Samet Aybaba’dan Balotelli sözleri! Muhteşem Lig’de son olarak Adana Demirspor’u çalıştıran teknik direktör Samet Aybaba, Skorer’den Nergis Aşkın’a özel açıklamalarda bulundu. Aybaba, Balotelli krizinden Sergen Yalçın’a Stefan Kuntz’tan Şenol Güneş’e kadar biroldukca hususta çarpıcı tabirler kullandı.
İşte ayrıntılar…
HARİKA LİG DEĞERLENDİRMESİ
“Biliyorsunuz 7-8 hafta lig sallanır aslına bakarsan. Herkes, herkesi yenebilir. Yeni kurulan kadrolar var, devam eden gruplar var. Hocalarıyla istikrarlı devam eden gruplar var. Yeni hocalarıyla bir şeyler yapmaya çalışan ekipler var. Beşiktaş oyuncu kalitesi olarak biraz daha üst çıktı. Trabzonspor tıpkı biçimde. Galatasaray gençleşmiş takımıyla bence hayli güzel uğraş içine girdi. Ben daima destekliyorum. Onları da fazlaca beğeniyorum. Fenerbahçe yeni hocayla, yeni sistemle bu şeyi yeterli atlattı diye düşünüyorum. Kolay değildir sistemleri muhakkak bir hale getirmek, hocanın bu sistem üstündeki tesirini oyuncuya anlatabilmesi, kabul ettirebilmesi, oynatabilmesi kolay şeyler değildir. Üstte baya çekişmeli bir küme olacak diye düşünüyorum.”
‘ADANA DEMİRSPOR ÖYKÜSÜ ÜZERE BİR KISSA YOK’
“Adana memleketim, Adana Demirspor bizim memleketin ekibi. Tahminen dünyada örneği olmayan bir lige çıkış öyküsü var. 11 maçta 10 maç kazanacaksınız. Rakibinizin bir tanesi 14 puan önde, bir tanesi 10 puan önde, artı ikili averajda önde. 15-11 diye düşünelim biz. Siz bütün maçları kazanacaksınız, onlar ortada kaybedecek. Onları yeneceksiniz ve şampiyon olacaksınız. İnanılmaz bir kıssası var. Nitekim de futbolda, dünyada da bir örneği yok. Baktım ben çeşitli ekiplerin öykülerine Adana Demirspor öyküsü üzere bir öykü yok.”
‘BEKLENTİLER DEĞİŞİYOR’
“Süper Lig’e çıktıktan daha sonra istekler, fikirler değişiyor, yönetimsel manada değişiyor. Beklentiler, oyuncu grubuyla ilgili bir ekip şeyler değişiyor. Oyuncu takımında değişim olunca biz oraya hayli düzgün bir takım oluşturduk. Biz o kadronun büyük bir kısmını birlikte kurduk. Çok yetenekli, fazlaca âlâ oyuncular var. Adana Demirspor da bu ligin sürpriz gruplarından biri olabilir yani. Onu da söyleyeyim artık. Çok düzgün bir takım var. İçinde kimi beklentiler dediğim üzere değişik olunca oyuncu kaprisleri ortaya çıkıyor. Öbür farklı yönetimsel manada; ona bakışlar, size bakışlar, ekibe bakışlar farklı istikamete gidiyor. bu biçimde olunca da biz kısa müddette bir ayrılık yaşamak zorunda kaldık oradan.”
BALOTELLI AÇIKLAMASI
“Bunu biraz tartıştık tabi ortamızda. Onun alışkanlıklarından dolayı diyelim. Hayata bakışı, yaşadığı ortam, büyüme formu diyelim orada biraz dertli bir müddetç hayatış. O futbola yansımış, çeşitli teknik adamlarla yaşadığı meseleler var. Sonuçta İtalya 2. Lig kadrosundan aldık biz onu. Söylenildiği üzere dünya yıldızı durumunda almadık. Artık bu biçimde olunca öteki bir yere kendisini pozisyonlandırmaya çalışıyor ancak o denli değil. Emek vererek, çalışarak, işini yeterli yaparak oraya gelmesi lazım.”
