. Avşar şu ayrıntıları verdi: “Bu teknoloji mikro/nano boyutta ve oksijen içeren gaz kabarcıklarının sistem içerisinde bir oksijen deposu olarak kullanılmasına dayanıyor. Ülkemizde mevcut olan bu süratle gelişen teknolojinin bir an evvel su kirliliği ve atık üzere etraf mevzularına süratle kullanılması gerekiyor.”