Okan Buruk’a fazlaca sert sözler! “Kötü bir Terim taklidi” Spor Toto Üstün Lig’in 10. haftasında Kayserispor’a konuk olan Galatasaray alandan 2-1 yenik ayrıldı. Konut sahibi Kayserispor birinci yarıyı 2-0 önde tamamladı. Barış Alper Yılmaz’ın golü Galatasaray için teselliden öteye gidemedi.
Spor medyasında Galatasaray’ın yenilgisinin akabinde yapılan kimi yorumlar şu biçimde:
MEHMET DEMİRKOL: SKOR 2-1 LAKİN OYUN DAHA KÖTÜ
İki golde de vahim savunma yanılgılarının bu duruma eşlik ettiğini söylemek lazım. Açık söylemek gerekirse devre ortası değişiklikleri de bunda büyük bir değişiklik yapmadı. Kayserili ouncuların yorgunluktan da kaynaklanan konsantrasyon kaybı ve 5 oyuncuyu değiştirme daha sonrası iş biraz değişti. Oyun planına sadakat törpülendi. Olağan giren oyuncuların düzgünce risk alan rakiplerine gol atma yarışına girmeleri de bunda rol oynadı. Lakin Galatasaray’In akın yoğunluğu bir daha istenen düzeyde değildi. Okan Buruk’un unutmak isteyeceği bir maç oldu. Skor 2-1 ancak oyun bundan epey gerideydi. (Fanatik)
DENİZ ÇOBAN: ICARDI’NIN ŞUTUNDA PENALTI OLMALIYDI
Geçmiş mesleği fazlaca parlak olmayan ve bu dönem birinci sefer dört büyük grubun maçına VAR olarak atanan Erkan Engin, bu maç için bence riskli bir atamaydı. MHK gereksiz bir risk aldı. Maçın çabucak hemen 25. saniyesinde bana göre net bir penaltı atlandı. Icardi’nin şutunda Hosseini’nin koluna gelen topta hakem devam dedi. Durumda Kayserili oyuncu kollarını sakınmaya çalışıyor üzere görünse de sağ kolunu açarak topun geçmesini önlüyor. Avuç içiyle kaleye giden topun önüne kolunu bariyer olarak koyuyor. Burada karar Galatasaray lehine penaltı olmalıydı ve Kayserili oyuncuya sarı kart gösterilmeliydi. Buradaki ana sorun ise VAR’da bulunan Erkan Engin’in bu konumdan şüphelenmemesiydi. Durum VAR’da denetim dahi edilmedi. 10. dakikada Kayserililerin penaltı beklediği konumda Muslera’nın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Devam doğruydu. 22’de Gavranovic’in golündilk evvel faul tartışmaları vardı. Kritik bir karardı fakat ben hakemin gerçek karar verdiğini düşünüyorum. Kayserili oyuncu topa uzanıyor ve rakibi Boey’dilk evvel topla oynuyor. Atılımda geciken Boey de rakibine vuruyor. Kayserili oyuncunun rakibine faulü gerektirecek bir atağı bence yoktu, gol sonucu doğruydu. 55’te Galatasaray’ın VAR marifetiyle iptal edilen golünde hakemler yanılmadılar. Kurala bakılırsa top: “Ele/kola temas ettikten daha sonra kaleye girerse, gol geçerli olmaz.” ötürüsıyla iptal sonucu doğruydu. (Fanatik)
ERMAN TOROĞLU: BU MÜSAADESİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Galatasaray bir hafta bay geçti ve Okan Buruk futbolculara müsaade verdi. Senin takımın bu sene birbirini yeni tanıyor. Fizik olarak da hazır değil, bu müsaadesi anlamak mümkün değil. Bu ortada Galatasaray’ın mümkün olduğu kadar maç yapması lazım ki birbirini tanısınlar. Gerçekten kasvetini Kayserispor’a karşı da gösterdiler. Oyun kurallarını değiştiriyorlar ancak yorum olarak anlamak mümkün değil. Bir defansın kolu kapalıysa penaltı vermiyorsun doğru, niye bedene yapışık. Hücumcunun koluna çarparsa kolu yapışık da olsa iptal ediyorsun. Mantık olarak anlamak mümkün değil. ‘Bir mecnun bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz’ ya onun üzere bir şey. (Sabah)