‘BALOTELLI İLE ARAMDA HİÇBİR SORUN OLMADI’
“Ben kendisiyle konuştuğumda ona Robinho meselai vermiştim. Sivas’ı çalıştırırken Robinho geldi bize; bir maçta 42 dakika ısındı Robinho. Yeni gelmişti daha, tam hazır değildi. İkinci yarı onu ısınmaya gönderdim, 42 dakika ısındı. daha sonrasında 88’de ya da 89’da oyuna girdi. 2-1 yendik o maçta. Soyunma odasında maçın hatıra fotoğrafı var, en epey sevinen Robinho’ydu. Dünya yıldızı bu biçimde oluyor, karakter fazlaca kıymetli. Balotelli’yle aramda şahsi hiç bir sıkıntım olmadı. Diğer birinin ben oyun karakterini eleştiririm, şahsi karakteriyle ilgili yahut oyuncunun şahsi kaprisleriyle ilgili hiç bir şey yapmam. Bu benim işimle ilgili aslına bakarsan, ben ondan en âlâ performansı nasıl alırımı düşünürüm.”
HARİKA LİG’DEKİ TEKNİK YÖNETİCİ DEĞİŞİKLİKLERİ
“Ama çabucak diğer bir yere gidiyor. Teknik yönetici demek ki yapabiliyor ve öteki ekibe gidebiliyor. Kolay bir biçimde diğer kadroya gidiyor. Kulüplerin yapılanmasında hayli değişiklik lazım. Siz bir kulübün; nasıl bir takım oluşturacak, maksadı ne, bütçesi ne bu planlamayı yapmadan ve bu takımın oluşumuna teknik yöneticinin katkısı ne olabilir; genç takım mu kuruyorsunuz, deneyimli oyunculardan bir takım mu kuruyorsunuz, gayeye yönelik süratli oynayan bir grup mı oluşturmaya çalışıyorsunuz yahut hayır biz bu sene kümede kalalım, burada kalalım, yönetim edelimi hiç konuşmadan, hiç bunları yapmadan, oradan birinin tavsiyesiyle o antrenör, üstten birinin tavsiyesiyle bu antrenör, dışarıdan birinin tavsiyesiyle şu antrenör olunca doğal süreç yani bu. Sizin planlamaya çalıştığınız şeye büsbütün dışarıdan bir antrenör soktuğunuzda orada muvaffakiyet olamaz. Siz evvel neyi hedefliyorsunuz, ne planlıyorsunuz, bütçeniz ne, nasıl tip bir antrenörle, nasıl bir futbol karakteriyle bütün bunları yapacak arkadaşlarımız var. Bunları oturur planlarız. Onlar da bu sürecin kurbanı oluyor. Gittiği yerde fazlaca kalmak istiyorlar, 3+1 yıllık sözleşmeler yapıyorlar biliyorsunuz. 4 yıllık mukavele 8’inci haftada da bitiyor. Ne kadar çarpık bir sistem, tertip. bu biçimde olduğu vakit futbol ziyan görüyor. Antrenör arkadaşlarımızın hepsi çalışıp, başarılı olup, bir şeyler kazanmak istiyor. her insanın ailesi var biliyorsunuz. bu biçimde siz insanları bu kadar kolay, hiç tesirli olamayacağı bir sistem içine sokarsanız antrenörler değişir yani. Kulübün sistemi yok, planı yok bütçesi yok, gayesi yok. daha sonrasında bu biçimde bir kısır döngü oluyor.”
