Muhabir
New member
Reuters
Anti-virüs programı kurucusu ve yazılımcısı John McAfee, İspanya’da bir mahkeme vergi kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya olduğu ABD’ye iade edilmesini onayladıktan birkaç saat daha sonra Barcelona’daki hapishane hücresinde meyyit bulundu.
Bakanlık yazılı açıklamasında “her şeyin McAfee’nin intihar ettiğine işaret ettiğini” belirtti.
McAfee’nin şirketi birinci ticari anti-virüs yazılımını satışa çıkaran firmaydı. McAfee, bilişim dünyasında milyarlarca dolarlık bir sanayinin gelişmeninde de birinci adımı atan kişiydi.
Ekim 2020’de İspanya’da gözaltına alınan McAfee, danışmanlık çalışmalarından, yaptığı konuşmalardan, kripto para ünitelerinden ve hayatının kitap ve sinema olarak yayınlanması karşılığında aldığı telif ödemelerinden milyonlarca dolar kazanmasına karşın dört yıl boyunca vergi kaçırmakla suçlandı.
ABD Adalet Bakanlığı, McAfee’nin, gelirini paravan isimlerin banka hesaplarına yatırarak ve kripto para hesapları üzerinden süreç yaparak, vergi yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürüyor.
McAfee ayrıyeten, diğerlerinin üzerine kayıtlı bir yat ve bir gayrimenkul dahil mal varlıklarını saklamakla suçlandı.
Ancak McAfee hakkındaki argümanlar ve omurundaki alışılmadık ve birtakımı gizemli olaylar asla bunlarla sonlu değil.
BBC muhabiri Leo Kelion 2013 yılında çabucak hemen ABD makamları tarafınca vergi kaçakçılığı suçlamaları gündeme getirilmedilk evvel “Gerçek McAfee kim?” sorusuna karşılık aramış ve epey değişik cevaplar bulmuştu:
Gerçek John McAfee kim? Komşusunun başında bir kurşunla meyyit bulunmasından daha sonra kaçmaya başlayan bir kişi. Ancak bununla birlikte multi milyar dolarlık anti-virüs kesimini kuran kişi. Son olarak internette izinizi kaybettirebileceğinizi söyleyen kişi.
Teknoloji etraflarında bir efsane. Lakin birden fazla kişi McAfee’nin ismini 2012 yılında, kendisini yolsuzlukla suçlayan yetkililere tabir vermemek için Orta Amerika’daki konutundan tebdil-i kıyafetle -sararmış dişler, boyalı saçlarla- kaçtığında duydu.
BBC’nin sorularını yanıtlarken, komşusunun vefatıyla hiç bir ilgisi olmadığını söylemiş oldu ancak polis bu hususla ilgili olarak onun tabirini almak istiyor.
1987 yılında kurduğu McAfee Association isimli siber güvenlik firması, 1991 başında ortaya çıkan Michelangelo isimli bilgisayar virüsünün yarattığı paniğin akabinde büyük ün kazandı. Şirketteki paylarını 1994 yılında satarak milyoner olan McAfee’nin ömrü ise bu andan itibaren daima tuhaf olaylara sahne oldu.
2008 global ekonomik krizde servetinin büyük bir kısmını kaybeden McAfee, Belize’ye yerleşti ve orada kendine bir malikane inşa etti.
Fakat komşusunun öldürülmesinin akabinde polisin kendisini sorgulamak istemesi üzerine meskenine gelen polislerden kendini bahçesine gömerek saklanan McAfee, ondan sonrasında Guatemala’ya kaçtı.
Burada röportaj verdiği bir gazetecinin telefonunun pozisyon bildirimini kapatmayı unutması kararında, fotoğraf verisinden saklandığı yer ortaya çıkan McAfee, Guatemala polisi tarafınca yakalandı ve hudut dışı edilerek ABD’ye gönderildi.
ABD’ye döndüğünde genç “kadın arkadaşlarıyla” seksi pozlarını toplumsal medyada paylaşan McAfee artık NSA’nin (Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı) siber-izleme sistemlerini etkisiz hale getirmeyi planlıyordu.
Onunla pek fazlaca kere görüşen bir gazeteci McAfee’yi “yalan dolanda fazlaca başarılı bir manipülasyon üstadı” olarak tanımlamıştı.
Kendisi de bir defasında “Bana Silikon Vadisi’nin ele avuca gelmez çocuğu, paranoid şizofren diyenler oldu” diyecekti.
Lakin onun kendisi hakkındaki görüşü farklıydı. “Ben bir girişimciyim. Daima öyleydim. Meraklıyım ve sorun çözmekten zevk alıyorum.”
Bağımlı ve sürgün: Babası intihar etmişti
Boyalı sarı saçlı ve keçi sakallı iş insanı ABD’nin güney eyaletlerinin aksanıyla konuşmasına rağmen aslında yarı İngiliz. Annesi İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere’ye gönderilen bir Amerikan askeriyle tanışıp birlikte oluyor.