AHMET ÇAKAR: MAÇTAKİ İKİ KRİTİK KARAR DA DOĞRU
Sonuçta Galatasaray kaybetti ancak asıl kıymetlisi, Okan Buruk artık önemli ciddi tartışılmaya başlanacak. Tartışanlar da haklıdırlar. Kağıt üzerinde bu biçimde oyuncuları olan bir kadro bu biçimde makûs oynayamaz, bu biçimde berbat uğraş edemez ve bu sonuçları alamaz. Hakem Arda Kardeşler’in bence iki tane kritik sonucu var. Birincisi G.Saray’ın yediği birinci goldilk evvel Sacha Boey’e faul yapılıp yapılmadığı. Bence ayaklar çarpışıyor, karar gerçek. G.Saray’ın sayılmayan golünde de VAR hakemi haklı. Çünkü FIFA kuralına bakılırsa bir gol istemeden de olsa çarpma da olsa el ya da kolla atılmamalı. Sayılmayan golde top Barış Alper’in koluna çarpıp kaleye giriyor, iptal sonucu yanlışsız.(Sabah)
SERDAR ALİ ÇELİKLER: MAKÛS BİR FATİH TERİM TAKLİDİ
Okan Buruk hala G.Saray’a gelmedi. Twitter’a ya da idareye göre takım yapıyor. Şampiyon Hoca olduğunun farkına varamadı. Toreira – Oliviera ve Mertens diyordum baktım ki Abdülkerim de Kazımcan da daima her temasta yere atıyorlar kendilerini. bu biçimde ya fizik gücü son derece geride ya da Okan Buruk, Fatih Terim periyodundaki üzere “Hakeme itiraz ve kendini yere bırakıp faul alma çalışmaları” mı yaptırıyor. Türkiye Ligi sıkıntı bir lig. Kalitesiz fakat sıkıntı. İsimler değil fizikî yeterliliği olan istekli futbolcularla oynanabilir lakin. Bunu de en uygun Okan Buruk bilir. Lakin bunun gereğini sağlayamıyor. Oyun hariç her şeyi konuşuyor. Makus bir Fatih Terim taklidinden diğer bir şeye benzemiyor. Aslında Okan Buruk’un kendine tek bir soru sorması lazım: Bu benim istediğim takım mu Erden Timur’la Dursun Özbek’in istediği takım mu yoksa twitter’ın istediği takım mu? Karar veremediği; kendi olamadığı sürece iki ileri bir geri olur. (Habertürk)
LEVENT TÜZEMEN: BURAM BURAM EYYAM KOKUYOR
Deneyim sert bir öğretmendir. Evvel imtihan yapar daha sonra ders verir.. Bu deneyim yere ceket atmakla kazanılmıyor. Akılla oluyor. Okan Buruk ve grubu Kayserispor maçına kadar önemli bir imtihandan geçtiler. Galatasaray güç kazansa bile kadro olarak uyumlu, dikkatli, çalışkan, mücadeleci ve coşkuluydu. 17 puan toplayan Galatasaray’ın bir takım istikrarı, oyun hafızası ve oyuncuların oynama alışkanlığı vardı. aSpor’daki 90’a programında, Kayserispor deplasmanının rotasyon açık olmadığını konusunda Okan Buruk’u uyarmıştım. Okan Hoca ne yaptı? İleride bir yabancı oynatmak ismine Kerem’i oynatmayıp Kazımcan’a solbekte nazaranv verdi ve önüne de fizik gücü sallanan Mertens’i monte etti. Kayserispor maçındaki takım burum buram “Eyyam” kokuyordu. Zira Mata idmanlarda güzeldi. Mertens aman küsmesin diye birinci onbirde yer buldu. (Fotomaç)