‘BENCE ERKEN AYRILIK’
“Kovuldu denmesini hiç sevmiyorum, kovuldu sözünü söyleyenler bir maça çıksınlar da nazaranlim bakalım. Teknik yöneticilik hiç kolay iş değil. Şenol Hoca’nın performansı düştü lakin niçin düştü hiç bunu irdelemedi ülke. Ne oldu orada, oyuncu kümesiyle eza mı oldu, oyuncu kümesini etkileyen birisi mi oldu bu irdelenmedi. Ben Şenol Güneş’i aradım “geçmiş olsun hocam” dedim. bu biçimde şeyler oluyor futbolda, o da “teşekkür ederim” dedi. Bence erken ayrılık zira bir turnuva var ve o turnuvanın bitmesi lazım. Bana bakılırsa bitmesi lazım, kim olursa olsun. Bu demin söylemediğimiz şeyleri irdelemediğimiz, Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu bahisle ilgili kimselerle bir şeyi olmadığı için, bu biçimde ne oldu, ayrılık oldu. Oturalım, konuşalım, dayanak verelim bizim ulusal ekibimiz bu. Her türlü dayanağa hazırız. Ulusal Kadro teknik yöneticisi ülkeyi temsil eden teknik yöneticidir, ne isterse biz ona her türlü takviyeye hazırız. Bence ayrılık hiç de yanlışsız değildi. Bu kadar sert düşüşün altında bir münasebet olmalıydı yani biz tartışamadık bunu. Hala bilmiyoruz ne olduğunu, bilmediğimiz için de “acaba içeriden birisi mi müdahale etti” diye düşünüyoruz yani, keşke Şenol Hoca devam etseydi. Turnuvayı bitirseydi yani. Yok gelmedi, rastgele bir görüşme yapmadık biz.”
‘HEPİMİZ MESLEKTAŞIZ, DIŞLAMAYIZ’
“Dönem periyot bunlar olabilir. Değerli olan biz neyi planlayacağız, Türk futbolu nerede? Nasıl bir şey düşünüyoruz, Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası’nda nerede, nasıl bir şey planlıyoruz? Avrupa’da oyuncularımız oynuyor şu anda biz bunlara baş yormalıyız. Bunlara baş yoramadığımız için fazlaca sıradane indirgeniyor olay. Oradan birisi geliyor ve “ben yaptım” diyor. Bu işleri bir an evvel toplamamız lazım. Yabancı antrenör gelir ülkeye, hepimiz meslektaşız, biz dışlamayız. bu biçimde bir şey muhakkak yok. Biz yabancı oyuncuya da karşı değiliz lakin Türk futbolunun bir kıymeti var. Bu kıymeti taşıyacak, daha da yükseltecek bir isim tabi ki bizim beklentimiz. Biz bu biçimde bakıyoruz olaya.”
‘FUTBOL İSMİNE KOMİK’
“Bu hoca Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi, o takımın içine herkesi katabilir artık bunu tartışmanın manası yok. Alandaki imgesine bakmak lazım. Hocayı nasıl bir tertip bu Ulusal Takım’ın başına getirdi, ne yapmayı planlıyorlar? Hamit Altıntop’un telaffuzlarına bakıyorum, futbol ismine fazlaca komik yani hepsi hakikaten baştan sona komik. Güya biz bu dünya ülkesi değilmişiz üzere futbol anlatmaya çalışıyorlar bize.”
‘BANA GERİ DÖNÜŞ BİLE YAPMADILAR’
“Geleceğe yönelik bir şey yapılacak, projeler var” ben bu projeyi, 1,5 sene evvel verdim ulusal ekiplere. Götürdüm sayın lidere verdim, Türk futbolunun kurtuluş projesi diye bana geri dönüş bile yapmadılar. Ben Türkiye’de en çok maça çıkan teknik yöneticim, fikrimizi bile bir grupla oturup “burada şu hakikat, bu yanlış, o eksik” buluşalım.”
‘BAZI TEKLİFLER VAR’
“Bazı teklifler var. Görüşüyoruz, konuşuyoruz, düşünüyoruz. Sıkıntı ya işimiz hayli güç. Kadrolar karşılıklı konuştuğumuzda birtakım eksikler çıkıyor. İktisadı, oyuncu takımı zayıf oluyor. Biz aslına bakarsan daima bir şey geliştirmeye gittik. Ulusal Takım’a bir şey yapılırken, geliştirmeyi bana sormaları lazım. Bu geliştirme işinde birinci uzman benimdir. Daima para yok, buraya git. Ömrümüz bu biçimde geçti. Hiç bize “bu biçimde bir takım oluştu, yetenekli, gel şunu bir yere getir” olmuyor yani. Daima geliştir, değiştir, bir yere getir, kurtar bu türlü geçti.”