çabucak hemen çocuk yaştayken Virginia’ya taşınıyorlar ve burada sıkıntılı bir çocukluğu oluyor. Alkolik ve şiddet kullanan babası McAfee 15 yaşındayken kendisini vurarak intihar etti. İzleyen senelerda McAfee de alkole ve uyuşturucuya bağımlı hale geldi lakin bir daha de okulda oldukça başarılı oldu.
Ancak 1960 yılında Louisiana Devlet Üniversitesi, tezine yardım ettiği bir lisans öğrencisiyle cinsel alaka kurduğunun ortaya çıkması üzerine McAfee’nin doktora kaydını silince akademik ömrü da son buldu.
sonrasındasında bu öğrencisiyle evlendi ve maharetlerini en büyük teknoloji şirketlerinin kimilerine bir dizi programlama işi yapmaya yöneltti. Bunlar içinde NASA, General Electric, Siemens, Univac ve Xerox da vardı. Bir yandan da alkol ve uyuşturucu bağımlılığı devam ediyordu.
Olaylar, 1980’li senelerda karısı onu terk edip, son patronu Omex işine son verdiği ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden artık yardım almak zorunda kalmasıyla taraf değiştirdi.
Anti-virüs milyoneri
McAfee bütün sıkıntılarına karşın savunma şirketi Lockheed Martin’den iş almayı başardı ve burada bâtın bir biçimde sürdürülen ses tanıma programı üzerinde çalıştı.
Orada çalıştığı sırada, bulaştığı bilgisayarlara takılan bütün floppy disklere kendisini çoğaltarak kopyalayan alışılmadık bir kodla karşılaştı. İncelediğinde bildirinin “Zindana (dungeon) beğenilen geldiniz. Bu virüse dikkat” yazdığını gördü.
“Daha evvel hiçbir virüsten bahsedildiğini duymamıştım. Yalnızca ben değil teknoloji dünyasında kimse duymamıştı. Büyüledi beni” demişti.
Bilgisayarları virüsten temizlemenin yolunu buldu ve bu formülü internet ağının o devirdeki öncülleri içerisinde yaygınlaştırdı.
İşte bu iş ona kendi şirketini kurma ilhamını verdi: Bu sonrasındasındaki senelerda, o ayrıldıktan yıllar daha sonra, Intel’e yaklaşık 8 milyar dolara satılan McAfee Associates şirketiydi.
“Bu işin hayli büyüyeceğini biliyordum. İnsan tabiatının gereği her vakit internet korsanları olacaktı. Giderek de daha berbat virüsler gelecekti. Ben bu dalın öncülüğü olabilecek bir şeyi yapabildiğim kadar yaptım” demişti.
Lakin enteresandır iki kendisi hiçbir vakit şirketinin mamüllerini kullanmadığını da söylüyordu.
Pekala nasıl korunuyordu?
“Sürekli taarruz altındayım ancak kollayıcı yazılım kullanmıyorum. Kendimi daima IP adresimi (internet protokolü) değiştirerek, adımı hiçbir aygıta bağlamayarak ve virüs alma ihtimali olan sitelere girmeyerek koruyorum. örneğin porno siteleri” diye açıklıyordu.
“İkinci olarak bilgisayar güvenliğine hayli dikkat ediyorum. Biri bana ortasında link olan bir e posta gönderdiyse, o şahısla konuşup doğrulama imkanı bulana kadar açmıyorum. Tahminen tuhaf geliyordur size lakin diğerlerinin yazılımından epey kendi şekillerime güveniyorum.”
McAfee şirketini 1994 yılında sattıktan daha sonra yeni şirketler kurup satmaya devam etti. Bunlar içinde iletileşme sistemi, bir bilgisayar güvenlik duvarı ve planörle alçaktan uçuş yapılan bir çiftlik vardı.
daha sonra güneye gitti.
Belize’deki ormanlara yerleşti
2008 yılında artık elbette emekliliği düşünebileceği bir yaşında McAfee Belize’ye taşındı ve yeni bir bakteriye (sanal değil gerçek bakteri) deva üretmeyi hedeflediğini söylemiş oldu.
“Çoğunluğu algılama kavramını keşfettim. Bu, bakterilerin birbiriyle irtibat kurmasını sağlayan bir teknikti. 90’larda bakterilerin irtibat kurabildiğinden bihaberdik. Fakat artık karşımıza gelişkin bir irtibat sistemi çıkmıştı. Bunu incelemek ve yeni antibiyotikler bulup bulamayacağımı görmek istedik” demişti.
Getty Images
Bunun için çekildiği Belize ormanlarından geçen Rio Nueva mehri kıyılarında yetişen bitki topluluklarında birbirine kimyasal sinyaller gönderebilen ve bir hücuma koordineli bir biçimde karşılık verebilen bakteriler bulunuyordu.
Burada işler planlandığı üzere gitmedi.