SERKAN AKCAN: G.SARAY’IN SANTRFORU OLMAK ZOR
Icardi o kadar az topla buluştu ki, bundan evvelki Adana Demirspor maçındaki Gomis’in rolüne büründü. Okan Buruk’un senaryosunda Galatasaray’ın santrforu olmak güç. 10 futbolcu kendi içinde bir ekip, santrfor o grubun haricinde kalan yabancı. Yani en önde Icardi olmuş, Gomis olmuş fark etmiyor. O gün santrfor kim başlıyorsa oyuna küsüyor, küstürülüyor. Dakika 80 olduğunda Icardi yalnızca 14 kere topla buluşabilmişti. 1 Ekim’den bu yana Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir, Sivasspor 4 maça çıkarken bu hafta sonu 5. maçlarını oynayacaklar. halbuki Galatasaray bu süreçte ikinci maçını dün gece oynadı. bol ölçüde taktik egzersiz yapma fırsatına karşın Kayserispor karşısında bu kadar acemice durum kusurları yapmak göze batıyor. Herbiçimde kaliteli ve meslekli futbolcuların tartıda olduğu bu takım daha kötüsünü istese de oynayamaz. Okun Buruk’un hemen bu dağınıklığa tahlil bulması gerekiyor. (Fanatik)
BÜLENT TİMURLENK: NELSSON DIŞINDA KİMSE YOKTU
Galatasaray’da dün Nelsson haricinde futbolcu olduğunu hatırlayan yoktu alanda. Ne ikili gayret kazandılar ne de yanlışsız pas üçgeni kurdular. Rakibin kaybettikleri her topta süratli hücumlarla Muslera’nın kalesine gideceğini bilmiyormuşçasına dikine uzun riskli toplarla Çağdaş Atan’ın ekibine davetiye çıkardılar. İki beki Onur ve Carole ile kanatları epey rahat savunan Kayserispor dinamizm ile bitirdiği birinci yarının akabinde bir daha temposunu son kısma taşıyamadı lakin bu maça kadar yalnızca 9 gol atmış Galatasaray’ın 0-2’den dönebileceğini düşünen yoktu galiba. Teknik direktör Okan Buruk “elimde varlıklı takım var” derken futbol fikirlerinin fakirliğine rakibi Çağdaş Atan faturayı kesti. Bir bay haftayla bu kadar geriye gidiyorsa takımı, Dünya Kupası içinde Florya’nın yolunu bile bulamaz bu futbolcular. Bakalım üçer üçer verdiği müsaadeleri bu hafta iptal edecek kadar “kötü adam” olabilecek mi? “İyi” adamlığın bedelini ödedi çünkü bu karşılaşmada. (Sabah)
GÜNTEKİN ONAY: “PRES YOK, DİNAMİZM YOK…”
Futbolda dinamizm ve tempo günümüzde yeteneğin bile önünde. İcardi, Mertens ve Juan Mata fizikî olarak hayli geride. Yapılan değişiklerin akabinde Galatasaray’ın baskı kurmasının sebebi yalnızca artan gücü. Kayserispor maç 2-0 iken Gavranovic, Mensah ve Emrah Başsan ile net fırsatları değerlendirebilmiş olsa daha da farklı bir skor çıkabilirdi. Birinci 11’de 3 Türk futbolcu oynatma kuralı ve yaşı ilerlemiş Mertens ile Mata’nın fizikî durumları, görünen o ki Okan Buruk’u zorlayacak. Bu kadro 16 Eylül’den beri son 1 ayda yalnızca Adana Demirspor’a karşı oynayarak gitti Kayseri’ye ve fizikî olarak düzgün durumda değil. Yeterli çalışan ve tertibi üst düzey bir Galatasaray katiyen alanda yoktu. Durum yok, pres yok, dinamizm yok, atak devamlılığı yok. Savunma güvenliği yok, alan daraltma yok. O kadar aksilikler ile dolu bir Galatasaray’ın hemen toparlanmaya gereksinimi var. (Hürriyet)