KAYNAK: SKORER – NERGİS AŞKIN
İşte ayrıntılar…
HARİKA LİG DEĞERLENDİRMESİ
“Biliyorsunuz 7-8 hafta lig sallanır aslına bakarsan. Herkes, herkesi yenebilir. Yeni kurulan kadrolar var, devam eden gruplar var. Hocalarıyla istikrarlı devam eden gruplar var. Yeni hocalarıyla bir şeyler yapmaya çalışan ekipler var. Beşiktaş oyuncu kalitesi olarak biraz daha üst çıktı. Trabzonspor tıpkı biçimde. Galatasaray gençleşmiş takımıyla bence hayli güzel uğraş içine girdi. Ben daima destekliyorum. Onları da fazlaca beğeniyorum. Fenerbahçe yeni hocayla, yeni sistemle bu şeyi yeterli atlattı diye düşünüyorum. Kolay değildir sistemleri muhakkak bir hale getirmek, hocanın bu sistem üstündeki tesirini oyuncuya anlatabilmesi, kabul ettirebilmesi, oynatabilmesi kolay şeyler değildir. Üstte baya çekişmeli bir küme olacak diye düşünüyorum.”
‘ADANA DEMİRSPOR ÖYKÜSÜ ÜZERE BİR KISSA YOK’
“Adana memleketim, Adana Demirspor bizim memleketin ekibi. Tahminen dünyada örneği olmayan bir lige çıkış öyküsü var. 11 maçta 10 maç kazanacaksınız. Rakibinizin bir tanesi 14 puan önde, bir tanesi 10 puan önde, artı ikili averajda önde. 15-11 diye düşünelim biz. Siz bütün maçları kazanacaksınız, onlar ortada kaybedecek. Onları yeneceksiniz ve şampiyon olacaksınız. İnanılmaz bir kıssası var. Nitekim de futbolda, dünyada da bir örneği yok. Baktım ben çeşitli ekiplerin öykülerine Adana Demirspor öyküsü üzere bir öykü yok.”
‘BEKLENTİLER DEĞİŞİYOR’
“Süper Lig’e çıktıktan daha sonra istekler, fikirler değişiyor, yönetimsel manada değişiyor. Beklentiler, oyuncu grubuyla ilgili bir ekip şeyler değişiyor. Oyuncu takımında değişim olunca biz oraya hayli düzgün bir takım oluşturduk. Biz o kadronun büyük bir kısmını birlikte kurduk. Çok yetenekli, fazlaca âlâ oyuncular var. Adana Demirspor da bu ligin sürpriz gruplarından biri olabilir yani. Onu da söyleyeyim artık. Çok düzgün bir takım var. İçinde kimi beklentiler dediğim üzere değişik olunca oyuncu kaprisleri ortaya çıkıyor. Öbür farklı yönetimsel manada; ona bakışlar, size bakışlar, ekibe bakışlar farklı istikamete gidiyor. bu biçimde olunca da biz kısa müddette bir ayrılık yaşamak zorunda kaldık oradan.”
BALOTELLI AÇIKLAMASI
“Bunu biraz tartıştık tabi ortamızda. Onun alışkanlıklarından dolayı diyelim. Hayata bakışı, yaşadığı ortam, büyüme formu diyelim orada biraz dertli bir müddetç hayatış. O futbola yansımış, çeşitli teknik adamlarla yaşadığı meseleler var. Sonuçta İtalya 2. Lig kadrosundan aldık biz onu. Söylenildiği üzere dünya yıldızı durumunda almadık. Artık bu biçimde olunca öteki bir yere kendisini pozisyonlandırmaya çalışıyor ancak o denli değil. Emek vererek, çalışarak, işini yeterli yaparak oraya gelmesi lazım.”