Sıkıntıların birinci işaretleri, davetlisi olarak Belize’ye giden gazetecilerin, bu operasyona ne mana verebileceklerini bilemedikleri tarafında izlenimler yazmasıyla ortaya çıktı.
ondan sonrasında birlikte çalıştığı mikrobiyolog Allison Adonizio işi bırakarak projeyi tehlikeye attı.
Dr Adonizio ondan sonrasında bu husustaki soruları yanıtlamayacağını söylemiş oldu.
2012 yılının Nisan ayında Belize polisinin Çetelerle Çaba Ünitesi’nin araştırma üssüne baskın düzenlemesi ise dönüm noktası oldu.
McAfee, polislerin, tesiste yasa dışı uyarıcı husus metamfetamin yapıldığından kuşkulandıklarını, baskın sırasında köpeğini vurduklarını, pasaportuna ve konuttaki ruhsatlı silahına el koyduklarını ve kendisini de kısa bir süre gözaltında tuttuklarını anlattı.
Aslında her insanın burasının bir biyoteknoloji laboratuvarı olduğunu bildiğini zira esasen çalışanları oradaki köyden istihdam ettiklerini her insanın ne yapıldığını gördüğünü söylemiş oldu.
“Burası bir korsan cennetiydi. Çok büyük yolsuzluk vardı ve tehlikeliydi. Bunu biliyordum. pek fazlaca arkadaşım buraya yerleşmemem konusunda beni uyarmıştı. Ancak gereğince inançta olduğumu düşündüğüm bir adımdı. Maalesef yanılmışım” diye ekledi.
McAfee 2012’de BBC’ye Belize’de başına gelenlerin detaylarını anlatırken, iki hafta daha sonra tesisinin tekrar basıldığını, bir grup siyasetçilerin kendisinden kampanyalarına yüklü bağışlar yapmalarını istediğini bunu yapmadığında hususun düzgünce siyasallaştığını söylemiş, daha zekice davranıp bunlardan kaçınamadığı için pişman olduğunu söylemişti.
Baskın yapıldığı sırada McAfee Belize’de tanıştığı 16 yaşındaki bir eski seks personeli olan Amy Emshwiller ile ilişkideydi.
Amy Emshwiller, ondan sonrasında McAfee’nin başlangıçta kendisinin yaşını bilmediğini söylemişti. “Ona palavra söylemiş oldum. 18 yaşındayım dedim, o da tamam diye düşündü” demişti.
McAfee’nin uzun müddettir birlikte olduğu Amerikalı bayan arkadaşı onu terk etmişti. Bir gün kendisini silahla başından vuracak olan lakin ıskalayan Amy için “Çok problemli bir çocukluk hayatıştı. O gün fazlaca korkmuş bir çocuk gördüm ben” dedi.
Sonuçta ikinci baskından daha sonra McAfee ve Emshwiller, San Pedro’daki bir öteki konuta geçtiler ve biri açık ilgi sürdürmeye karar verdiler.
Orada onları ziyaret eden ve McAfee’nin ömrü üzerine bir kitapla ilgili çalışmayı kabul eden çizim sanatkarı ve karikatürist Chad Essley “Önce bu biçimde genç kızlar, muhafızlar ve silahlarla çevrili yaşlı adam stili bir hayatı olduğunu anlamamıştım. Bu kızların birçok ya eski seks emekçileriydi ya da fazlaca sıkıntı hayatlardan geliyorlardı. İçki içmem ve çarşıya inmem yasaktı. Alkol kokusuna dayanamıyordu. Kızların da uyuşturucu kullanımını istemiyordu” diye anlatıyor.
Öte yandan McAfee’nin bitişiğindeki villada yaşayan Orlandolu bir spor barı sahibi olan Gregory Faull yeni boşanmış ve Belize’deki tatil meskeninde yaşamaya karar vermişti. Komşusu McAfee’nin hayat üslubundan giderek daha fazla rahatsız oluyordu.
‘Savaş baltaları gömüldü’
8 Kasım 2012 gün mahallî gazeteler McAfee’nin polis teşkilatına 40 şok tabancası, kelepçeler ve coplar bağışladığını yazdı.
Belediye Lideri Daniel Guerrero bölgede kabahat işlenmesinin turizm dalını makûs etkilediğini söyleyerek teşekkür etmişti.
O gece mahallî televizyondaki haber bülteninde McAfee ile mahallî yetkililer içindeki uyuşmazlıkların giderildiği ve “savaş baltalarının gömüldüğü” haberi yer aldı.
Pazar sabahı ise komşu Gregory Faull, meskende çalışan kişi tarafınca kan gölü ortasında yerde yatarken bulundu. Polis yakında 9 milimetrelik bir mermi kovanı buldu. Faull’a ilişkin bir cep telefonu ve bilgisayarın bulunamadığını söylemiş olduler lakin meskene girmek için sıkıntı kullanıldığına dair bir emare de yoktu.
ReutersGregory Faull Belize’deki konutunda meyyit bulunmuştu.