Spor medyasında Galatasaray’ın yenilgisinin akabinde yapılan kimi yorumlar şu biçimde:
MEHMET DEMİRKOL: SKOR 2-1 LAKİN OYUN DAHA KÖTÜ
İki golde de vahim savunma yanılgılarının bu duruma eşlik ettiğini söylemek lazım. Açık söylemek gerekirse devre ortası değişiklikleri de bunda büyük bir değişiklik yapmadı. Kayserili ouncuların yorgunluktan da kaynaklanan konsantrasyon kaybı ve 5 oyuncuyu değiştirme daha sonrası iş biraz değişti. Oyun planına sadakat törpülendi. Olağan giren oyuncuların düzgünce risk alan rakiplerine gol atma yarışına girmeleri de bunda rol oynadı. Lakin Galatasaray’In akın yoğunluğu bir daha istenen düzeyde değildi. Okan Buruk’un unutmak isteyeceği bir maç oldu. Skor 2-1 ancak oyun bundan epey gerideydi. (Fanatik)
DENİZ ÇOBAN: ICARDI’NIN ŞUTUNDA PENALTI OLMALIYDI
Geçmiş mesleği fazlaca parlak olmayan ve bu dönem birinci sefer dört büyük grubun maçına VAR olarak atanan Erkan Engin, bu maç için bence riskli bir atamaydı. MHK gereksiz bir risk aldı. Maçın çabucak hemen 25. saniyesinde bana göre net bir penaltı atlandı. Icardi’nin şutunda Hosseini’nin koluna gelen topta hakem devam dedi. Durumda Kayserili oyuncu kollarını sakınmaya çalışıyor üzere görünse de sağ kolunu açarak topun geçmesini önlüyor. Avuç içiyle kaleye giden topun önüne kolunu bariyer olarak koyuyor. Burada karar Galatasaray lehine penaltı olmalıydı ve Kayserili oyuncuya sarı kart gösterilmeliydi. Buradaki ana sorun ise VAR’da bulunan Erkan Engin’in bu konumdan şüphelenmemesiydi. Durum VAR’da denetim dahi edilmedi. 10. dakikada Kayserililerin penaltı beklediği konumda Muslera’nın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Devam doğruydu. 22’de Gavranovic’in golündilk evvel faul tartışmaları vardı. Kritik bir karardı fakat ben hakemin gerçek karar verdiğini düşünüyorum. Kayserili oyuncu topa uzanıyor ve rakibi Boey’dilk evvel topla oynuyor. Atılımda geciken Boey de rakibine vuruyor. Kayserili oyuncunun rakibine faulü gerektirecek bir atağı bence yoktu, gol sonucu doğruydu. 55’te Galatasaray’ın VAR marifetiyle iptal edilen golünde hakemler yanılmadılar. Kurala bakılırsa top: “Ele/kola temas ettikten daha sonra kaleye girerse, gol geçerli olmaz.” ötürüsıyla iptal sonucu doğruydu. (Fanatik)
ERMAN TOROĞLU: BU MÜSAADESİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Galatasaray bir hafta bay geçti ve Okan Buruk futbolculara müsaade verdi. Senin takımın bu sene birbirini yeni tanıyor. Fizik olarak da hazır değil, bu müsaadesi anlamak mümkün değil. Bu ortada Galatasaray’ın mümkün olduğu kadar maç yapması lazım ki birbirini tanısınlar. Gerçekten kasvetini Kayserispor’a karşı da gösterdiler. Oyun kurallarını değiştiriyorlar ancak yorum olarak anlamak mümkün değil. Bir defansın kolu kapalıysa penaltı vermiyorsun doğru, niye bedene yapışık. Hücumcunun koluna çarparsa kolu yapışık da olsa iptal ediyorsun. Mantık olarak anlamak mümkün değil. ‘Bir mecnun bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz’ ya onun üzere bir şey. (Sabah)
