Kesinleşmiş Bir Mahkeme Kararı Nasıl Bozulur ?

B-Boy

Global Mod
Global Mod
\Kesinleşmiş Bir Mahkeme Kararı Nasıl Bozulur?\

Mahkemeler, bir hukuki uyuşmazlık sonucunda verilen kararlar ile toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Ancak her mahkeme kararı, mutlak doğruluk taşımayabilir. Bu sebeple, bir mahkeme kararı verildikten sonra da belirli şartlar altında bu kararın bozulması mümkün olabilmektedir. Özellikle “kesinleşmiş” bir mahkeme kararının nasıl bozulabileceği, hukuki süreçlerin doğru anlaşılabilmesi açısından önemlidir.

\Kesinleşmiş Mahkeme Kararı Nedir?\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararı, mahkemenin verdiği kararın, itiraz ve temyiz gibi başvuru yolları tükenerek sonlanmış, yani hukuken tartışma konusu olmaktan çıkmış bir karar olarak tanımlanabilir. Bu karar, yasal süreçleri tamamlamış ve artık uygulanabilir hale gelmiş demektir. Ancak, her kesinleşmiş kararın adil olduğuna veya doğru olduğuna inanmak mümkün olmayabilir. İşte bu noktada, kararın bozulması için bazı yasal yollar devreye girebilir.

\Kesinleşmiş Mahkeme Kararının Bozulması Mümkün Müdür?\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulması, belirli şartlar altında mümkündür. Türk Hukukunda, kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulması için bazı istisnai durumlar mevcuttur. Bu durumlar genellikle, kararın yanlışlıklar içerdiği, hukuka aykırı olduğu veya yeni bir delilin ortaya çıkması gibi gerekçelere dayalıdır. Ancak, bu tür durumlar çok sınırlıdır ve her zaman kabul edilmez.

\Kesinleşmiş Kararın Bozulması İçin Kullanılabilecek Hukuki Yollar\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulması için birkaç farklı yol mevcuttur. Bunlar, yasal düzenlemeler ve uygulamalar doğrultusunda, belirli şartlar altında mümkündür. Aşağıda, bu yolları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz:

1. Yargıtay Kararına Karşı Kanun Yolu (Temyiz)

Yargıtay’a başvuru, belirli bir aşamaya kadar mümkün olan bir durumdur. Ancak bir karar temyiz edilip de Yargıtay tarafından onanmışsa, bu karar kesinleşmiş sayılır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir durum vardır; Yargıtay’ın verdiği karar, yalnızca belirli hukuki hataları denetler. Kararın maddi hatalar içerdiği veya yeni delillerin ortaya çıktığı durumlar Yargıtay tarafından dikkate alınmaz.

2. İstinaf Başvurusu

İstinaf, bölge adliye mahkemesine başvurudur ve yerel mahkemenin kararına karşı yapılan bir başvurudur. İstinaf, bazı şartlar altında temyizden önce yapılabilir. Yargılamanın yeniden yapılmasını talep eden kişiler için bu yol geçerlidir. Ancak, yerel mahkemenin kararına karşı yapılan istinaf başvurusu sonrasında karar kesinleşmişse, istinaf başvurusu bir anlam ifade etmez.

3. Yeniden Yargılama Talebi (Kovuşturmanın Yeniden Başlatılması)

Türk Hukuku’nda, belirli şartlar altında kovuşturmanın yeniden başlatılması mümkündür. Bu, yalnızca ceza davalarına ilişkin bir yoldur. Yeniden yargılama talebi, yeni bir delilin ortaya çıkması ya da eski delillerin yanlışlık içerdiği durumlarda gündeme gelir. Ancak, bunun için de belirli yasal kriterlerin sağlanması gerekmektedir.

4. Hukuka Aykırılık Sebebiyle İptal Davası

Mahkemenin verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu iddia eden kişi, kararın iptali için bir dava açabilir. Bu davada, kararın hukuka aykırılığı somut bir şekilde kanıtlanmalıdır. Ancak, bu durum sadece idari yargı kararları için geçerli olup, cezai kararlar için bu yol genellikle uygulanmaz.

\Kesinleşmiş Mahkeme Kararının Bozulması İçin Hangi Şartlar Gereklidir?\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulabilmesi için, mahkeme kararının üzerine bazı yasal ve objektif şartların sağlanması gereklidir. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Yeni Delil Ortaya Çıkması

Bir mahkeme kararının bozulabilmesi için yeni bir delilin ortaya çıkması gereklidir. Eğer, mahkeme kararını etkileyebilecek bir yeni delil bulunmuşsa ve bu delil, kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteyse, bu delil bir bozma sebebi olabilir. Ancak, bu delilin gerçek anlamda “yeni” bir delil olması gerekmektedir.

2. Mahkemenin Usule Aykırı Hareket Etmesi

Mahkemenin karar verirken hukuki usullere aykırı hareket etmesi de bir bozulma sebebi olabilir. Örneğin, davanın hukuki dayanağını oluşturacak belgelerin incelenmeden karar verilmesi ya da taraflardan birinin savunma hakkının ihlal edilmesi, mahkeme kararının bozulmasına yol açabilir.

3. Hukuki Hata Yapılması

Mahkeme, karar verirken yanlış bir hukuki yorumda bulunmuşsa, bu da kararın bozulmasına neden olabilir. Bu durumda, kararın içeriğinde hukuki yanlışlıklar varsa, kararın bozulması için başvuru yapılabilir. Ancak bu tür başvurular, hukuki hata içeren somut bir durum ortaya konarak yapılmalıdır.

4. Kararın Aykırılık Taşımaması Durumu

Bir karar, tüm yasal prosedürler izlendiği ve taraflar tüm savunmalarını sunduğu halde, bazı noktalarda adil olmayan bir durumu yansıtıyorsa, karar bozulabilir. Bu durum, mahkemede adaletin sağlanmamasıyla ilişkilidir ve yalnızca belirli şartlar altında geçerlidir.

\Kesinleşmiş Kararın Bozulması İçin Ne Zaman Başvurulmalıdır?\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulması için başvurulacak süreler, Türk Hukuku’na göre oldukça kısa ve sıkıdır. Genellikle bu başvurular, kararın kesinleşmesinden sonraki birkaç hafta içerisinde yapılmalıdır. Yasal süreler geçtikten sonra, bozulma başvurusu genellikle kabul edilmez. Bu sebeple, mahkeme kararının bozulması için başvurulacak süreyi kaçırmamak oldukça önemlidir.

\Sonuç\

Kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulması, Türk Hukuku’nda belirli bir takım şartlara bağlıdır ve her durumda mümkün olmayabilir. Ancak, bir mahkeme kararının hatalı olduğu düşünülüyorsa, belirli hukuki yollarla bu kararın bozulması için başvuru yapılabilir. Yeniden yargılama, yeni delillerin ortaya çıkması, hukuki hatalar ve usul ihlalleri gibi nedenlerle kesinleşmiş kararlar bozulabilir. Bu başvuruların yapılabilmesi için yasal süreçler ve süreler konusunda dikkatli olunması gerekmektedir.
 
Üst