Belize polisinin Çetelerle Gayret Ünitesi’nin lideri lokal bir gazeteye, soruşturma kapsamında McAfee ile de görüşmek istediklerini lakin meskenine gittiklerinde bulamadıklarını söylemiş oldu.
Sonraki gün Wired mecmuasındaki bir yazı bunun niçinini açıklıyordu.
McAfee mecmuanın muhabirine, polislerin yaklaştığını görür görmez başının üzerine bir karton kutu koyarak saklandığını söylemişti.
Konutunda çalışan biri ona komşunun öldürüldüğünü haber vermişti ve bu yüzden hayatının tehlikede olduğunu düşünmüştü.
“Tanrım hükümet sonunda benden kurtulmaya karar verdi diye düşündüm” diyordu.
Komşusunu kendisi sanarak ezkaza öldürmüş olabileceklerini sanmıştı lakin arkadaşları sonrasındasında onu yatıştırmış, bu biçimde düşünmesinin saçma olduğuna ikna etmişlerdi.
McAfee komşusu ile geçinemediğini kabul ediyor lakin, birbirlerinden nefret ettikleri ya da Emshwiller’in iki köpeğinin zehirli omletle öldürülmesinden onu sorumlu tuttuğu söylentilerini reddediyordu.
“Beş yıl boyunca onunla tahminen lakin 15 söz konuşmuşumdur” diyordu.
Fakat ABC Haber kanalı ondan sonrasında öldürülen komşu Faull’un bir ay evvel McAfee hakkında Belediye Lideri Guerrero’ya bir şikayet başvurusu yaptığını ortaya çıkardı.
Bu şikayet dilekçesinde Faull, McAfee’nin köpeklerinin bir turiste saldırdığını, müdafaa nazaranvlilerinin silahlarıyla etrafta dolaşarak herkesi korkuttuklarını, villaya günün her saatinde gelen taksiler ve öteki araçların huzur bırakmadığını söylüyordu.
McAfee bu şikayet dilekçesinden ABD’ye döndükten aylar daha sonra haberi olduğunda ısrar ediyor.
Saklanıp kaçma teşebbüsü
McAfee bu evrede yakalanıp cezaevine atılırsa “susturulacağı” dehşetiyle kaçmaya başladı.
Bunu yaparken de daima blog yazarak, sık sık mülakatlar vererek dünya medyasının gündemine girdi. Bunlarla kendisini ortadan kaldırmalarını imkansız hale getirmeye çalıştığını söylüyordu.
“Sefil bir satıcı kılığına girdim” diyordu.
“Bir kaç kirli giysi bulup bir kaç gün yıkanmayınca, saçımı da taramayınca tamam olmuştu. Beşerler benim fotoğrafımı her yerde görüyordu. Zira polis ve ordu bu fotoğrafları bir buçuk ay boyunca her yere asmıştı. Ondan farklı görünmeye çalışıyordum” diye anlatmıştı.
Belize Başbakanı Dean Barrow bahisle ilgili soruları yanıtlarken McAfee’nin resmen cinayet zanlısı olmadığını yalnızca tabiri alınmak istenen biri olduğunu söylemiş ve onu paranoyak olmakla suçlamıştı.
Kaçak olduğu müddet boyunca McAfee Emshwiller ile görüşmeyi sürdürdü.
Emshwiller çabucak sonrasında onunla bir arada yurt dışına kaçmadığı için pişman olduğunu söyleyecekti.
Bundan daha sonraki kıymetli gelişme ise 3 Aralık günü Vice mecmuasından bir fotoğrafçı ve bir muhabirin McAfee’nin kaçak yaşadığı hayatı belgelediğinin ortaya çıkması oldu.
Muhabirler Vice internet sitesine indirilen bir fotoğraftaki pozisyon belirleyici datanın silinmemesi yoluyla aslında bilmeden ve istemeden McAfee’nin Guatemala’ya geçtiğini ele vermiş oldular.
Bir kaç gün daha sonra McAfee yakalandı. Evvel Belize’ye gönderileceği söylendi lakin bir hafta daha sonra özgür bir Amerikalı olarak Miami’ye giden bir uçağa biniyordu.
Faull’un vefatı soruşturması devam etti lakin çözülemedi. Bu da McAfee’nin hep zan altında kalması manasına gelecekti. Lakin o bununla yaşayabileceğini söylemişti.
McAfee Silikon Vadisi’ne geri döndü ve insanı internette görünmez hale getirecek 100 dolarlık bir aygıt üzerinde çalıştığını ilan etti.
D-Central ismini verdiği bu aygıtların cebe sığacağını ve birebir bireye ilişkin telefonlar, tabletler ve bilgisayarların üç apartmanlık bir araya kadar birbiriyle bağlantı kurmasını da sağlayacağını söylüyordu.
Bu aygıtın üretimi hiçbir vakit gerçekleşmedi ve McAfee bir kaç yıl ortasında ABD’de vergi kaçırma suçlamasıyla aranmaya başlandı.