AHMET ÇAKAR: MAÇTAKİ İKİ KRİTİK KARAR DA DOĞRU
Sonuçta Galatasaray kaybetti ancak asıl kıymetlisi, Okan Buruk artık önemli ciddi tartışılmaya başlanacak. Tartışanlar da haklıdırlar. Kağıt üzerinde bu biçimde oyuncuları olan bir kadro bu biçimde makûs oynayamaz, bu biçimde berbat uğraş edemez ve bu sonuçları alamaz. Hakem Arda Kardeşler’in bence iki tane kritik sonucu var. Birincisi G.Saray’ın yediği birinci goldilk evvel Sacha Boey’e faul yapılıp yapılmadığı. Bence ayaklar çarpışıyor, karar gerçek. G.Saray’ın sayılmayan golünde de VAR hakemi haklı. Çünkü FIFA kuralına bakılırsa bir gol istemeden de olsa çarpma da olsa el ya da kolla atılmamalı. Sayılmayan golde top Barış Alper’in koluna çarpıp kaleye giriyor, iptal sonucu yanlışsız.(Sabah)
SERDAR ALİ ÇELİKLER: MAKÛS BİR FATİH TERİM TAKLİDİ
Okan Buruk hala G.Saray’a gelmedi. Twitter’a ya da idareye göre takım yapıyor. Şampiyon Hoca olduğunun farkına varamadı. Toreira – Oliviera ve Mertens diyordum baktım ki Abdülkerim de Kazımcan da daima her temasta yere atıyorlar kendilerini. bu biçimde ya fizik gücü son derece geride ya da Okan Buruk, Fatih Terim periyodundaki üzere “Hakeme itiraz ve kendini yere bırakıp faul alma çalışmaları” mı yaptırıyor. Türkiye Ligi sıkıntı bir lig. Kalitesiz fakat sıkıntı. İsimler değil fizikî yeterliliği olan istekli futbolcularla oynanabilir lakin. Bunu de en uygun Okan Buruk bilir. Lakin bunun gereğini sağlayamıyor. Oyun hariç her şeyi konuşuyor. Makus bir Fatih Terim taklidinden diğer bir şeye benzemiyor. Aslında Okan Buruk’un kendine tek bir soru sorması lazım: Bu benim istediğim takım mu Erden Timur’la Dursun Özbek’in istediği takım mu yoksa twitter’ın istediği takım mu? Karar veremediği; kendi olamadığı sürece iki ileri bir geri olur. (Habertürk)
LEVENT TÜZEMEN: BURAM BURAM EYYAM KOKUYOR
Deneyim sert bir öğretmendir. Evvel imtihan yapar daha sonra ders verir.. Bu deneyim yere ceket atmakla kazanılmıyor. Akılla oluyor. Okan Buruk ve grubu Kayserispor maçına kadar önemli bir imtihandan geçtiler. Galatasaray güç kazansa bile kadro olarak uyumlu, dikkatli, çalışkan, mücadeleci ve coşkuluydu. 17 puan toplayan Galatasaray’ın bir takım istikrarı, oyun hafızası ve oyuncuların oynama alışkanlığı vardı. aSpor’daki 90’a programında, Kayserispor deplasmanının rotasyon açık olmadığını konusunda Okan Buruk’u uyarmıştım. Okan Hoca ne yaptı? İleride bir yabancı oynatmak ismine Kerem’i oynatmayıp Kazımcan’a solbekte nazaranv verdi ve önüne de fizik gücü sallanan Mertens’i monte etti. Kayserispor maçındaki takım burum buram “Eyyam” kokuyordu. Zira Mata idmanlarda güzeldi. Mertens aman küsmesin diye birinci onbirde yer buldu. (Fotomaç)
SERKAN AKCAN: G.SARAY’IN SANTRFORU OLMAK ZOR