‘BALOTELLI İLE ARAMDA HİÇBİR SORUN OLMADI’
“Ben kendisiyle konuştuğumda ona Robinho meselai vermiştim. Sivas’ı çalıştırırken Robinho geldi bize; bir maçta 42 dakika ısındı Robinho. Yeni gelmişti daha, tam hazır değildi. İkinci yarı onu ısınmaya gönderdim, 42 dakika ısındı. daha sonrasında 88’de ya da 89’da oyuna girdi. 2-1 yendik o maçta. Soyunma odasında maçın hatıra fotoğrafı var, en epey sevinen Robinho’ydu. Dünya yıldızı bu biçimde oluyor, karakter fazlaca kıymetli. Balotelli’yle aramda şahsi hiç bir sıkıntım olmadı. Diğer birinin ben oyun karakterini eleştiririm, şahsi karakteriyle ilgili yahut oyuncunun şahsi kaprisleriyle ilgili hiç bir şey yapmam. Bu benim işimle ilgili aslına bakarsan, ben ondan en âlâ performansı nasıl alırımı düşünürüm.”
HARİKA LİG’DEKİ TEKNİK YÖNETİCİ DEĞİŞİKLİKLERİ
“Ama çabucak diğer bir yere gidiyor. Teknik yönetici demek ki yapabiliyor ve öteki ekibe gidebiliyor. Kolay bir biçimde diğer kadroya gidiyor. Kulüplerin yapılanmasında hayli değişiklik lazım. Siz bir kulübün; nasıl bir takım oluşturacak, maksadı ne, bütçesi ne bu planlamayı yapmadan ve bu takımın oluşumuna teknik yöneticinin katkısı ne olabilir; genç takım mu kuruyorsunuz, deneyimli oyunculardan bir takım mu kuruyorsunuz, gayeye yönelik süratli oynayan bir grup mı oluşturmaya çalışıyorsunuz yahut hayır biz bu sene kümede kalalım, burada kalalım, yönetim edelimi hiç konuşmadan, hiç bunları yapmadan, oradan birinin tavsiyesiyle o antrenör, üstten birinin tavsiyesiyle bu antrenör, dışarıdan birinin tavsiyesiyle şu antrenör olunca doğal süreç yani bu. Sizin planlamaya çalıştığınız şeye büsbütün dışarıdan bir antrenör soktuğunuzda orada muvaffakiyet olamaz. Siz evvel neyi hedefliyorsunuz, ne planlıyorsunuz, bütçeniz ne, nasıl tip bir antrenörle, nasıl bir futbol karakteriyle bütün bunları yapacak arkadaşlarımız var. Bunları oturur planlarız. Onlar da bu sürecin kurbanı oluyor. Gittiği yerde fazlaca kalmak istiyorlar, 3+1 yıllık sözleşmeler yapıyorlar biliyorsunuz. 4 yıllık mukavele 8’inci haftada da bitiyor. Ne kadar çarpık bir sistem, tertip. bu biçimde olduğu vakit futbol ziyan görüyor. Antrenör arkadaşlarımızın hepsi çalışıp, başarılı olup, bir şeyler kazanmak istiyor. her insanın ailesi var biliyorsunuz. bu biçimde siz insanları bu kadar kolay, hiç tesirli olamayacağı bir sistem içine sokarsanız antrenörler değişir yani. Kulübün sistemi yok, planı yok bütçesi yok, gayesi yok. daha sonrasında bu biçimde bir kısır döngü oluyor.”