Anti-virüs programı kurucusu ve yazılımcısı John McAfee, İspanya’da bir mahkeme vergi kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya olduğu ABD’ye iade edilmesini onayladıktan birkaç saat daha sonra Barcelona’daki hapishane hücresinde meyyit bulundu.
Bakanlık yazılı açıklamasında “her şeyin McAfee’nin intihar ettiğine işaret ettiğini” belirtti.
McAfee’nin şirketi birinci ticari anti-virüs yazılımını satışa çıkaran firmaydı. McAfee, bilişim dünyasında milyarlarca dolarlık bir sanayinin gelişmeninde de birinci adımı atan kişiydi.
Ekim 2020’de İspanya’da gözaltına alınan McAfee, danışmanlık çalışmalarından, yaptığı konuşmalardan, kripto para ünitelerinden ve hayatının kitap ve sinema olarak yayınlanması karşılığında aldığı telif ödemelerinden milyonlarca dolar kazanmasına karşın dört yıl boyunca vergi kaçırmakla suçlandı.
ABD Adalet Bakanlığı, McAfee’nin, gelirini paravan isimlerin banka hesaplarına yatırarak ve kripto para hesapları üzerinden süreç yaparak, vergi yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürüyor.
McAfee ayrıyeten, diğerlerinin üzerine kayıtlı bir yat ve bir gayrimenkul dahil mal varlıklarını saklamakla suçlandı.
Ancak McAfee hakkındaki argümanlar ve omurundaki alışılmadık ve birtakımı gizemli olaylar asla bunlarla sonlu değil.
BBC muhabiri Leo Kelion 2013 yılında çabucak hemen ABD makamları tarafınca vergi kaçakçılığı suçlamaları gündeme getirilmedilk evvel “Gerçek McAfee kim?” sorusuna karşılık aramış ve epey değişik cevaplar bulmuştu:
Gerçek John McAfee kim? Komşusunun başında bir kurşunla meyyit bulunmasından daha sonra kaçmaya başlayan bir kişi. Ancak bununla birlikte multi milyar dolarlık anti-virüs kesimini kuran kişi. Son olarak internette izinizi kaybettirebileceğinizi söyleyen kişi.
Teknoloji etraflarında bir efsane. Lakin birden fazla kişi McAfee’nin ismini 2012 yılında, kendisini yolsuzlukla suçlayan yetkililere tabir vermemek için Orta Amerika’daki konutundan tebdil-i kıyafetle -sararmış dişler, boyalı saçlarla- kaçtığında duydu.
BBC’nin sorularını yanıtlarken, komşusunun vefatıyla hiç bir ilgisi olmadığını söylemiş oldu ancak polis bu hususla ilgili olarak onun tabirini almak istiyor.
1987 yılında kurduğu McAfee Association isimli siber güvenlik firması, 1991 başında ortaya çıkan Michelangelo isimli bilgisayar virüsünün yarattığı paniğin akabinde büyük ün kazandı. Şirketteki paylarını 1994 yılında satarak milyoner olan McAfee’nin ömrü ise bu andan itibaren daima tuhaf olaylara sahne oldu.
2008 global ekonomik krizde servetinin büyük bir kısmını kaybeden McAfee, Belize’ye yerleşti ve orada kendine bir malikane inşa etti.
Fakat komşusunun öldürülmesinin akabinde polisin kendisini sorgulamak istemesi üzerine meskenine gelen polislerden kendini bahçesine gömerek saklanan McAfee, ondan sonrasında Guatemala’ya kaçtı.
Burada röportaj verdiği bir gazetecinin telefonunun pozisyon bildirimini kapatmayı unutması kararında, fotoğraf verisinden saklandığı yer ortaya çıkan McAfee, Guatemala polisi tarafınca yakalandı ve hudut dışı edilerek ABD’ye gönderildi.
ABD’ye döndüğünde genç “kadın arkadaşlarıyla” seksi pozlarını toplumsal medyada paylaşan McAfee artık NSA’nin (Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı) siber-izleme sistemlerini etkisiz hale getirmeyi planlıyordu.
Onunla pek fazlaca kere görüşen bir gazeteci McAfee’yi “yalan dolanda fazlaca başarılı bir manipülasyon üstadı” olarak tanımlamıştı.
Kendisi de bir defasında “Bana Silikon Vadisi’nin ele avuca gelmez çocuğu, paranoid şizofren diyenler oldu” diyecekti.
Lakin onun kendisi hakkındaki görüşü farklıydı. “Ben bir girişimciyim. Daima öyleydim. Meraklıyım ve sorun çözmekten zevk alıyorum.”
Bağımlı ve sürgün: Babası intihar etmişti
Boyalı sarı saçlı ve keçi sakallı iş insanı ABD’nin güney eyaletlerinin aksanıyla konuşmasına rağmen aslında yarı İngiliz. Annesi İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere’ye gönderilen bir Amerikan askeriyle tanışıp birlikte oluyor.
