MrM
New member
İZMİR – İzmir Tabip Odası, özel sıhhat kuruluşlarında çalışan sıhhat işçilerin yaşadıkları problemlere ait basın toplantısı düzenledi. Tabip odası konferans salonunda düzenlenen görüşmede salona “Özel sıhhat kuruluşlarında çalışan doktorların hakları sıhhatte piyasalaşmanın insafına bırakılamaz” yazılı pankart asıldı. görüşmede konuşan İzmir Tabip Odası Lideri Lütfi Çamlı, tabiplerle yaptıkları anketi kamuoyuyla paylaştı.
Binlerce yeni mezun tabibin ve geç uzmanın piyasalaştırılmış sıhhat sisteminin dayatmaları ile ucuz iş gücü olarak kesimde istihdam edildiğini söyleyen Çamlı, özel sıhhat dalında çalışan tabiplerin ağır iş yükü, uzayan çalışma müddetleri, iş, istihdam, gelir ve toplumsal güvencesizlik ile karşı karşıya kaldıklarını tabir etti.
‘ÖZEL HASTANE SAYISI ARTTI’
2003 yılından itibaren uygulamaya giren sıhhatte dönüşüm programının özel sıhhat bölümü yatırımlarını teşvik edici siyasetler içerdiğini belirten Çamlı, 2002 yılında 270 olan özel hastane sayısının 2018 yılında 577’e yükseldiğine dikkat çekti. Türkiye’deki 153 bin tabipten yüzde 29’unun özel sıhhat bölümde çalıştığını belirten Çamlı, 4857 Sayılı İş Kanunu’na nazaran çalışma mühleti haftada en epey kırk beş saat iken, ankete katılanların yüzde 19’unun 55 saatin üzerinde, yüzde 46’sının 45 saatin üzerinde çalıştığını söylemiş oldu.
‘NEREDEYSE TUVALET MUHTAÇLIĞININ BİLE MESAİ DIŞI SAATLERDE GİDERİLMESİNİN İSTENECEĞİ BİR ORTAM YARATILDI’
Ankete katılan tabiplerin yüzde 38’inin son iki yıl içerisinde toplamda 10 günden az, yüzde 41’inin ise 11-20 gün müsaade kullanabildiğini söyleyen Çamlı, “Gün ortasında ara vermeksizin hasta bakmaya zorlanmak, randevularda dinlenme ortalarının göz önüne alınmaması özel sıhhat kuruluşunun kârlılığını artırırken tabipleri tüketmektedir. Ankete katılanların yalnızca yüzde 35’i günlük mesailerinde yemek ve dinlenme ortalarının bulunduğunu belirtmişlerdir. Yüzde 39’u yemek ortalarının olduğunu lakin dinlenme ortalarının olmadığını, yüzde 24’ü ise yemek ve dinlenme ortalarının olmadığını tabir etmişlerdir. Neredeyse tuvalet gereksiniminin bile mesai dışı saatlerde giderilmesinin isteneceği bir ortam yaratılmıştır” dedi.
‘HER GEÇEN GÜN GERÇEK FİYAT KAYBI YAŞIYORLAR’
Bütün bu uzamış mesailerde müsaade bile kullanmadan sürdürülen sıhhat hizmetine rağmen doktorların emeklerinin karşılığını alamadığına dikkat çeken Çamlı, teminatsız çalışma şartlarında her geçen gün gerçek fiyat kaybı yaşandığının da anket neticelerina yansıdığını belirtti. Çamlı, “Hekimlerin yüzde 54’ü çalıştığı kurumdaki aylık hasılatının hayatı için yetersiz olduğunu belirtti. Döviz cinsinden kar değişimi sorgulandığında iştirakçilerin yüzde 45’i 2 kat civarında azaldığını, yüzde 27’si en az 5 kat ve üzeri azalma olduğunu, yüzde 16’sı en az 10 kat azalma olduğunu belirtmiştir. Sıhhat kuruluşlarının yaşadığı finansal meseleler ya da ekonomik krizin faturası tabiplere çıkartılamaz. Bu alanda sendikalaşmanın yaygınlaşmasının kıymeti bir kere daha karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.
‘SORUNLARIN TAHLİLİ İÇİN DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLACAĞIZ’
Artan iş yüküne rağmen, azalan gelirin tabiplerin motivasyonunu düşürdüğünü, bedensel ve ruhsal sıhhatlerini olumsuz etkilediğini tabir eden Çamlı, “Ankete katılanların yüzde 53’ü şu anki çalışma şartlarından şad olmadığını belirtmiştir. yüzde 61’i toplumsal hayatlarının giderek kötüleştiğini, yüzde 70’i ciro baskısı yaşadığını, yüzde 61’i iş garantisi derdi taşıdığını belirtmiştir” dedi. Bu sonuçlarla sıhhatte dönüşüm programının tabiplere artan emek sömürüsü haricinde bir şey sunmadığını söz eden Çamlı, ankete katılan doktorların yüzde 81’inin Sıhhatte Dönüşüm Programı’nın (SPD) tabipleri emek, gelir ve iş teminatı açısından olumsuz etkilediğini söz ettiğini belirtti. Çamlı son olarak şunları söylemiş oldu;
“Sonuç olarak anketimiz özel sıhhat kuruluşlarında çalışan tabiplerin ve sıhhat çalışanlarının durumunu ortaya koymaktadır. Tabipler açısından özel sıhhat kesiminde çalışmak, giderek artan kuvvetlikler barındırmakta, uzayan çalışma mühletleri, iş, istihdam, gelir güvencesizliği ve toplumsal güvencesizlikle ve sıhhat riskleriyle karşı karşıya kalan doktorlar mesleklerini yerine getirmekte zorlanmaktadırlar. İzmir Tabip Odası olarak özel sıhhat kuruluşlarında çalışan doktor arkadaşlarımızın haklarına sahip çıkma ve meselelerinin tahlili için dayanışma içerisinde olacağımızı ve bir arada uğraşımızın süreceğini bir kere daha belirtiyoruz.”(DUVAR)
Binlerce yeni mezun tabibin ve geç uzmanın piyasalaştırılmış sıhhat sisteminin dayatmaları ile ucuz iş gücü olarak kesimde istihdam edildiğini söyleyen Çamlı, özel sıhhat dalında çalışan tabiplerin ağır iş yükü, uzayan çalışma müddetleri, iş, istihdam, gelir ve toplumsal güvencesizlik ile karşı karşıya kaldıklarını tabir etti.