Icardi o kadar az topla buluştu ki, bundan evvelki Adana Demirspor maçındaki Gomis’in rolüne büründü. Okan Buruk’un senaryosunda Galatasaray’ın santrforu olmak güç. 10 futbolcu kendi içinde bir ekip, santrfor o grubun haricinde kalan yabancı. Yani en önde Icardi olmuş, Gomis olmuş fark etmiyor. O gün santrfor kim başlıyorsa oyuna küsüyor, küstürülüyor. Dakika 80 olduğunda Icardi yalnızca 14 kere topla buluşabilmişti. 1 Ekim’den bu yana Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir, Sivasspor 4 maça çıkarken bu hafta sonu 5. maçlarını oynayacaklar. halbuki Galatasaray bu süreçte ikinci maçını dün gece oynadı. bol ölçüde taktik egzersiz yapma fırsatına karşın Kayserispor karşısında bu kadar acemice durum kusurları yapmak göze batıyor. Herbiçimde kaliteli ve meslekli futbolcuların tartıda olduğu bu takım daha kötüsünü istese de oynayamaz. Okun Buruk’un hemen bu dağınıklığa tahlil bulması gerekiyor. (Fanatik)
BÜLENT TİMURLENK: NELSSON DIŞINDA KİMSE YOKTU
Galatasaray’da dün Nelsson haricinde futbolcu olduğunu hatırlayan yoktu alanda. Ne ikili gayret kazandılar ne de yanlışsız pas üçgeni kurdular. Rakibin kaybettikleri her topta süratli hücumlarla Muslera’nın kalesine gideceğini bilmiyormuşçasına dikine uzun riskli toplarla Çağdaş Atan’ın ekibine davetiye çıkardılar. İki beki Onur ve Carole ile kanatları epey rahat savunan Kayserispor dinamizm ile bitirdiği birinci yarının akabinde bir daha temposunu son kısma taşıyamadı lakin bu maça kadar yalnızca 9 gol atmış Galatasaray’ın 0-2’den dönebileceğini düşünen yoktu galiba. Teknik direktör Okan Buruk “elimde varlıklı takım var” derken futbol fikirlerinin fakirliğine rakibi Çağdaş Atan faturayı kesti. Bir bay haftayla bu kadar geriye gidiyorsa takımı, Dünya Kupası içinde Florya’nın yolunu bile bulamaz bu futbolcular. Bakalım üçer üçer verdiği müsaadeleri bu hafta iptal edecek kadar “kötü adam” olabilecek mi? “İyi” adamlığın bedelini ödedi çünkü bu karşılaşmada. (Sabah)
GÜNTEKİN ONAY: “PRES YOK, DİNAMİZM YOK…”
Futbolda dinamizm ve tempo günümüzde yeteneğin bile önünde. İcardi, Mertens ve Juan Mata fizikî olarak hayli geride. Yapılan değişiklerin akabinde Galatasaray’ın baskı kurmasının sebebi yalnızca artan gücü. Kayserispor maç 2-0 iken Gavranovic, Mensah ve Emrah Başsan ile net fırsatları değerlendirebilmiş olsa daha da farklı bir skor çıkabilirdi. Birinci 11’de 3 Türk futbolcu oynatma kuralı ve yaşı ilerlemiş Mertens ile Mata’nın fizikî durumları, görünen o ki Okan Buruk’u zorlayacak. Bu kadro 16 Eylül’den beri son 1 ayda yalnızca Adana Demirspor’a karşı oynayarak gitti Kayseri’ye ve fizikî olarak düzgün durumda değil. Yeterli çalışan ve tertibi üst düzey bir Galatasaray katiyen alanda yoktu. Durum yok, pres yok, dinamizm yok, atak devamlılığı yok. Savunma güvenliği yok, alan daraltma yok. O kadar aksilikler ile dolu bir Galatasaray’ın hemen toparlanmaya gereksinimi var. (Hürriyet)