çabucak hemen çocuk yaştayken Virginia’ya taşınıyorlar ve burada sıkıntılı bir çocukluğu oluyor. Alkolik ve şiddet kullanan babası McAfee 15 yaşındayken kendisini vurarak intihar etti. İzleyen senelerda McAfee de alkole ve uyuşturucuya bağımlı hale geldi lakin bir daha de okulda oldukça başarılı oldu.
Ancak 1960 yılında Louisiana Devlet Üniversitesi, tezine yardım ettiği bir lisans öğrencisiyle cinsel alaka kurduğunun ortaya çıkması üzerine McAfee’nin doktora kaydını silince akademik ömrü da son buldu.
sonrasındasında bu öğrencisiyle evlendi ve maharetlerini en büyük teknoloji şirketlerinin kimilerine bir dizi programlama işi yapmaya yöneltti. Bunlar içinde NASA, General Electric, Siemens, Univac ve Xerox da vardı. Bir yandan da alkol ve uyuşturucu bağımlılığı devam ediyordu.
Olaylar, 1980’li senelerda karısı onu terk edip, son patronu Omex işine son verdiği ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden artık yardım almak zorunda kalmasıyla taraf değiştirdi.
Anti-virüs milyoneri
McAfee bütün sıkıntılarına karşın savunma şirketi Lockheed Martin’den iş almayı başardı ve burada bâtın bir biçimde sürdürülen ses tanıma programı üzerinde çalıştı.
Orada çalıştığı sırada, bulaştığı bilgisayarlara takılan bütün floppy disklere kendisini çoğaltarak kopyalayan alışılmadık bir kodla karşılaştı. İncelediğinde bildirinin “Zindana (dungeon) beğenilen geldiniz. Bu virüse dikkat” yazdığını gördü.
“Daha evvel hiçbir virüsten bahsedildiğini duymamıştım. Yalnızca ben değil teknoloji dünyasında kimse duymamıştı. Büyüledi beni” demişti.
Bilgisayarları virüsten temizlemenin yolunu buldu ve bu formülü internet ağının o devirdeki öncülleri içerisinde yaygınlaştırdı.
İşte bu iş ona kendi şirketini kurma ilhamını verdi: Bu sonrasındasındaki senelerda, o ayrıldıktan yıllar daha sonra, Intel’e yaklaşık 8 milyar dolara satılan McAfee Associates şirketiydi.
“Bu işin hayli büyüyeceğini biliyordum. İnsan tabiatının gereği her vakit internet korsanları olacaktı. Giderek de daha berbat virüsler gelecekti. Ben bu dalın öncülüğü olabilecek bir şeyi yapabildiğim kadar yaptım” demişti.
Lakin enteresandır iki kendisi hiçbir vakit şirketinin mamüllerini kullanmadığını da söylüyordu.
Pekala nasıl korunuyordu?
“Sürekli taarruz altındayım ancak kollayıcı yazılım kullanmıyorum. Kendimi daima IP adresimi (internet protokolü) değiştirerek, adımı hiçbir aygıta bağlamayarak ve virüs alma ihtimali olan sitelere girmeyerek koruyorum. örneğin porno siteleri” diye açıklıyordu.
“İkinci olarak bilgisayar güvenliğine hayli dikkat ediyorum. Biri bana ortasında link olan bir e posta gönderdiyse, o şahısla konuşup doğrulama imkanı bulana kadar açmıyorum. Tahminen tuhaf geliyordur size lakin diğerlerinin yazılımından epey kendi şekillerime güveniyorum.”
McAfee şirketini 1994 yılında sattıktan daha sonra yeni şirketler kurup satmaya devam etti. Bunlar içinde iletileşme sistemi, bir bilgisayar güvenlik duvarı ve planörle alçaktan uçuş yapılan bir çiftlik vardı.
daha sonra güneye gitti.
Belize’deki ormanlara yerleşti
2008 yılında artık elbette emekliliği düşünebileceği bir yaşında McAfee Belize’ye taşındı ve yeni bir bakteriye (sanal değil gerçek bakteri) deva üretmeyi hedeflediğini söylemiş oldu.
“Çoğunluğu algılama kavramını keşfettim. Bu, bakterilerin birbiriyle irtibat kurmasını sağlayan bir teknikti. 90’larda bakterilerin irtibat kurabildiğinden bihaberdik. Fakat artık karşımıza gelişkin bir irtibat sistemi çıkmıştı. Bunu incelemek ve yeni antibiyotikler bulup bulamayacağımı görmek istedik” demişti.
Getty Images
Bunun için çekildiği Belize ormanlarından geçen Rio Nueva mehri kıyılarında yetişen bitki topluluklarında birbirine kimyasal sinyaller gönderebilen ve bir hücuma koordineli bir biçimde karşılık verebilen bakteriler bulunuyordu.
Burada işler planlandığı üzere gitmedi.