‘BENCE ERKEN AYRILIK’
“Kovuldu denmesini hiç sevmiyorum, kovuldu sözünü söyleyenler bir maça çıksınlar da nazaranlim bakalım. Teknik yöneticilik hiç kolay iş değil. Şenol Hoca’nın performansı düştü lakin niçin düştü hiç bunu irdelemedi ülke. Ne oldu orada, oyuncu kümesiyle eza mı oldu, oyuncu kümesini etkileyen birisi mi oldu bu irdelenmedi. Ben Şenol Güneş’i aradım “geçmiş olsun hocam” dedim. bu biçimde şeyler oluyor futbolda, o da “teşekkür ederim” dedi. Bence erken ayrılık zira bir turnuva var ve o turnuvanın bitmesi lazım. Bana bakılırsa bitmesi lazım, kim olursa olsun. Bu demin söylemediğimiz şeyleri irdelemediğimiz, Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu bahisle ilgili kimselerle bir şeyi olmadığı için, bu biçimde ne oldu, ayrılık oldu. Oturalım, konuşalım, dayanak verelim bizim ulusal ekibimiz bu. Her türlü dayanağa hazırız. Ulusal Kadro teknik yöneticisi ülkeyi temsil eden teknik yöneticidir, ne isterse biz ona her türlü takviyeye hazırız. Bence ayrılık hiç de yanlışsız değildi. Bu kadar sert düşüşün altında bir münasebet olmalıydı yani biz tartışamadık bunu. Hala bilmiyoruz ne olduğunu, bilmediğimiz için de “acaba içeriden birisi mi müdahale etti” diye düşünüyoruz yani, keşke Şenol Hoca devam etseydi. Turnuvayı bitirseydi yani. Yok gelmedi, rastgele bir görüşme yapmadık biz.”
‘HEPİMİZ MESLEKTAŞIZ, DIŞLAMAYIZ’
“Dönem periyot bunlar olabilir. Değerli olan biz neyi planlayacağız, Türk futbolu nerede? Nasıl bir şey düşünüyoruz, Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası’nda nerede, nasıl bir şey planlıyoruz? Avrupa’da oyuncularımız oynuyor şu anda biz bunlara baş yormalıyız. Bunlara baş yoramadığımız için fazlaca sıradane indirgeniyor olay. Oradan birisi geliyor ve “ben yaptım” diyor. Bu işleri bir an evvel toplamamız lazım. Yabancı antrenör gelir ülkeye, hepimiz meslektaşız, biz dışlamayız. bu biçimde bir şey muhakkak yok. Biz yabancı oyuncuya da karşı değiliz lakin Türk futbolunun bir kıymeti var. Bu kıymeti taşıyacak, daha da yükseltecek bir isim tabi ki bizim beklentimiz. Biz bu biçimde bakıyoruz olaya.”
‘FUTBOL İSMİNE KOMİK’
“Bu hoca Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi, o takımın içine herkesi katabilir artık bunu tartışmanın manası yok. Alandaki imgesine bakmak lazım. Hocayı nasıl bir tertip bu Ulusal Takım’ın başına getirdi, ne yapmayı planlıyorlar? Hamit Altıntop’un telaffuzlarına bakıyorum, futbol ismine fazlaca komik yani hepsi hakikaten baştan sona komik. Güya biz bu dünya ülkesi değilmişiz üzere futbol anlatmaya çalışıyorlar bize.”
‘BANA GERİ DÖNÜŞ BİLE YAPMADILAR’
“Geleceğe yönelik bir şey yapılacak, projeler var” ben bu projeyi, 1,5 sene evvel verdim ulusal ekiplere. Götürdüm sayın lidere verdim, Türk futbolunun kurtuluş projesi diye bana geri dönüş bile yapmadılar. Ben Türkiye’de en çok maça çıkan teknik yöneticim, fikrimizi bile bir grupla oturup “burada şu hakikat, bu yanlış, o eksik” buluşalım.”
‘BAZI TEKLİFLER VAR’
“Bazı teklifler var. Görüşüyoruz, konuşuyoruz, düşünüyoruz. Sıkıntı ya işimiz hayli güç. Kadrolar karşılıklı konuştuğumuzda birtakım eksikler çıkıyor. İktisadı, oyuncu takımı zayıf oluyor. Biz aslına bakarsan daima bir şey geliştirmeye gittik. Ulusal Takım’a bir şey yapılırken, geliştirmeyi bana sormaları lazım. Bu geliştirme işinde birinci uzman benimdir. Daima para yok, buraya git. Ömrümüz bu biçimde geçti. Hiç bize “bu biçimde bir takım oluştu, yetenekli, gel şunu bir yere getir” olmuyor yani. Daima geliştir, değiştir, bir yere getir, kurtar bu türlü geçti.”
KAYNAK: SKORER – NERGİS AŞKIN