‘ÖZEL HASTANE SAYISI ARTTI’
2003 yılından itibaren uygulamaya giren sıhhatte dönüşüm programının özel sıhhat bölümü yatırımlarını teşvik edici siyasetler içerdiğini belirten Çamlı, 2002 yılında 270 olan özel hastane sayısının 2018 yılında 577’e yükseldiğine dikkat çekti. Türkiye’deki 153 bin tabipten yüzde 29’unun özel sıhhat bölümde çalıştığını belirten Çamlı, 4857 Sayılı İş Kanunu’na nazaran çalışma mühleti haftada en epey kırk beş saat iken, ankete katılanların yüzde 19’unun 55 saatin üzerinde, yüzde 46’sının 45 saatin üzerinde çalıştığını söylemiş oldu.
‘NEREDEYSE TUVALET MUHTAÇLIĞININ BİLE MESAİ DIŞI SAATLERDE GİDERİLMESİNİN İSTENECEĞİ BİR ORTAM YARATILDI’
Ankete katılan tabiplerin yüzde 38’inin son iki yıl içerisinde toplamda 10 günden az, yüzde 41’inin ise 11-20 gün müsaade kullanabildiğini söyleyen Çamlı, “Gün ortasında ara vermeksizin hasta bakmaya zorlanmak, randevularda dinlenme ortalarının göz önüne alınmaması özel sıhhat kuruluşunun kârlılığını artırırken tabipleri tüketmektedir. Ankete katılanların yalnızca yüzde 35’i günlük mesailerinde yemek ve dinlenme ortalarının bulunduğunu belirtmişlerdir. Yüzde 39’u yemek ortalarının olduğunu lakin dinlenme ortalarının olmadığını, yüzde 24’ü ise yemek ve dinlenme ortalarının olmadığını tabir etmişlerdir. Neredeyse tuvalet gereksiniminin bile mesai dışı saatlerde giderilmesinin isteneceği bir ortam yaratılmıştır” dedi.
‘HER GEÇEN GÜN GERÇEK FİYAT KAYBI YAŞIYORLAR’
Bütün bu uzamış mesailerde müsaade bile kullanmadan sürdürülen sıhhat hizmetine rağmen doktorların emeklerinin karşılığını alamadığına dikkat çeken Çamlı, teminatsız çalışma şartlarında her geçen gün gerçek fiyat kaybı yaşandığının da anket neticelerina yansıdığını belirtti. Çamlı, “Hekimlerin yüzde 54’ü çalıştığı kurumdaki aylık hasılatının hayatı için yetersiz olduğunu belirtti. Döviz cinsinden kar değişimi sorgulandığında iştirakçilerin yüzde 45’i 2 kat civarında azaldığını, yüzde 27’si en az 5 kat ve üzeri azalma olduğunu, yüzde 16’sı en az 10 kat azalma olduğunu belirtmiştir. Sıhhat kuruluşlarının yaşadığı finansal meseleler ya da ekonomik krizin faturası tabiplere çıkartılamaz. Bu alanda sendikalaşmanın yaygınlaşmasının kıymeti bir kere daha karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.
‘SORUNLARIN TAHLİLİ İÇİN DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLACAĞIZ’
Artan iş yüküne rağmen, azalan gelirin tabiplerin motivasyonunu düşürdüğünü, bedensel ve ruhsal sıhhatlerini olumsuz etkilediğini tabir eden Çamlı, “Ankete katılanların yüzde 53’ü şu anki çalışma şartlarından şad olmadığını belirtmiştir. yüzde 61’i toplumsal hayatlarının giderek kötüleştiğini, yüzde 70’i ciro baskısı yaşadığını, yüzde 61’i iş garantisi derdi taşıdığını belirtmiştir” dedi. Bu sonuçlarla sıhhatte dönüşüm programının tabiplere artan emek sömürüsü haricinde bir şey sunmadığını söz eden Çamlı, ankete katılan doktorların yüzde 81’inin Sıhhatte Dönüşüm Programı’nın (SPD) tabipleri emek, gelir ve iş teminatı açısından olumsuz etkilediğini söz ettiğini belirtti. Çamlı son olarak şunları söylemiş oldu;
“Sonuç olarak anketimiz özel sıhhat kuruluşlarında çalışan tabiplerin ve sıhhat çalışanlarının durumunu ortaya koymaktadır. Tabipler açısından özel sıhhat kesiminde çalışmak, giderek artan kuvvetlikler barındırmakta, uzayan çalışma mühletleri, iş, istihdam, gelir güvencesizliği ve toplumsal güvencesizlikle ve sıhhat riskleriyle karşı karşıya kalan doktorlar mesleklerini yerine getirmekte zorlanmaktadırlar. İzmir Tabip Odası olarak özel sıhhat kuruluşlarında çalışan doktor arkadaşlarımızın haklarına sahip çıkma ve meselelerinin tahlili için dayanışma içerisinde olacağımızı ve bir arada uğraşımızın süreceğini bir kere daha belirtiyoruz.”(DUVAR)