Sıkıntıların birinci işaretleri, davetlisi olarak Belize’ye giden gazetecilerin, bu operasyona ne mana verebileceklerini bilemedikleri tarafında izlenimler yazmasıyla ortaya çıktı.
ondan sonrasında birlikte çalıştığı mikrobiyolog Allison Adonizio işi bırakarak projeyi tehlikeye attı.
Dr Adonizio ondan sonrasında bu husustaki soruları yanıtlamayacağını söylemiş oldu.
2012 yılının Nisan ayında Belize polisinin Çetelerle Çaba Ünitesi’nin araştırma üssüne baskın düzenlemesi ise dönüm noktası oldu.
McAfee, polislerin, tesiste yasa dışı uyarıcı husus metamfetamin yapıldığından kuşkulandıklarını, baskın sırasında köpeğini vurduklarını, pasaportuna ve konuttaki ruhsatlı silahına el koyduklarını ve kendisini de kısa bir süre gözaltında tuttuklarını anlattı.
Aslında her insanın burasının bir biyoteknoloji laboratuvarı olduğunu bildiğini zira esasen çalışanları oradaki köyden istihdam ettiklerini her insanın ne yapıldığını gördüğünü söylemiş oldu.
“Burası bir korsan cennetiydi. Çok büyük yolsuzluk vardı ve tehlikeliydi. Bunu biliyordum. pek fazlaca arkadaşım buraya yerleşmemem konusunda beni uyarmıştı. Ancak gereğince inançta olduğumu düşündüğüm bir adımdı. Maalesef yanılmışım” diye ekledi.
McAfee 2012’de BBC’ye Belize’de başına gelenlerin detaylarını anlatırken, iki hafta daha sonra tesisinin tekrar basıldığını, bir grup siyasetçilerin kendisinden kampanyalarına yüklü bağışlar yapmalarını istediğini bunu yapmadığında hususun düzgünce siyasallaştığını söylemiş, daha zekice davranıp bunlardan kaçınamadığı için pişman olduğunu söylemişti.
Baskın yapıldığı sırada McAfee Belize’de tanıştığı 16 yaşındaki bir eski seks personeli olan Amy Emshwiller ile ilişkideydi.
Amy Emshwiller, ondan sonrasında McAfee’nin başlangıçta kendisinin yaşını bilmediğini söylemişti. “Ona palavra söylemiş oldum. 18 yaşındayım dedim, o da tamam diye düşündü” demişti.
McAfee’nin uzun müddettir birlikte olduğu Amerikalı bayan arkadaşı onu terk etmişti. Bir gün kendisini silahla başından vuracak olan lakin ıskalayan Amy için “Çok problemli bir çocukluk hayatıştı. O gün fazlaca korkmuş bir çocuk gördüm ben” dedi.
Sonuçta ikinci baskından daha sonra McAfee ve Emshwiller, San Pedro’daki bir öteki konuta geçtiler ve biri açık ilgi sürdürmeye karar verdiler.
Orada onları ziyaret eden ve McAfee’nin ömrü üzerine bir kitapla ilgili çalışmayı kabul eden çizim sanatkarı ve karikatürist Chad Essley “Önce bu biçimde genç kızlar, muhafızlar ve silahlarla çevrili yaşlı adam stili bir hayatı olduğunu anlamamıştım. Bu kızların birçok ya eski seks emekçileriydi ya da fazlaca sıkıntı hayatlardan geliyorlardı. İçki içmem ve çarşıya inmem yasaktı. Alkol kokusuna dayanamıyordu. Kızların da uyuşturucu kullanımını istemiyordu” diye anlatıyor.
Öte yandan McAfee’nin bitişiğindeki villada yaşayan Orlandolu bir spor barı sahibi olan Gregory Faull yeni boşanmış ve Belize’deki tatil meskeninde yaşamaya karar vermişti. Komşusu McAfee’nin hayat üslubundan giderek daha fazla rahatsız oluyordu.
‘Savaş baltaları gömüldü’
8 Kasım 2012 gün mahallî gazeteler McAfee’nin polis teşkilatına 40 şok tabancası, kelepçeler ve coplar bağışladığını yazdı.
Belediye Lideri Daniel Guerrero bölgede kabahat işlenmesinin turizm dalını makûs etkilediğini söyleyerek teşekkür etmişti.
O gece mahallî televizyondaki haber bülteninde McAfee ile mahallî yetkililer içindeki uyuşmazlıkların giderildiği ve “savaş baltalarının gömüldüğü” haberi yer aldı.
Pazar sabahı ise komşu Gregory Faull, meskende çalışan kişi tarafınca kan gölü ortasında yerde yatarken bulundu. Polis yakında 9 milimetrelik bir mermi kovanı buldu. Faull’a ilişkin bir cep telefonu ve bilgisayarın bulunamadığını söylemiş olduler lakin meskene girmek için sıkıntı kullanıldığına dair bir emare de yoktu.
ReutersGregory Faull Belize’deki konutunda meyyit bulunmuştu.
Belize polisinin Çetelerle Gayret Ünitesi’nin lideri lokal bir gazeteye, soruşturma kapsamında McAfee ile de görüşmek istediklerini lakin meskenine gittiklerinde bulamadıklarını söylemiş oldu.
Sonraki gün Wired mecmuasındaki bir yazı bunun niçinini açıklıyordu.
McAfee mecmuanın muhabirine, polislerin yaklaştığını görür görmez başının üzerine bir karton kutu koyarak saklandığını söylemişti.
Konutunda çalışan biri ona komşunun öldürüldüğünü haber vermişti ve bu yüzden hayatının tehlikede olduğunu düşünmüştü.
“Tanrım hükümet sonunda benden kurtulmaya karar verdi diye düşündüm” diyordu.
Komşusunu kendisi sanarak ezkaza öldürmüş olabileceklerini sanmıştı lakin arkadaşları sonrasındasında onu yatıştırmış, bu biçimde düşünmesinin saçma olduğuna ikna etmişlerdi.
McAfee komşusu ile geçinemediğini kabul ediyor lakin, birbirlerinden nefret ettikleri ya da Emshwiller’in iki köpeğinin zehirli omletle öldürülmesinden onu sorumlu tuttuğu söylentilerini reddediyordu.
“Beş yıl boyunca onunla tahminen lakin 15 söz konuşmuşumdur” diyordu.
Fakat ABC Haber kanalı ondan sonrasında öldürülen komşu Faull’un bir ay evvel McAfee hakkında Belediye Lideri Guerrero’ya bir şikayet başvurusu yaptığını ortaya çıkardı.
Bu şikayet dilekçesinde Faull, McAfee’nin köpeklerinin bir turiste saldırdığını, müdafaa nazaranvlilerinin silahlarıyla etrafta dolaşarak herkesi korkuttuklarını, villaya günün her saatinde gelen taksiler ve öteki araçların huzur bırakmadığını söylüyordu.
McAfee bu şikayet dilekçesinden ABD’ye döndükten aylar daha sonra haberi olduğunda ısrar ediyor.
Saklanıp kaçma teşebbüsü
McAfee bu evrede yakalanıp cezaevine atılırsa “susturulacağı” dehşetiyle kaçmaya başladı.
Bunu yaparken de daima blog yazarak, sık sık mülakatlar vererek dünya medyasının gündemine girdi. Bunlarla kendisini ortadan kaldırmalarını imkansız hale getirmeye çalıştığını söylüyordu.
“Sefil bir satıcı kılığına girdim” diyordu.
“Bir kaç kirli giysi bulup bir kaç gün yıkanmayınca, saçımı da taramayınca tamam olmuştu. Beşerler benim fotoğrafımı her yerde görüyordu. Zira polis ve ordu bu fotoğrafları bir buçuk ay boyunca her yere asmıştı. Ondan farklı görünmeye çalışıyordum” diye anlatmıştı.
Belize Başbakanı Dean Barrow bahisle ilgili soruları yanıtlarken McAfee’nin resmen cinayet zanlısı olmadığını yalnızca tabiri alınmak istenen biri olduğunu söylemiş ve onu paranoyak olmakla suçlamıştı.
Kaçak olduğu müddet boyunca McAfee Emshwiller ile görüşmeyi sürdürdü.
Emshwiller çabucak sonrasında onunla bir arada yurt dışına kaçmadığı için pişman olduğunu söyleyecekti.
Bundan daha sonraki kıymetli gelişme ise 3 Aralık günü Vice mecmuasından bir fotoğrafçı ve bir muhabirin McAfee’nin kaçak yaşadığı hayatı belgelediğinin ortaya çıkması oldu.
Muhabirler Vice internet sitesine indirilen bir fotoğraftaki pozisyon belirleyici datanın silinmemesi yoluyla aslında bilmeden ve istemeden McAfee’nin Guatemala’ya geçtiğini ele vermiş oldular.
Bir kaç gün daha sonra McAfee yakalandı. Evvel Belize’ye gönderileceği söylendi lakin bir hafta daha sonra özgür bir Amerikalı olarak Miami’ye giden bir uçağa biniyordu.
Faull’un vefatı soruşturması devam etti lakin çözülemedi. Bu da McAfee’nin hep zan altında kalması manasına gelecekti. Lakin o bununla yaşayabileceğini söylemişti.
McAfee Silikon Vadisi’ne geri döndü ve insanı internette görünmez hale getirecek 100 dolarlık bir aygıt üzerinde çalıştığını ilan etti.
D-Central ismini verdiği bu aygıtların cebe sığacağını ve birebir bireye ilişkin telefonlar, tabletler ve bilgisayarların üç apartmanlık bir araya kadar birbiriyle bağlantı kurmasını da sağlayacağını söylüyordu.
Bu aygıtın üretimi hiçbir vakit gerçekleşmedi ve McAfee bir kaç yıl ortasında ABD’de vergi kaçırma suçlamasıyla aranmaya başlandı.